Cumhuriyetçi Grup adayı Av. Ali Barış Ercan: Pastamızı büyüteceğiz

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – İzmir Barosu üyesi yaklaşık 13 bin avukat, 22-23 Ekim tarihlerinde sandığa giderek yeni başkan ve yönetim kurulunu belirleyecek. Çağdaş Grup adayı Av. Sefa Yılmaz’a karşı Cumhuriyetçi Grup’tan iki rakip çıkmıştı.

Av. İlke Erol ile birlikte Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu’nun adayı olarak yarışacak olan Av. Ali Barış Ercan, avukatların pastasının her geçen gün biraz daha küçüldüğünü, göreve gelmeleri halinde ilk işlerinin pastayı büyütmek olacağını söyledi. İzmir Barosu’nun atıl durumda olduğunu öne sürdüğü vakfı, sandık olarak yapılandırarak avukatların gelecek kaygısına son vereceklerini, emeklilikte rahat etmelerini sağlayacaklarını anlatan Başkan adayı Av. Ercan, 20 projeyle yola çıktıklarını ifade etti.

İZMİR BAROSU’NA ARTIK YENİ YÜZLER LAZIM
İzmir Barosu’nun en güçlü grubunun, Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu olduğunu iddia eden Başkan adayı Av. Ali Barış Ercan, baroya yeni yüzler ve yeni vizyon kazandıracaklarını söyledi:

“Pandemi nedeniyle yaklaşık iki yıl içinde komisyonların işletilememesini normal karşılıyorum. Çünkü sağlık, her şeyden önce gelir. Biz olsak, biz de aynı kararı alırdık. Fakat 2021 seçimlerinden sonra baktık ki Baronun ve komisyonların çalışamaz hale geldiğini gördük. İzmir Barosu'nun en büyük, en güçlü grubu, Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu'dur. Önce bunun altını bir çizelim. Yaklaşık 22 yıllık bir maziye sahip. Rahmetli Başkanımız Nevzat Erdemir zamanında oluştu Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu. Nevzat Erdemir zamanında altın çağını yaşayan Baromuz daha sonra grubumuzdan çıkan başkanlarımız Özdemir Sökmen ve iki dönem Aydın Özcan ile çok başarılı çalışmalar yaptı. Bu bir bayrak yarışıydı. 2018'de Baro'da Çağdaş Avukatlar Grubu iktidar oldu. Bu dört yıllık arayı, biz bir reklam arası olarak kabul ediyoruz. Önümüzdeki seçimde iki adaylı bir grup olsa da Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu sandıktan zaferle çıkacak. 2018 seçimlerinden sonra bizim grupta bir dağılmışlık görüntüsü vardı. Bir seçim kaybettik. Çağdaş Avukatlar Grubu'nun iktidarda olması ve bizim genç avukatlara bire bir ulaşma şansını bulamamamız nedeniyle seçimi kaybettik. Beni başkan adaylığına sevk eden temel sebeplerden biri buydu. Artık yeni yüzler lazım. Cumhuriyetçi Avukatların yıllardır seçimin mutfağında çalışan, kapılarda bildiri dağıtandan oy pusulası dağıtana kadar tüm arkadaşların da görev alma zamanı geldi diye düşünüyorum. Artık ibrenin gençlere dönmesi gerekiyordu. Eskiden görev yapmış büyüklerimize hizmetleri için teşekkür edip onların yerine genç arkadaşların görev yapması gerektiğine inanıyorum. Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu Yürütme Kurulu olarak önseçim takvimi belirledik. Ocak ayında, önseçim tarihimizi 18 Mart olarak seçtik. Çok kişi önseçime girebilsin diye süreyi bu kadar uzun tuttuk. Baktık ki önseçime girmeden, bir yerlere varmak isteyenler oldu. Bu noktada ben elimi taşın altına koydum, aday adaylığımı açıkladım. Tarih, 15 Mart'tı. Daha sonra grubumuzdan çıkan diğer aday Av. İlke Erol ile baş başa 3-4 saatlik bir toplantı yaptık. Neden önseçime girmek istemediğini sorduğumda, sen beni demokratik ortama çekmek istiyorsun, dedi. Önseçimden korkan bir adayın, genel kurulda grubu ne hale getireceği açıktır zaten. 1 Nisan'da bize bir şaka yaparak, gerçekleştirdiği kahvaltılı toplantıda başkan adaylığını açıkladı. İlke Hanım, geçmiş dönemde Genel Sekreterlik görevinde bulunduğu için likayatın, başkanlık hakkının kendisinde olduğunu söyledi, serbest kürsüden. Genel kurula bile gelmedi. Ben yine tek aday olarak kalmış oldum. Bir deklerasyon yayımlandı, Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu'nun legal adayı Av. Ali Barış Ercan'dır diye. Çünkü Av. İlke Hanım, bu sürece hiçbir şekilde dahil olmadı ve bugün adaylığı illegaldir.”

