HABERLER>POLİTİKA
6 Mayıs 2021 Perşembe - 10:10

CHP'li Sındır'dan Pakdemirli'ye 'dizili' gönderme: Emret Sayın Bakanım!

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin 'çiftçi halinden memnun' sözlerini değerlendiren CHP  İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, "Bakanın önüne tozpembe tarım sektörü haberleri konuyor olabilir. Yani bizim yaptığımız haberler onun önüne konmuyor. Eskiden ekranlarda bir dizi vardı, 'Emret Sayın Bakanım' diye. Şu anda bakanlar da öyle. Etrafındakiler onlara toz pembe bir tarım gösteriyorlar ya da tarım gerçeklerini bildiği halde bunların tersini söyleyerek siyaseten kendini ayakta tutmak istiyor" dedi

CHP li Sındır dan Pakdemirli ye  dizili  gönderme: Emret Sayın Bakanım!

EGEDESONSÖZ - Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, SonSöz TV'nin konuğu oldu. Gazeteci Fatih Yapar'ın sorularını yanıtlayan Sındır, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Türkiye'de devam eden aşılama sürecinden tam kapanma sürecine, çiftçi ve üreticinin durumundan artan intiharlara kadar bir çok konuda değerlendirmelerde bulunan Sındır, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin "Çiftçi halinden memnun" açıklamalarına, 'Emret Bakanım' dizi film üzerinden gönderme yaptı.

TARIM ELEŞTİRİSİ: BİZİM YAPTIĞIMIZ HABERLER ÖNÜNE KONMUYOR OLABİLİR
Üreticiye söz verilen desteğin bile verilememesi üzerinden Pakdemirli'yi eleştiren Sındır, "Ben rakamla konuşuyorum. Cumhurbaşkanlığının yayınladığı bir kitapçıktan alıp çıkardım. Bunlar Cumhurbaşkanlığının rakamları. Sayın bakanın, neyi gördüğünden endişe duyuyorum. Çiftçi hayatından çok memnun, diyen bir Tarım bakanı var. Biz halen 10 milyon ton buğday ithal etmeye devam edelim. Gübre fiyatları bir yıl içerisinde yüzde 80 artış gösterdi. İlaç fiyatları bir yıl içinde yüzde 60 artış gösterdi. Çiftçi yaklaşık 3.5 milyon ton motorin tüketiyor. En az 7 milyar TL çiftçinin kullandığı motorinden vergi alıyorsun. Çiftçinin kanundan gelen hakkı, en az 56 milyar TL olması gerekir. Sen 22 milyar TL veriyorsun. Üreticisini, çiftçisini düşünmeyip, memnunlar diyen bakan, vatandaşını görmüyordur. Bakanın önüne tozpembe tarım sektörü haberleri konuyor olabilir. Yani bizim yaptığımız haberler onun önüne konmuyor olabilir. Bir zamanlar bir dizi vardı, 'Emret Sayın Bakanım' diye. Şu anda bakanlar da öyle… Etrafındakiler onlara tozpembe bir tarım gösteriyor olabilir.  Ya da bunları bildiği halde, gerçeklerin tersini söyleyerek siyaseten kendini ayakta tutmak istiyor. Nasıl hayatından memnun çiftçi? Ben yayınınızı izledim ve sonrasında Sayın Bakan'ı arayarak, helikopterde yaşadığı sıkıntı nedeniyle geçmiş olsun dileklerimi de ilettim. Türkiye'de şu anda çiftçinin bankalara borcu 150 milyar TL civarında. Tarım Kredi ve tefecilere olan borçlarla birlikte 200 milyarın üzerinde borcu var. Ancak Bakana göre, çiftçi halinden mutluymuş. Çiftçiyi üreticiyi düşünen yok. Çiftçinin refahı, benim de sağlıklı gıda ile buluşmamın güvencesidir" diye konuştu.

KAPANMAYI BİLİM KURULU BİLE BİLMİYOR
Türkiye'de koronavirüs ile mücadelede devam eden aşılama sürecinde 2'nci doz aşının da yedekte tutulması gerektiğine vurgu yapan Sındır, şu değerlendirmelerde bulundu:

