"Bu yeni logo ve sloganı esasen yeni Türkiye'nin, güçlü Türkiye'nin, artık küresel iddiaları ve hedefleri olan bir Türkiye'nin öz güven simgesi olarak görüyorum. Bu tasarım ve 'Gücü Keşfet' sloganı yeni Türkiye'nin öz güveninin simgesidir, öz güveninin sloganıdır" dedi.
Erdoğan’ın konuşmasından bazı satırbaşları şöyle;
“Bugünden itibaren Türkiye’de üretilen ürünlerin üzerinde artık Made in Turkey yerine bu logo yer alacak. Artık dünyanın neresinde olursa olsun insanlar bu ürünün Türkiye’de üretildiğini anlayacak. Bugünden itibaren tüm dünyada Türkiye’yi ve Türkiye ürünlerini ‘özel logo’ ve ‘gücü keşfet’ sloganıyla tanıtıyor olacağız. Tanıtılan logo ve sloganın hızla benimseneceğine inanıyorum. Özellikle işadamlarımız değişim konusunda dünyada çok farklı bir yere sahip. Onların ürünlerinde bu logo ve sloganı kullanarak yaygınlaşmasına katkı sağlayacağına inanıyorum. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın bu logoyla Türkiye’yi tanıştıracağına inanıyorum.
YENİ LOGO VE SLOGAN YENİ TÜRKİYE'NİN ÖZGÜVENİNİN SİMGESİDİR
Bu yeni logo ve sloganı esasen yeni Türkiye'nin, güçlü Türkiye'nin, artık küresel iddiaları ve hedefleri olan bir Türkiye'nin öz güven simgesi olarak görüyorum. Bu tasarım ve 'Gücü Keşfet' sloganı yeni Türkiye'nin öz güveninin simgesidir, öz güveninin sloganıdır.
Türkiye ekonomisinin 'marka' ihtiyacına bulunmaktadır. Enerjimizin önemli bir kısmını marka yaratma konsuna ayırmamız gerekiyor. Yenilikçi fikirlere sahip bir neslimiz, girişim ruhuna sahip, dinamik girişimcilerimiz var. Eskisine oranla çok daha güçlü bir konumdayız.
New York’ta konakladığımız otelin bulunduğu 5. Caddede büyük bir teknoloji mağazası var. O teknoloji mağazası 24 saat açık. 24 saat boyunca insanlar mağazanın önünde kuyruk oluşturdu. Bu marka hemen her yıl yeni bir model çıkardığı halde markanın sahip olduğu güç prestij ve güç sayesinde mağaza önünde kuyruklar oluşuyor. Aslında satılan o telefon değil o telefonun markası. ABD, Kore, Almanya, İngiltere bunun gibi ülkeler küresel markaları sayesinde ekonomik olarak büyüyor. Türkiye tüm olumsuzluklara rağmen küresel markalar oluşturmayı başardı. Avrupa’da güçlü markalarımız var ancak bunları dünyaya yaymamız gerek. Daha fazla tanınmış markaya ihtiyacımız var.
KARAMSARLIĞA ALDIRMAYIN
Şu anda belli çevrelerden pompalanan karamsarlığa da hiç kimse aldırmasın. Bakın Türkiye Cumhurbaşkanı olarak, içerde ve dışarda gelişmeleri en yakından takip eden birisi olarak ifade ediyorum. Türkiye ekonomisi de Türkiye'nin dış politikası da hiç olmadığı kadar güçlü, hiç olmadığı kadar sağlam ve istikrarlı şekilde yollarında ilerliyor. Bundan hiç endişeniz, tereddütünüz olmasın.
Kredi derecelendirme kuruluşları batmakta olan ülkelerin notunu yükseltirken, Türkiye gibi büyüyen ekonomi için olumsuz yorum yapıyor. İnsaf. Biz buralara o kredi derecelendirme kuruluşlarının üfürmesiyle gelmedik.
Biz güçlü bir ülkeyiz. Yeni Türkiye gücünü yeniden keşfeden bir Türkiye'dir. Biz gücümüzün potansiyelimizin farkında olacak gücümüzü buraya taşıdık.
REHİNELER OLDUĞU İÇİN FARKLI YAKLAŞMIŞTIK
Irak'ı ve Suriye'yi şu anda hedefe koyan bir anlayışı ve bölgedeki tüm terör örgütleriyle böyle bir mücadeleyi yapmak zorundayız. Buradaki oluşacak bir koalisyon içinde Türkiye rehineler olduğu için, tabi biz bu süreçte farklı yaklaşmıştık. Bakıyorum, bazı medya mensupları, 'Başbakan iken şöyle diyordu, şimdi böyle diyor' filan gibi yazanlar çizenler var. O kadar anlarsınız. Sizin sırtınızda küfe yok. Rahatsınız. Ama bizim sırtımızda küfe var. Sorumluluk var. Onlarda böyle bir sorumluluk yok. Biz bu sorumluluğun idraki içinde ne dedik; 'Sağ salim önce bu 49 tane rehinemizi kurtaracağız. Ondan sonraki yaklaşım, ondan sonraki yol haritamız farklı olacak. Şimdi farklı yol haritası inşallah çalışmaya başlıyor, çalışacak.
TÜRKİYE'Yİ TERÖR PRANGASINDAN KURTARDIK
Terör, sadece komşu ülkelerde olmuyor, içimizde de terör var. Her şeyden önce ekonominin ayağına bağlanmış bir prangaydı terör. Ne yaptık? Çözüm sürecini başlatarak, sabırlı bir şekilde bu süreci muhafaza ederek Türkiye'yi bu ağır prangadan büyük ölçüde kurtardık. Yine biz sabırlıyız, soğuk kanlıyız. Tüm sabotojlara rağmen bu süreci hassas, kararlı bir şekilde nihayete erdireceğiz. Ekonominin, toplumsal huzurun prangası olan bu ağırlıktan Türkiye'yi inşallah tamamen kurtaracağız. Çözüm sürecine yönelik hiç bir tehdite, hiç bir şantaja Türkiye boyun eğmez.