YAPILAN HUKUKSUZLUKLARA KARŞI SÖYLENECEK ÇOK SÖZÜMÜZ VAR
Av. Ali Barış Ercan, Çağdaş Grup’un sadece siyasi duruşu olduğunu, avukatların özlük haklarıyla ilgili herhangi bir aksiyonlarının bulunmadığını öne sürdü. Ercan, Çağdaş Grup ile aralarındaki farkı şu sözlerle dile getirdi:

“Bizim temelde ayrıldığımız noktalar var, Çağdaş Grup’la. Birincisi; Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu'nun genel bir duruşu vardır. Biz Atatürk ilke ve inkılaplarını savunan, hukukun üstünlüğünü savunan, vatanın bütünlüğünü savunan bir grubuz. Çıkış noktamız budur. Bizim grup yıllardır "Baro Avukat İçindir" sloganıyla hareket eder. Sadece ve sadece siyaset yapmayız. Bırakın baroyu, bir avukatın siyasete duyarsız kalması söz konusu değildir. İlla ki bizim, yapılan hukuksuzluklara karşı söylenecek çok sözümüz vardır. Biz bunları söylemek zorundayız, orada üç maymunu oynayamayız. O yüzden bizim apolitik bir görüşümüz yoktur. Kesinlikle politik bir duruşumuz var. Ve bizim durduğumuz yer bellidir. Diğer taraftan "Baro Avukat İçindir" diye hareket ederiz. Meslektaşlarımızın özlük haklarını daha da üst sınıra çekmeyi amaçlayan bir hedefimiz var. Çağdaş'lar ne yazık ki yıllardır sadece siyasi bir duruş sergilerler. Bunun dışında meslektaşın özlük haklarıyla ilgili herhangi bir aksiyonları yoktur. Baro hizmet binamız, efsane başkanımız Nevzat Erdemir zamanında satın alınmıştır. Genç Avukatlar Meclisini biz kurmuşuz. CMK sisteminde puan sıfırlama sistemini biz getirdik. Yine CMK sisteminde gece aracını biz getirdik 2016'da gece arabası uygulaması başladı, tek araçla. Hala tek aracı var baronun. Arkadaşlar ne kazanıyorlar ki, taksiyle gitsinler. Göreve geldiğimizde gece araçları sayısını hemen artıracağız. Kadın Hakları Merkezi'ni Cumhuriyetçi Avukatlar kurdu. Çocuk Hakları Merkezi bizim zamanımızda kuruldu. Avukatlar Hakları Merkezini biz kurduk. Poliklinik ve diş hekimliği hizmetlerini biz başlattık.  Atatürk Araştırma Merkezi'ni (ATAM) de biz kurduk. Atatürk'e karşı yapılan hakaretlerde İzmir Barosu ATAM ile anında devreye girmiştir. Tüm bunlar Çağdaş Avukatlar Grubu'nun yönetiminde körleştirildi.”