"İkinci aşımı da oldum ancak antikor testi yaptırmadım ama herhalde bir  etkisi vardır. Aşı oldum diye kendimi bırakmış değilim, kalabalık ortamlara çift maske takarak giriyorum. Her aşı yüzde 100 etkili diye bir şey yok. Yüzde 99 etkili bile olsa yüzde 1'lik bir ihtimal var. Çok spekülatif şeyler var. Benim bildiğim klasik inaktif olan Çin aşısı. Diğer aşı türleri de RNA'ya etki eden bir yöntemle üretiliyor. Onun dışında aşıların hepsi… Aşıyı beğenmeye çalışıyoruz ancak tercih hakkı var mı Türkiye'nin? Şu anda aşı yok. Normalde 1 aşıyı oldunuz mu 2'nciyi de mutlaka stokta bulundurmanız gerekir, umarım stoklarda mevcuttur.  Bir aşının etkisini gösterebilmesi için aynı aşının aralıklı yapılması lazım. Önemli olan, sonrası var mı, gelecek mi, ikinci aşılar bile şüpheli durumda.  Erciyes Üniversitesinde faz 3'e geçmiş bir aşı üretimi var. İnşallah sonuçları iyi olur ve kendi aşımızı üretip kısa sürede bütün vatandaşlarımızı pandemi sürecinde korumaya alırız ve bu süreci atlatırız. Önümüzdeki 2 ay, çok bulanık bir dönem. Biz ara sıra bakanlık yetkililerini gördüğümüzde bazı bilgileri elde ediyoruz ancak onlarda ne kadar doğru ve sağlıklı bir şey bilmiyorum. Bu konuda sağlık bakanlığının bile sağlıklı ve doğru bilgi temin edebileceğini bilmiyoruz. Bu kapanma ile ilgili bilim kurulu var ancak onlar da bilmiyor."

 TEMASI AZALTMAK LAZIMKEN ARTIRILIYOR
Tam kapanma sürecindeki politikaların yanlış olduğunu belirten ve bazı kararlar sonrası bulaşın daha fazla artmasına neden olacak sonuçlar doğuracağını belirten Sındır, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:

"Tam kapanma dendi. Neyi beklersiniz bunda? Mümkün olduğunca herkes evinde, aile çevresinde varsa bulaş, 14 günlük süreçte bunu atlatsın. Kapanmadan ne amaçlanıyor? Bir ev kadınını düşünün, tam kapanma ile kapanmama arasında ne gibi bir değişiklik oldu onun hayatında? Çalışanlar, işçiler çalışıyor. Fabrikalar açık, üretim devam ediyor. Hipermarketler açık. Bakkal, kasap ve marketler açık. Onun dışında olan kahveci, lokantacı, düğün salonlarının işletmecilerine ne oldu? Tam kapanma, onları kapatma sürecine dönüştü. Tam tersine, başka bir risk oluştu. Küçük esnafı siz kapatıyorsunuz, alışverişi marketlere yönlendiriyorsunuz. Salgınla mücadelede en önemli şey nedir, vatandaşı toplu alanlardan uzak tutmak. Ancak siz bu süreçte kapattım, diyerek küçük esnafı kapatıyorsunuz, ancak marketlere gidiyor herkes.  Pazaryerleri her gün açık olabilmeli. Bir pazarcı esnafı sadece bir pazar yerine gitmez.  Pazarcı esnafı haftanın 7 günü bir pazardan diğerine gider. Siz sadece bir güne indirgerseniz, pazarcı esnafı hangi pazarı tercih eder? Daha merkezi yerlere gider ve küçük yerlerde pazar dahi açılamaz. Böyle olunca o merkezdeki pazaryerinde inanılmaz bir kalabalık oluşur. Ben buna kahroluyorum. Belki şimdi zabıta, kalabalık var diye sokmayacak içeri vatandaşı... Ancak oradaki durumu ben görür gibiyim. Oradaki rezaleti, kepazeliği yaşayacağız. Siz tam kapanmada insanların yoğunluğunu azaltmanız lazımken, aksine bunu artırıyorsunuz. Pazaryerlerinin kapatılması uygulaması zaten yanlış. Tam kapanma yapacağız, her şey duracak derseniz, tamam kapatın, ancak bazı yerler açık kalacaksa, bu saçma sapan bir şey olur. Siz bir gün pazarı açarsanız, üreticinin ürünü 6 gün ne olacak? Yaş meyve sebze dediğimiz şey, hasat edilip halden alınan üründür.  Tazeliğinde satılabilir bunlar. Bunları çok fazla tutamazsınız zaten. Siz haftanın bir günü buna izin verirseniz, buna ne depo yeter, ne de üreticinin ürünü burada dayanabilir. Bu akla mantığa sığmayan bir uygulama. Bunu yapan, o kararı alan, pazar ve pazarcının çalışma şeklini bilmiyordur. Market genelgesi sadece tam kapanmada uygulanması gereken bir şey değil. Her şey satılmamalı markette.  Market genelgesi aslında marketler yasası gibi bir yasa ile revize edilerek 365 gün uygulanması lazım.  Sadece kapanma döneminde değil, tüm yıl koru küçük esnafını. Market genelgesi gerekçesi o esnafı korumak ise, sadece kapanma döneminde değil yasal düzeleme getir 365 gün korumuş ol."

