CHP’li Sertel’den kongre mesajı: Kimse nankör olmasın!

EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Atila Sertel, Sonsöz TV’de yayınlanan Günaydın Ege Programına konuk oldu Aslı Eren ve Mehmet İşler’in sorularını yanıtladı.

Vekil Sertel partisinde yaşanacak kurultay sürecine değinirken birbirinden önemli açıklamalara imza attı. Mevcut İl Başkanı Deniz Yücel ve yönetim kurulu üyeleri üzerinden konuşan Sertel göstereceği refleks için net mesajlar verdi.

Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik krize ilişkin açıklamalar yapan Sertel zaman zaman merkezi iktidarı hedef aldı.

Ülkenin dış politikada izlediği yol haritasını da hatalı bulduğunu aktaran Sertel, 31 Mart yerel seçimleriyle birlikte göreve gelen CHP’li belediye başkanlarını başarılı gördüğünü söyledi.

AK Partili bazı siyasilerin son dönemde sık sık CHP’ye yönelttiği ‘terörle yan yana geliyorlar’ eleştirilerini de sert bir dille cevaplayan Sertel ayrıca eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile eski Bakan Ali Babacan tarafından kurulacağı iddia edilen yeni partiler hakkında da konuştu.

TWEET ATMAK MI TAŞ ATMAK MI?
İzmir’deki orman yangınları sonrasında yaşanan PKK’yı kınama tartışmaları için açıklama yapan Sertel, AK Parti kanadından gelen, ‘CHP artık Atatürk’ün partisi değil, terörle yan yana’ gibi eleştirilere cevap verdi. Sertel, “PKK’nin öldürmeye kalktığı ve suikast yaptığı tek lider Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Karadeniz turunda PKK füzeyle Kılıçdaroğlu’nu öldürmeye kalkmıştır. Bunu söyleyenler vicdansız ve alçaktır. Orada bir askerimiz şehit oldu. Işıklar içinde yatsın. Sonra Kemal Bey’e şehit cenazesinde IŞİD’ciler saldırdı. Onlar belgeli IŞİD’ci. Aynı tipler bize Adalet Yürüyüşü sırasında bombalı araçla suikast düzenlemeye çalıştı. Yakalandılar, başaramadılar ve bu iktidar tarafından beraat ettirildiler. Aynı tiplere şehir cenazesinde provokasyon yaptırdılar. Genel başkanımızı Ankara’nın göbeğinde öldürmeye kalktılar. Orada bir avuç polis Kemal Kılıçdaroğlu’nu kurtardı. Orada saldıranlar kadar düzenleyenler de tespit edilmeli. Ev, araç taşlanıyor, görüntüler var, bir kişi hakkında soruşturma açılmıyor. Bir arkadaşımız 7 yıl önce tweet atıyor 9 yıl cezaya çarptırılıyor. Tweet atmak mı taş atmak mı? Tweet atmak mı cana kıymak mı? Linç edin diyor! Bizi terörle yan yana getirmek isteyenler Oslo’ya, Habur’a baksınlar. Hakimleri alıp onların ayaklarına götürdüler. Hakimler, ‘pişman mısınız?’ diye sordu, teröristler ‘yok değiliz’ dediler. Biz onlara o zaman teröristlerle görüşmeyin diyorduk. Her milletvekilinin konuşmaya hakkı var. Şimdi seçilmeyen bakan, CHP Lideri’ne ayar vermeye çalışıyor, ‘hadi oradan!’ diyoruz. Sen seçilmedin. Her biri 200 korumayla geziyor bizim gibi Allah’tan başka kimseden korkmayan insanlara laf ediyorlar. Hodri meydan, korumasız gezin bakalım. Parlamentoya girerken bile kendi milletvekillerinden korkuyorlar. Siyasetin dilinin değiştiğini görüyorum. Toplumun yüzde 65’ini sosyal demokrat belediyeler yönetiyor. İsraftan kaçınan, üreten, israfı yok etmeye çalışan belediye başkanlarımız var. Dilde de israfı yok etmeye çalışalım” dedi.

CEZAEVLERİNİN YÜZDE 8-10’U SURİYELİ VE AFGAN!
‘Biz Suriye’ye girecektik, Suriye bize girdi’ diyerek dış politikada hatalı bir yol izlendiğini aktaran Sertel, “Ne kadar kaçak adam varsa kapıları açtık. Avrupa’dan gelecek para için mi yaptık bunları? Biz tampon ülke miyiz? ‘Açarım kapıları’ diye tehdit ediyor. İnsan sevgisi, para sevgisi… ‘Para gelmezse benim insan sevgim bitiyor’ diyor. Böyle bir durum yok. Bizim ülkemizin yaşayacağı büyük bir problemdir Suriye olayı... Ben cezaevlerini gezen biriyim. Bütün cezaevlerinde toplam mahkumun yüzde 8-10’u Suriyeli ve Afgan’dır. Kötü bir durum bu! Çeteleşme başlayacak. İleride daha kötü günler olacak” açıklamasını yaptı.

GÜNAHLARI ORTAK!
AK Parti’den kopan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eski Bakan Ali Babacan tarafından kurulacağı iddia edilen yeni partilere dair konuşan Sertel, “Dengeleri değiştirirler ama bu iktidarın alternatifi onlar değil. 15-16 sene beraber yürüdüler. Günahları ortak! Ama artık AK Parti dikiş tutmuyor. Bu tip iktidarlar çıkara dayalıdır. İktidar olduğun sürece çok destek görüyor görünürler. Bu ANAP’ta da görüldü. Hafif tökezledi, yok olup gitti. Bunlar da yok olup gidecek. Yeni kurulan partilerin bunlardan parça koparacağını görüyoruz. Ama parça koparacaklar diye desteklemeyiz. Biz yolumuzda yürüyoruz. Biz emekten, emekliden, çiftçiden yana olacağız. Bizim büyükşehir belediye başkanlarımız yürüyüşümüzde çok önemlidir” ifadelerini kullandı.

OKÇULUK VAKFINDAN B.KÇULUK VAKFINA KADAR VERİYORSUN!
‘Sizce nasıl gidiyorlar?’ sorusunu yanıtlayan Sertel, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden nemalanmayan kalmamış. Kim nemalandı? İktidar çevresi… Halk nemalanmamış. 2 binden fazla aracı sergiledi İmamoğlu. Kim kullanıyordu o araçları? Teşkilat başkanı, onun yakını… 100 TL’lik yakıt kullansalar günde 20 bin TL’lik gider oluşur. Bu parayı İstanbul halkına ayıracaksın. Şimdi duran metrolar başladı. 350 milyon TL yandaş vakıf ve derneklere veriyorsun. Okçuluk vakfından b.kçuluk vakfına kadar veriyorsun. Bunları halkın parasıyla nasıl yapıyorsun? Bütün bunları durdurdu, güzel. Şimdi istihdama yönelecekler. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Tire Süt ile anlaştı. Tire’den alınan sütler İstanbul’da halka dağıtılacak. Ne kadar güzel! Oradaki üreticiler de yeni kaynak buldu. Ben onun için dedim tarım bakanına, ‘gel Aziz Kocaoğlu’ndan staj al’ diye… Bunu Türkiye’nin her yerine yayardı. Niye Erzurum Belediyesi oradaki çocuklara süt dağıtmıyor? Parası mı yok? Niye Tunç Soyer Aziz Kocaoğlu’ndan sonra süt dağıtmaya devam ediyor ve yeni yeni alanlara girdi? Erzurum’daki, Konya’daki çocuklar şanssız, bahtsız! İzmir’deki çocuklar haftada 4 litre süt içiyor. AK Partili belediye ile CHP’li belediyeyi kıyaslıyorsun. İzmir’deki üreticiler desteklendi. Niye buralarda koyun, keçi, arı dağıtılırken oralarda niye dağıtılmıyor? Diyarbakır’daki kayyum sarayını saray haline çeviriyor. Şatafat ve lüksten kurtulsak iş bitecek. Umudumuz Türkiye’nin kendi kendine yeter bir hale gelecek tarım ekonomisiyle, bağımsız yargısıyla dışarıdan gelecek sermayeyle atılımı yeniden başlatmaktır” dedi.

İŞSİZLİK İÇİN: BANA GÜNDE 15-20 TELEFON GELİYOR, SOYER’E 150 BİN CV GİTMİŞ!
Ekonomik kötü gidişe değinen Sertel işsizlik üzerinden konuştu ve “TÜİK’in rakamları çok zayıf kalır. Ben günde 120 civarında telefon konuşması yapıyorum. 15-20 tanesi işle ilgilidir. Geçen gün Tunç Bey’e gittim. ‘Sayın başkanım işle ilgili çok talep geliyor, ben ne yapmalıyım?’ dedim. Eskiden vekillerden kartvizitler gelirdi, ‘hamilikart yakınımdır, bunu işe yerleştir’ derlerdi. İşe alınırsa milletvekili başarıyla ulaşmış oluyor, alkışı alıyor, işe alamazsak belediyeci olarak sıkıntıya giriliyor. Tunç Bey, ‘siz referans olun, beni ve bürokratlarımı aramayın, biz de hangi alanda ihtiyaç varsa ona göre bakacağız, sizin referans olduğunuzu alırız ya da almayız, liyakate göre alacağız, kızmak ve darılmak yok’ dedi. Ona da 150 bin civarı CV gitmiş. Bir belediye başkanının kadrosu 30 bin ise o kadar ile çalışacak. Onu 80 bin yaparsa başkan belediye batar, Türkiye’nin en başarısız belediye başkanı olur. İlçe belediye başkanlarıyla da oturuyor, konuşuyoruz. Onlar da belli bir sayıyla çalışmak zorunda. Arttırırsa maaşları ödeyemez. İstihdam da bir politikadır. İşe göre adam olmalı, adama göre iş olmaz” açıklamasını yaptı.

ERKEN SEÇİM İSTEMİYORUM
Erken seçim beklentisiyle ilgili konuşan Sertel, “Beklemekten ziyade erken seçimi istemiyorum. Milletvekilliğim devam etsin diye değil. Bu ülkede seçimlere büyük paralar harcanıyor. Şu anda bizim öyle bir talebimiz söz konusu değil. Ama bir gerçek var. AK Parti ve yavrusu bu ülkeyi yönetemiyor. Her konuda çıkmaza girmiş durumdalar. Yatırımcıları, esnafı gezsin ve sorsunlar, ‘işleriniz nasıl?’ desinler. Seçimden de korkmayız, girer çıkarız, önümüzdeki ilk seçimde de iktidarız ama insanların seçimden çok geçinmeye ihtiyacı var. Gelin bu ülkenin kurtuluşu için el ele verelim. ABD’ye giderek yağcılık yapmak çözüm değil çünkü onlar dostumuz değil. Bağımsız Türkiye yaratmak çözüm” dedi.

ÇARŞAF LİSTE ÇIKIŞI: MAHALLELERDEN BAŞLAMALI!
Kurultay sürecine dair açıklama yapan Sertel, ‘mevcut il başkanı devam etmeli mi?’ sorusunu da yanıtladı. Sertel çarşaf liste çıkışında bulunurken, “Ona ben karar veremem, çıkan tablo belli eder. Ama CHP’de mahalle delegelerinden başlayarak, ilçe ve il kongresine kadar giden süreçte demokratik bir yarış oluyor. Fakat kendimizi çok üzüyor ve kırıyoruz. Bunu kaldırmak lazım… Mahallelerden başlayan süreçte çarşaf liste olmalı. Delege olmak isteyenler bir kağıda yazılsa ve diyelim o mahalleden 12 kişi çıkacak ve insanlar kendisi o kişileri işaretlese daha iyi olur diye düşünüyorum. Öbür türlü iki liste hazırlanıyor ama diğerleri kaybediyor. İlçelerde de öyle oluyor ama ilden kurultaya giderken bir güzellik oluyor ve çarşaf oluyor. Kurultayda da çarşaf liste var. Yönlendirme oluyor anahtar liste oluyor ama uyan var uymayan var. Keşke hiç olmasa ve çarşafla insanlar gönlüne göre seçse. Böyle olursa kavga, gürültü olmaz. Böyle olmaz kıran kırana olursa, ‘ben seni tasfiye edeceğim’ şeklinde olursa sıkıntı olur” ifadelerini kullandı.

DENİZ YÜCEL BAŞARILIDIR, ASLA İNKAR ETMEM!
“Deniz Yücel başarılıdır, ben asla onu inkar etmem” diyen Sertel, “Çabalamıştır. Yönetim kurulu seçimlerde inanılmaz efor sarf etmiştir. Ön yargılı olmaya gerek yok. Herkesin emeğine teşekkür etmek lazım… Aday belirlemelerde hatası olmuştur, olmamıştır. Onu kamuoyuna bırakıyorum. Aday belirlemede demokratik bir yöntem seçilseydi daha mutlu olurdum. Oradaki memnuniyetsizliğimi ifade edeyim. Belediye meclis üyeleri, başkan adaylarını belirlemede ön seçimi kast ediyorum. Bunun içime sinmediğini belirtmek istiyorum. Kişisel düşüncelerimi her ortamda söylerim. Halktan kopuk, halksız demokrasi olmaz. Alttan çıkmayan hiçbir siyasi başarılı olamaz. Vitrin süsüne gerek yok” dedi.

GÜMRÜKÇÜ KARDEŞİMDİ AMA GEÇEN KONGREDE YÜCEL’İ DESTEKLEMİŞTİM!
‘Süreçte taraf olacak mısınız?’ sorusunu yanıtlayan Sertel, “Ben hep taraf oldum, hiç tarafsız kalmadım. Taraf olacağım tabii! Ben kendimi vazodaki çiçek olarak görmedim. O günün koşullarına bakmak lazım. Utku Gümrükçü benim kardeşim olarak kabul ettiğim bir insandı. Aramızda hiçbir sorun yoktu. Ergenekon’da yargılanırken avukatlarından çok ben gitmişimdir. O ayrı, ama geçen dönemde ben Deniz Yücel’i desteklemiştim. Hatta Utku bana çok kızdı, kırıldı, bağırdı, ben bir şey demedim, demem de! Onun seçim atmosferindeki duygularıydı. Ben o süreçte Deniz Yücel’i destekleme gerekçelerimi açıklamıştım. Deniz Yücel’in babası geçmiş süreçte siyaset yaptığım arkadaşımdı. Deniz Yücel’in çocukluğunu biliyordum, güveniyordum. Konuşmalarında Deniz Yücel ön seçim vurgusunu yaptı. Demokrasi ve sandıktan yana olduğunu söyledi. O da benim için güvenceydi. Oldu mu? Olmadı. Onun elinde mi? Belki değil. Partinin üst kademelerinden kaynaklı olabilir. Diretmeli miydi? Diretmeliydi. Üzüldüğüm noktalar oldu mu? Oldu! İl başkanlığı sürecinde beraber yürürken iyiydi. Süreç bittikten sonra ben kendime yönelik bir sıcaklık hissetmedim. Benden sıcaklık tam ama karşılık olmadı. Bu beni üzdü. Tüm bunları değerlendirelim. Ama mesele kişisel değil. Mesele partinin, ülkenin geleceğiyse, İzmir ise tabloya baktığımda yine önde görürsem hiç şüphesiz açık desteğimi Deniz Yücel’e veririm. Ama bir başka arkadaşımızı partide daha iyi görürsem onu da açıklarım. Hiçbir zaman gizliden iş yapmadım, kişilerin arkasından iş çevirmeyi sevmem” diye konuştu.

KİMSE NANKÖR OLMASIN!
Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin’in, olağanüstü kurultay için gerçekleşen imza toplama sürecine destek vermeyenlerin unutulmaması yönündeki çıkışını ve İzmir Milletvekili Murat Bakan’ın bu görüşe, ‘Genel başkanın kimseye diyet borcu yok’ şeklinde cevap vermesini değerlendiren Sertel, “ İkisine de katılmıyorum. Benim için önce partimdir, partimin geleceğidir. Partimi en iyi kim temsil edecek bakarım. Adaylara bakarım, inandığım kimse, partimizi İzmir’de daha iyi noktaya taşıyacak kişiyse ben ona destek vermezsem bana yazıklar olsun. Ama Deniz Yücel o kişilerden sınanmış olarak daha iyi bir noktaya getirdiyse ve getireceğine inanıyorsam ve destek vermezsem yine bana yazıklar olsun. Süreçte eksiklik de fazlalık da vardı. Bu arkadaşların emeğine teşekkür etmek lazım… Kimse nankör olmasın! Kimse hesaplaşma noktasında olmasın. Beklentilerini kişiselleştiren siyasetçi olmamalı. Ben öyle değilim. Öyle olan var da demiyorum. Ama İzmir için toplumsal bakmalı. Siyasetçi çok net olmalı. Ben çok net söylüyorum. Kararımı çıkacak insanlara göre vereceğim” dedi.

BEN KADIN OLARAK DEĞİL İNSAN OLARAK BAKIYORUM
İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun başarılı bir seçim süreci geçirmesi sonrasında İzmir’de de tartışmaya açılan kadın aday konusuna değinen Sertel, “Her kadın Canan Kaftancıoğlu değil her Canan Kaftancıoğlu da kadın değil! Kadın var başarılıdır, yapılır. Her insan olarak bakıyorum ben. Kadın olur erkek olur fark etmez. O zaten bizim eşitlik temelimizde var. Kadınlara seçme ve seçilme hakkı Atatürk tarafından verilmiş, zaten hiçbir engel yok” ifadelerini kullandı.

ADAMLAR BİZİMLE GÖRÜŞMEK İSTİYOR
IMF heyetiyle muhalefet parti temsilcilerinin görüşmesinin iktidar kanadından tepkiyle karşılanması için konuşan Sertel, “Bunlar ülkeyi öylesine büyük borç batağı içine soktular ki… Saatlik 2 milyon TL faiz ödüyoruz. 48 milyon TL faiz ödüyoruz günde... Öylesine büyük bir borç sarmalındayız ki bundan çıkmalıyız. Ama üreterek çıkmalıyız. O nedenle bizim bütün kurum ve kuruluşlarla görüşmemiz lazım. Biz iktidar değiliz ki, borç para da almayacağız IMF’den. Adamlar bizimle görüşmek istiyor. Bürokraside kaymalar olur. Yerel seçimlerde seçilecek belediye başkanının etrafı dolar. CHP’ye yönelik dış dünyada büyük bir sempati var. Sadece onlar değil birçok kuruluş temsilcisi geliyor” dedi.  

HALKIMIZ ÖDEMİŞLİLERİN DİLİYLE ‘YETTİ GARİ’ DİYOR
“İlk genel ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisi mi aday olmalı?” sorusunu yanıtlayan Sertel, “O sürecin gelmediğini düşünüyorum. O süreç yaşanacak. Halkımız artık kararını veriyor. Zamma, parçalanmaya karşı halkımız kararını verecek. Halkımız Ödemişlilerin diliyle ‘yetti gari’ diyor. İnsanları ayrıştırmayan, sıcakkanlı, halkıyla iç içe yaşayan, parti ayrımı yapmayan bir cumhurbaşkanına ihtiyaç var. Partisiz bir cumhurbaşkanına ihtiyaç var” ifadelerini kullandı.