AVUKATIN PASTASI HER GEÇEN GÜN KÜÇÜLÜYOR
Seçildikleri takdirde 20 projeyi hayata geçireceklerinin sözünü veren Av. Ali Barış Ercan, vakfı sandık olarak yapılandırıp avukatların, normal maaşlarının dışında gelir etmelerini sağlayarak geleceklerini garanti altına alacaklarını anlattı. Ercan, projelerini özetledi:

“Bizim 20 tane projemiz var. 50 proje üretirsiniz, önemli olan rasyonelliktir. Avukatların şu anda en büyük derdi, geçim derdi. Avukatın pastası her geçen gün küçülüyor. Bu pastayı büyüten bir baro olacağız. Avukatlarımızın gelecek kaygısı var. Biz Bağ-Kur'luyuz. Yarın çalışamaz duruma gelirsek halimiz ne olur? Baromuzun bir vakfı var ama yıllardır atıl. Vakfımızı bir sandık olarak yapılandıracağız ve avukat arkadaşlarımızın emekliye ayrıldıklarında, sadece sosyal güvenlik kurumundan aldıkları maaşlara geçinemeyeceklerini bildiğimiz için, sandıktan alacakları maaşla rahat etmelerini sağlayacağız. Bu projenin altyapısını hazırladık. Göreve gelir gelmez, sandığa üye kayıtlarına başlayacağız.  İkincisi, en büyük hicap duyduğumuz şeylerden biri de, müvekkillerimizden para istemektir. Bu soruna çareyi bulduk. İki banka, bu projemize sıcak bakıyor. Müvekkilimizle vekalet ücreti konusunda anlaşacağız, bir serbest meslek makbuzu keseceğiz. Bankaya kredi notu puanlaması için başvuracağız. Müvekkilin kredi notu düzgünse, vekalet ücreti miktarında müvekkilimize kredi çıkacak. Bu kredi çıktığında, bizim hesabımıza yatacak. Müvekkil de hesabı bankaya ödeyecek. Böylece hem müvekkilimiz hem de avukat arkadaşlarımız rahat edecek. Arabuluculuk sisteminde her iki tarafa da vekillik atanmasını talep ediyoruz. Taraflardan birinin avukatlık hizmeti alması, diğerinin alması, hukuki olarak sağlıklı bilgilendirmeye sahip olmayan tarafın yeterli talebini ilgili yere ulaştırmamasına sebep oluyor. Hakkaniyetli bir anlaşma olmayabiliyor. Bu nedenle sistemin içinde, aynen CMK'da olduğu gibi iki tarafın da arabuluculuk konusunda avukatlık hizmetinin alması gerekiyor.   Bir başka projemiz de, kariyer günleriyle ilgili. Meslekte yeni pazarların açılmasını kast ediyoruz, kariyer günleriyle. Yeni müvekkillerin avukatla buluşmasını sağlayacak bir sistem yaratmamız gerekiyor. Bunun için Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğini, Ticaret Odalarını, İşveren sendikalarını davet edeceğiz. Bunlarla ilgili bir hafta boyunca komplike bir çalışma yapacağız. Tıpta halk sağlığı birimi var. Hasta olmadan halkı, hastalıktan korumaktır amaç. Biz de önleyici hukuku Türkiye'ye getirmek istiyoruz. En küçük şirketin bile bir avukatının olması, büyük faydalar sağlayacaktır. Bu nedenle önleyici hukuku çok önemli ve değerli buluyoruz.”

BARO’NUN YASA KOMİSYONU ÇALIŞMIYOR
Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu Başkan adayı Av. Ali Barış Ercan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çağdaş Avukatlar'dan farkımız, Cumhuriyetçi Avukatlar olarak vizyon duruşumuz var. Çağdaş Avukatlar, evet, dik duruyorlar; güzel. Her dik duruşlarında, her hukuksuzluğa karşı eylemlerinde yanlarında Cumhuriyetçi Avukatlar vardı. Çünkü bizim mesleğimize, genel hukuka yapılmış her türlü itibarsızlaştırmaya karşı yapılan hareketin karşısında olmak görevimizdir. Bunun ötesinde durum, bir süre sonra kuru muhalefete gidiyor. Çocuğunuza sürekli kızarsanız, bir süre sonra çocuğunuz sizi kaale almamaya başlar. Bizim sürekli kınama mesajı yayınlamamız, biz şunu kınıyoruz, bunu kabul etmiyoruz, derseniz, bir süre sonra sizi dinlemezler. Siyasi erk almış başını gidiyor. Biz de karşı çıkıyoruz, biz de biat etmiyoruz, biz de çığlık atıyoruz. Arabuluculukla ilgili projemizi hatırlayın. Bu bir yasal düzenleme gerektirir. Yıllardır baromuzun Yasa Komisyonu çalışmıyor. Koskoca İzmir Barosu'nun Yasa Komisyonu çalışmıyor. İzmir Barosu Başkanının ben sürekli İzmir'de olmasını istemiyorum. Bir ayağımız Ankara'da olacak. Alt komisyonlarda hazırladığımız raporları, Meclis kapısına dayanıp arkadaşlara anlatmamız lazım, bunları yasa yapıcılara bizim söylememiz lazım. Seçilip göreve gelirsek, Yasa Komisyonu çok çalışacak. Şöyle bir durum vardır; ya reaktifsinizdir gündem sizin önünüze düşer, ona itiraz edersiniz. Ya da siz proaktifsinizdir, gündemi siz yaratırsınız. Biz gündem yaratan olacağız.”

CUMHURİYETÇİ AVUKATLARA ÖZLEM DUYULDUĞUNU GÖRDÜK
Av. Ali Barış Ercan, ekibiyle ilgili bilgiler verirken, Baro’nun şu andaki yönetimine çeşitli eleştiriler yöneltti:

“Seçimi kazanacağıma inanıyorum, çünkü her şeyden önce biz kendimize çok güveniyoruz. Hayali değil, ayakları yere basan projeler ürettik. İkincisi, ekibimiz çok dinamik. Hiçbir listede göremeyeceğiniz bir dinamizm var bizim ekipte. Cumhuriyetçi Grup'un içinden gelen insanlar, mutfağında çalışmış insanlar, üstatlar... Hepsinin karması olan bir liste hazırladık. İnsanlar bu listeye baktıklarında, Cumhuriyetçi Avukatları görüyorlar. Çağdaş Avukatlar Grubu yönetiminde ciddi bir yorgunluk var. 2021 Temmuz'unda yapılan seçimden sonra hiçbir şey yapılmaması, yorgun olduklarını açıkça ortaya koyuyor. Sayın Özkan Başkan, gençler için geldiğini söylese de dört yılın sonunda hala gençler için bir proje üretmemesi nedeniyle, Cumhuriyetçi Avukatlara özlem duyulduğunu gördük. Özkan başkanın aklına bir şey geldi, dört yılın sonunda. CMK ücretlerinin, asgari ücretinin altında kaldı, ben bunu kabul edemem, dedi. Bu, çok samimiyetsiz bir şeydir. Bu gençler, bu ücretlerle CMK sistemini sırtladılar. Gençler, sırf bu durumdan dolayı bile, yeter artık Cumhuriyetçiler gelsin, diyor. Baro'nun yasama süreçlerinin içinde olmamasından dolayı daha geçtiğimiz günlerde yine Noterler Birliği'nin hamlesini gördük, seyrettik. Noterler, pastalarını büyütüyorlar. Önce araç satışlarını aldılar, şimdi de tapu satışlarını aldılar. Tapu satışlarında göreceksiniz, birkaç yıl sonra çok büyük hukuki sorunlar ortaya çıkacak. Neden? Çünkü o sürecin içinde avukatlar yok! Tapu satışlarının noterde yapılması noktasında mutlaka ve mutlaka bizim Baro'nun avukatlarının da olması gerekirdi. Bakanlığa gidip, bu sürecin içinde bir avukat olmazsa, ileride tasarrufun iptali davaları çokça olacaktır, tapu iptal tescil davaları açılır, diye uyarmalıydı. Eğer bu düzenlemede avukatlar da olsaydı, arkadaşlarımızın iş alanı genişleyecekti, sırayla herkes orada görev yapacaktı, para kazanacaktı.”

ÖZKAN YÜCEL, ÇOKLU BARO MÜCADELESİNDE GÜZEL İŞ ÇIKARDI
İzmir Barosu Başkanı Av. Özkan Yücel’in çoklu baroyla ilgili çabalarını takdirle karşıladığını itiraf eden Av. Ali Barış Ercan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Özkan Yücel'in takdir ettiğimiz projeleri var elbette. Dört yıl görev yapmış birine zaten hiçbir şey yapmadı diyemezsiniz. Çoklu baro mücadelesinde gerçekten çok iyi iş çıkardı. Biz olsaydık, biz de aynısını yapardık. Biz de o dönemde eylemlere katıldık, büyük destek verdik. Çoklu baro, zaten kabul edilebilecek bir şey değildi. O süreçte kendilerini destekledik. Sadece eylemsel faaliyetler bizi, olumlu ve pozitif sonuçlara götürmüyor. Bu eylemlerin sonunda çoklu baroyla karşılaştık mı? Karşılaştık. Bu yasa değişti mi? Değişti. Fakat bu konu daha komisyonlara geldiğinde harekete geçilseydi, çok daha güzel olurdu. Yasa çıkarken koştura koştura Ankara'ya gitmek zorunda kalınmazdı. İzmir'de ikinci baronun kurulması mümkün değil. İkinci baroya izin vermeyiz. Biz seçimi kazanalım veya kazanmayalım; biz yine İzmir Barosu olarak kalacağız, İzmir Barosu bir bütündür, Türkiye'ye örnek bir barodur. İzmir'in demografik yapısını bozamayacaklar. İzmir'deki avukatların birliğini bozamayacaklar. Cumhuriyetçi Avukatlar, buna asla izin vermeyecek.”

BANA CUMHURBAŞKANLIĞINI VERSELER BİLE BARO’YU BIRAKMAM
Baroyu basamak olarak kullanmayacağının altını çizen Av. Ali Barış Ercan, “Ben bir siyasi partiye üyeyim. 2009'dan beri CHP üyesiyim. Ancak aktif siyaset yapmadım. Aktif siyaset yapacak zamanım olmadı. Geldiğimiz bu noktada ben şu sözü veriyorum: Ben İzmir Baro Başkanıyken bana isterlerse Cumhurbaşkanlığı versinler, ben Baro başkanlığı gibi onurlu görevi asla bırakmayacağım. Samimi olarak söylüyorum, benim Baro'yu basamak olarak kullanıp bir yerlere gelme gibi gelecek planım yok. Siyaset aklımda olsaydı, şimdiye kadar yapardım. Önümde hiçbir engel yoktu, kapılar da açıktı. Yani benim ikinci bir ajandam olmadı. Sandıktan çıktığım takdirde ben Baro başkanlığını sonuna kadar götüreceğim. Baroyu yarı yolda bırakmak gibi bir lüksüm asla olamaz” dedi.

BARO OLARAK KARABURUN OLAYINDA SESSİZ KALDIĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM
Karaburun’da bir partinin ilçe başkanıyla ilgili verdikleri karar nedeniyle geçici olarak sürgüne gönderilen savcı ve hakimle ilgili değerlendirmede bulunan Av. Ali Barış Ercan, “Çok acı bir durum. Saray yönetimi o kadar keyfi hareketler yapıyor ki. Şunu iyi bilmek lazım; devletin adalet kanadını kırdığınızda ülkenin tamamı uçamaz hale gelir. Kamu görevi yapan kişinin darp edilmesi bir tutuklama sebebidir. Orada hakime hanımın, savcı beyin verdiği kararlar doğru kararlardır. İzmir Barosu olarak bizim burada biraz sessiz kaldığımızı düşünüyorum. Bizim Baro olarak Karaburun adliyesine yüzlerce avukatla gitmemiz gerekirdi. Ne yazık ki baromuz sınıfta kaldı. Avukatlar, adaletin sacayağıdır, ancak bugün avukatlar adaletin tek ayağı olarak kaldı maalesef. Biz avukatların üstü yok; Adalet Bakanı bize emredemez. Şunu da belirtmek isterim; yarın, üyesi olduğum parti eğer aynı hatayı yaparsa, karşılarında önce beni bulurlar. Baro yönetimini, siyasi partinin arka bahçesi olarak kullandırmayacağız, hiçbir şekilde, iktidar değişse bile” diye konuştu.