İPTAL ETTİRENE KADAR İŞ İŞTEN GEÇİYOR
Son dönemlerde yayımlanan genelgeleri eleştiren Sındır, Türkiye'nin genelgelerle yönetilen bir ülke haline geldiğini söyledi. Sındır, "Tam kapanma kararı alıyorsunuz, tam kapanma değil. Esnafı kapatıyorsunuz, marketler doluyor. Olmadı, market genelgesi yayınlıyorsunuz. Arkasından pazarcı, çiftçi, üreticinin malını döküyor, halde mallar çürüyor. Yayınlanan genelge zaten akla, bilime ve mantığa aykırı, hatta daha da virüsü yaymaya neden olacak cinsten. Bu tür bir günden diğer güne karar değiştiriyorlar. 1 Mayıs'ta polisin aşırı güç kullanması sonrası görüntülendi diye yine bir genelge yayınlandı. Genelgelerle yönetilen bir devlet haline geldik. Hukuk devleti nerede? Anayasayı yok sayan bir ülke haline geldik. Genelgenin iptali için Danıştay'a başvurmak zorunda kalıyoruz. Genelge zaten amacına ulaştıysa zaten geri alınana kadar atı alan Üsküdar'ı geçiyor" dedi. 

SONUCUNU SANDIKTA BELLİ OLACAK
Türkiye'de pandemi döneminde artan intihar vakalarına da dikkat çeken Sındır, bazı müteahhitlere ödemelerin aksamadan yapıldığını belirtti:

"Bu ülkede bir kahveci esnafımız yaşamına son verdi. Bu ilk de değil. Neden isyan ediyor? Sen bu insanı uzun süre kapatmışsın, zaten büyük bir vergi ve borç yükü altında bırakmışsın. Bunların yanında al sana kredi veriyorum, diyorsun. Bu süreçte neredeyse hiç hibe verilmedi zaten. Esnafı borçlandırdılar. Sonra da bunu yapılandırdılar ve şimdi yine kapattılar. Yapılandırılmış borcu ödeyemeyince faiz biniyor ve daha büyük yük biniyor üstüne. Evine ekmek götüremeyen esnaf, bu noktaya kadar geliyor. Bu ülkede tam kapanma dendi ancak esnafa bir yardım paketi açıklandı mı? O insanın ailesi, bir yaşamı yok mu? Diğer yandan 5'li çeteye gelince, onların garanti ödemelerini tıkır tıkır ödemekte hiç tereddüt etmiyorsun. Bunu vatandaş görmüyor mu? Bunu vatandaş görüyor, çünkü bunu bizzat yaşıyor. Hayatına son veren esnafımızı görmüyor mu vatandaşlar? Bunun siyasi sonucu ne olur? Bu ülkeyi yönetemiyorsunuz kardeşim. Bunun karşılığı da siyaseten gideceksin. Vatandaş sandıkta mutlaka soracak. Bugün AK Parti'nin önündeki anket basına da yansıdı, yüzde 30'a düşmüş. Bunun siyasi sonuçları mutlaka olacaktır. Bundan biz mutluluk duymayız. Vatandaşın çektiği çileden bizler mutluluk duymayız. Keşke ülkeyi güzel yönetseler de, kapanmada elbirliğiyle mücadele etsek... Ben hiçbir zaman başarısız olsunlar da biz yönetelim, demem. Bu, vicdansızlık ve halka haksızlıktır. Kim yönetecekse adalet içinde, eşitlik içinde ve halkın refahını yükseltecek şekilde yönetsin. Böyle bir ülkede yaşamak istiyoruz. Bunu kim yaparsa da başımızın üstünde yeri var. Biz bunu yapacağız diyoruz."

 
İçişleri duyurdu: 2 bin personelle operasyon
 
Görülmemiş aşı teşviki: Aşı olana 250 TL verecekler
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
5 yıldır kaderine terk edilmişti... Sahibinden kiralık tarihi alan meclis gündeminde!
İzmir’in Konak ilçesindeki 120 yıllık Kaptan Mustafa Paşa İş Merkezi için ...
İmamoğlu soruşturmasına AK Parti'den açıklama!
Ekrem İmamoğlu'na ön soruşturma açılması girişimi, Ak Parti Grup Başkanvekili ...
CHP'li Sındır'dan 'Torbalı' yorumu: Yasak değil ama doğru bulmadım
Torbalı Belediyesi başkanlık seçiminin, YSK tarafından yönetilen bir seçim ...
 
CHP'li Erdoğdu hakkında soruşturma başlatıldı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP'li Aykut Erdoğdu hakkında Cumhurbaşkanı'na ...
AK Parti Tire'den 'iki yıl' raporu ve belediyeye eleştiri yağmuru!
AK Parti Tire İlçe Başkanı Mert Falakalı, İlçe Belediye Başkanı Atakan ...
AK Parti İzmir azalan kan stokları için alarma geçti
Pandemi ve Ramazan nedeniyle Kızılay’ın kan stoklarındaki azalma, AK Parti ...
 
CHP'li Erdoğdu hakkında 250 bin liralık dava
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vatana ihanetten yargılanması ...
Parti Meclis Üyesi Usluer, CHP'den istifa etti
CHP Parti Meclis Üyesi Prof. Dr. Gaye Usluer, sosyal medyadan partisinden ...
İmamoğlu: Absürt bir soruşturma başlangıcı
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakkında başlatılan inceleme sonrası savunmasını ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Polis kurşunu ile ölen ilk üniversiteli!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Sorun, sadece seçmenin öfkesi mi?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Mahfi Eğilmez’den Yeni Ekonomi ve Çevre
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva