CHP’li Kılıç: İYİ Parti, İzmir’de kaybettirmez, kaybeden olur!

EGEDESONSÖZ- CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, SonSöz TV’de katıldığı programda ittifak tartışmalarına ilişkin olarak değerlendirmelerde bulundu.

ADAY ÇIKARSINLAR, YARIŞALIM
Genel seçimlerin ardından İYİ Parti’nin yerel seçimlerde ittifak yapmama kararını İzmir özelinde değerlendiren CHP’li Kılıç, CHP’nin büyükşehir ve 30 ilçede tek başına başarılı olabilecek durumda olduğunu kaydetti.

İYİ Parti’nin İzmir’de aday çıkarmasının seçim sonucunu hangi yönde etkileyeceği konusunda değerlendirme yapan CHP’li Kılıç, “Yerel seçim, genel seçim gibi değil. Farklı şartları var. İzmir’deki durumumuz belli, yerel yönetimlerdeki başarımız belli. CHP kendi adaylarını çıkarır, halka sunar ve umarım ki görevini en iyi yapabilecek belediye başkan adayları listelerde yer alır. Büyükşehir belediyesi ile 30 ilçeyi CHP’nin kazanma gücü var. Nasıl var? Doğru adaylarla ve çalışma ile var. İzmir’de İYİ Parti kaybettiren değil, kaybeden olur. İzmir’de CHP’nin gücü belli. İzmir, CHP’nin kalesidir söylemine de katılmıyorum. Bu İzmirli seçmenlere de saygısızlık… İzmirliler bakar, kim oy vermek, kimle devam etmek isterse karar verir. CHP özelinde İzmir’de herhangi bir ittifaksız sorun yaşamayız. Olsa iyi mi olur, iyi olur. Ama bir ihtiyacımız da yok. İYİ Parti kaybettiren olur söylemleri de var. İzmir’de ise İYİ Parti kaybeden olur. Seçimi kaybeder. 30 ilçede de aday çıkaracağız diyorlar. Çıkarsınlar, yarışalım. Demokrasi böyle bir şey… Genel seçimde ittifak doğru ama yerel seçimde kendi partilisi belediye başkanı görmek ister. Parti politikalarının belediyelerde temsil edilmesini ister. Biz sosyal belediyecilik dedik. Sloganımız da derman belediyeciliği… Bizim seçmenimizin görmek istediği kişi CHP’li bir belediye başkanıdır. İsteyen her parti her ilçede adayını çıkarsın, yarışalım. Hepimiz de halkın kantarına çıkmış oluruz” dedi.  

ADAY BELİRLEME YÖNTEMİNİN NETLEŞMESİ GEREKİYOR
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yeniden aday olacağını duyurmasını yorumlayan CHP’li Kılıç, “Adaylık meselesi kişisel bir konudur. Sayın Soyer, kendi içinde ailesi ve ekibiyle değerlendiriyordur. Ankara adına çok fazla bir şey söylemem doğru değil. Kendisine başarılar diliyorum. Şu anda aday belirleme süreci nasıl olacak belirli değil. O yüzden çok erken… En önce aday belirleme yönteminin netleşmesi gerekiyor. Başkanlarımızın başarılı olup olmadığının takdiri vatandaşımızdadır” açıklamasını yaptı.

YANDAŞLIK ÜZERİNDEN BİR ADAY BELİRLEME SÜRECİNİ DOĞRU BULMUYORUM
Aday belirleme sürecinde ekipçiliğin yerine kriterlerin ön plana çıkması gerektiğini savunan Kılıç, “İzmir’e Ankara’dan bakmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Herkes adayını önerdi. Onu doğru bulmuyorum. İzmirlinin istediği adaylar olsun. Geldiğinde doğru hizmetler versin. Bana ya da bir başkasına yakın adam olmasın. Liyakatli, namuslu, kamu malını kendi gözünden sakınacak insanlar olsun adaylarımız. Onu da ilçedeki vatandaş ya da parti örgütü belirlesin. Bir gün yakın olduğunuza ertesi gün uzak oluyorsunuz. Yandaşlık üzerinden bir aday belirleme sürecini doğru bulmuyorum. Ben sizi tanımıyor olabilir. Ama orada en iyi belediye başkanı siz olacaksanız siz olun derim” şeklinde konuştu.

İZMİR ÖRNEK OLMALI
Yerel seçimde rekabetin yaşanacağını belirten Kılıç, siyasi tarzı noktasında İzmir’in örnek olması gerektiğini savunarak “İzmir’in tozunu yutmuş, sorunlarını bilen birisi olarak en kaliteli adayların yarışmasını isterim. Bunun Türkiye’ye de örnek olmasını isterim. Çünkü İzmir farklı bir şehir ve her yerde de bunu anlatırız. İzmir demokrasinin, nezaketin şehri… Bu nezaketin de yerel seçime yansıması için partiler liyakatlı, belediyeleri yönetebilecek, nezaketli adaylar çıkarmasını dilerim. Yarış da olmalı. Bence İzmir bir fark koymalı. Dünyada bile fark yaratmalı. Umarım herkes en iyi adayını çıkarır” dedi.

İthal aday tartışmalarına da dikkat çeken Kılıç şunları söyledi:

“Ben vekilliklerle ilgili de aynı şeyi söylüyordum. O şehirde yaşarsanız o şehrin sorunlarına daha çok hakim olursunuz. Milletvekili olarak bu şehirde yaşamasam o şehirdeki sorunların çözümü ile ilgili konulara ikna olmam. Biri söylediğinizde inanmazsınız ama çukura takıldığınızda hemen oraya çözüm bulursunuz. Tozun, toprağın yutulduğu yerlerde daha doğru adayların bulunacağına inanırım. Umarım partilerde buna riayet gösterir. Siyaset üslubu bu kentte değişecekse İzmir’den başlamalı. Sorun İzmir’in sorunuysa parti rozetini bırakıp bir araya gelmeliyiz. Bir yerden başlamalıyız. Parti içindeki siyasette böyle... Bir yerden insani temelde bir siyaset anlayışının olması gerekiyor”