Ege'de göç raporu: 90 bin göçmen kurtarıldı

Başbakanlık Göç ve İnsani Yardımlar Başdanışmanlığı tarafından 'Suriyeli Sığınmacılar Çalıştayı' yapıldı. Kamu kurumları temsilcileri ile sevil toplum kuruluşları temsilcilerini bir araya getiren ve Başbakanlık İzmir Ofisi'nde gerçekleşen toplantıda kentlerdeki Suriyelilerin genel durumu, sorunları ve çözüm önerileri konuşuldu. Çalıştay öncesi basın bilgilendirme toplantısı düzenleyen Başbakanlık Göç ve İnsani Yardımlardan Sorumlu Başmüşavir Dr. Muhammed Murtaza Yetiş, Türkiye'deki Suriyelileri insanlık ve tarihi komşuluk gereği misafir etmeye devam ettiklerini, 2011'de başlayan sürecin beşinci yılını doldurmak üzere olduğunu söyledi. Suriye meselesiyle birlikte iki ana sorun ortaya çıktığını, birincisinin küresel terör ikincisinin de mülteci krizi olduğunu belirten Yetiş şöyle konuştu: "İki sorun da öncelikle Türkiye'nin içinde olduğu yakın doğu coğrafyasında etkili oluyor. Türkiye için de riskler taşıyor. Hükümetimiz duyarlı bir şekilde itina ile probleme ilişkin alınması gereken tedbirlerin ortaya konulması ve bu kapsamdaki planlamada titizlikli hareket ediyor. Başbakanlık'ta oluşturulan koordinasyon çerçevesinde Suriyeli misafirleri eğitim, sağlık, insani yardım, mesleki ve dil eğitimi gibi geniş yelpazede ihtiyaçların tespiti ve karşılanması için bakanlıklarla birlikte çalışma yürütülüyor."

'İZMİR'DE KAYIT ALTINDA 80 BİN SURİYELİ VAR'
İzmir'de Suriyelilerin sorunlarına ilişkin değerlendirmeler yapmak üzere bir program gerçekleştirdiklerini belirten Yetiş, "İzmir'de biyometrik kayıt altına alınmış 80 bini aşkın Suriyeli var. Eğitim, sağlık, sosyal yardım ve güvenlikle ilgili çalışmaları İzmir Valiliği'nde yapılan toplantıda değerlendirdik. İzmir'de mültecilerle ilgili faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarıyla da sorunları ve çözüm önerilerini konuşacağız" dedi.



'ÜLKELERDEN BEKLEDİĞİMİZ KAPILARIN AÇILMASIDIR'
İzmir'in sadece kentte kalan Suriyeliler açısından değil, Avrupa'ya de geçiş noktası itibariyle önemli bir kavşak olduğunu belirten Yetiş, meselenin sadece güvenlik tedbirleriyle çözülmesinin mümkün olmadığını söyledi. Hükümet'in Sahil Güvenlik, Emniyet, Jandarma ve mülki idare amirlerinin koordinasyonu ve denetimiyle üzerine düşen tedbirleri aldığını belirten Yetiş sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ama bu kriz sadece Türkiye'nin yüklenmesi ile aşılacak kriz olmadığı gibi, geçişlerin de sadece Türkiye'nin bu bölgede alacağı tedbirlerle önlenemeyeceği aşikar. Ülkelerden beklediğimiz uluslararası hukukun yüklediği temel görevi yerine getirmeleri, insanların ölümle pençeleşerek denizlerde risk alarak geçişi yerine, düzenli yollardan geçişlerinin sağlanması için kapıların açılmasıdır. Meselenin yakıcı şekilde, yoğun yaşandığı İzmir'de sesleniyoruz. İnsanlık gereği, uluslar arası hukuk gereği, ilgili ülkelerin kapılarını açması zulümden, ölümden kaçanları kucaklaması gerekir."

'AÇIK KAPI POLİTİKAMIZ SÜRECEK'
Türkiye'de 2011 yılından bu yana başlayan süreçte toplam 2 milyon 400 bin Suriyeliyi misafir ettiklerini belirten Yetiş, 300 bin Suriyelinin kamplarda 2 milyonunun ise kentlerde olduğunu söyledi. Yetiş şunları anlattı: "Bugüne kadar gerek ekonomik gerek toplumsal anlamda, güvenlik anlamında önemli maliyetler ortaya çıkmasına karşın, insanımızın geleneksel kodlarında karşılığı olan duyarlılığı ile bu meseleyi önemli toplumsal soruna yol açmadan hassasiyetle hepimiz birlikte götürmeye çalıştık. Ancak ilk günden ortaya koyduğunuz açık kapı politikası ve zulümden kaçan herkesi, dini, mezhebi ne olursa olsun herkese kapıların açık kalması anlayışı bugüne kadar devam etti. Bundan sonra da aynı tutumu sürdüreceğiz. Ülke olarak ortaya koyduğumuz duyarlılık tüm dünya tarafından övgüyle, memnuniyetle, gıpta ve örnekle karşılanıyor. Ümit ederiz ki kendi sınırlarını korumakla meşgul olan ülkelerin yönetimleri biraz da insanları korumaya yönelik adımlar atmaların sağlarız. Duyarlılık sadece Türkiye ve yakın ülkelerle sınırlı kalmaz."

Murtaza Yetiş, Ege Denizi'nde yaklaşık 90 bin civarında denizden kurtardıkları insan olduğunu açıkladı. Sadece Suriyeli'ler değil, farklı ülkelerden Avrupa'ya geçmek isteyenler olduğunu belirten Yetiş şöyle devam etti:

"Yoğun bir göçmen akımı olduğunu biliyoruz. Çoğu Türkiye'de kalmak üzere değil, Avrupa'ya gitmek üzere gelen insanlar. Savaş koşullar ekonomik zorluklar küresel adaletsizlik gibi temel nedenleri var. Bu temel problemlere çözüm geliştirmedikçe lokal çözümlerle sorun bitmez."

9 MİLYAR TL HARCANDI
Yetiş, basın mensuplarının sorusu üzerine Türkiye'de kamu ve sivil toplumun Suriyeli sığınmacılar için bugüne kadar harcadığı paranın 9 milyar TL civarında olduğunu, rakamın her geçen gün değiştiğini söyledi. Yetiş, sadece kapılarda kalan 270 bin civarında Suriyeli için günlük harcamanın 2.5 milyon TL olduğunu belirtti.

KİMLER KATILDI?
Çalıştay'a Göç İdaresi, AFAD, Milli Eğitim, Sağlık, Aile ve Sosyal Politikalar ve İŞKUR il Müdürlerinin yanı sıra sivil toplum kuruluşlarından Kızılay, Mülteci-Der, İnsan-Der, Sığınmacı ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği İzmir Ofisi, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi, İnsan Hakları Araştırmaları Derneği, Yeryüzü Doktorları, İHH-İZYAD Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Halkları Köprüsü Derneği, MAZLUMDER İzmir Şubesi, İmam-Hatip Mezunları Derneği, Kuar'an Hizmet Derneği, Konak Kent Konseyi Mülteci Çalışma Grubu, Suriyeli Mültecilerle Dayanışma Derneği ve İzmir Suriyeli Türkmenler İnsiyatifi katıldı. Çalıştay'ın gündeminde kentlerdeki Suriyeli'lerin genel durumu, başlıca sorunları ve çözüm önerileri yeraldı.