TÜM ÜYELERİMİZ, DANIŞMA KURULU’NUN DOĞAL ÜYESİ OLACAK
Seçimde yaklaşık 13 bin avukatın oy kullanacağını hatırlatan Av. Ali Barış Ercan, katılımın yüksek olmasını arzuladıklarını ifade etti:

“İzmir'de yaklaşık 13 bin hazirun olacak, seçimde. Bu kadar hazirun, bir Foça'nın, bir Karaburun'un, belki de bir Seferihisar'ın seçmeni kadar yüksek bir sayıdır. Peki bu ilçeler nasıl yönetiliyor? Bir kaymakamı var, bir belediye başkanı var, başkan yardımcıları var, meclis üyeleri var. Peki baro nasıl yönetiliyor? Bir başkan ve 10 yönetim kurulu üyesiyle. Bu kadar ağır yükü, 10-11 kişinin kaldırması mümkün değildir. Bizim Danışma Kurulumuz olacak. Tüm üyelerimiz, tüm avukatlarımız, bu Danışma Kurulunun doğal üyesi olacak. Altı ayda bir büyük toplantı yapacağız. Ben başkan olarak altı ayda ne yaptım, önümüzdeki altı ayda ne yapacağım, onları anlatacağım. Başlattığımız projelerimizin hangi aşamada olduğunu anlatacağım. Sadece hesap vermeyeceğim, sonra serbest kürsü yapacağız ve arkadaşların proje önerilerini, eleştirilerini, tavsiyelerini alacağız. Son seçimde yaklaşık 11 bin üyemizden 6 bini oy kullandı. Neden? Çünkü baromuza karşı aidiyet duymuyor insanlar. Ne yapacaksak, hep birlikte yapacağız. Bunları yapabilmek için de üyelerimizin, avukat arkadaşlarımızın öncelikle oylarını kullanarak demokratik haklarını öncelikle kullanmalarını istiyoruz. İkincisi, bizi seçtikten sonra bizi, yapacağımız toplantılarda denetlemelerini isteyeceğiz. Yeni bir dönem başlıyor İzmir Barosu için. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak İzmir'de. 24 ay boyunca, İzmir Barosu, bizim başkanlığımızda, bizim yönetimimizde Türkiye'yi şaşırtacak.  Yaptığı her hareket yankı uyandıracak. “

AV. ERCAN’IN YÖNETİM KURULU’NDA KİMLER VAR?
Av. Demet Cengiz Uslu, Av. Metin Altmışkara, Av. İnci Alfar, Av. Ali  Erinç Soyer, Av. Özlem Vatan, Av. Duygu Özman Işıkoğlu, Av. Sercan Altunordu, Av. Ilgım Sal, Av. Ersan Karatekin ve Av. Esra Doruk.

ALİ BARIŞ ERCAN KİMDİR?
Ali Barış Ercan, 1978 Seferihisar doğumlu.2005 yılında Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. 17 yıldır İzmir'de serbest avukatlık yapıyor. 2014'ten 2018'e kadar İzmir Barosu'nda Stajyer Eğitmeni olarak görev yaptı. Adli Yardım Yürütme Kurulu, Avukat Hakları Merkezi Yürütme Kurulu görevlerinde bulundu. Baroda çeşitli komisyonlarda görev yaptı. Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu Yürütme Kurulu Başkanlığını yürütüyor.