EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi İzmir 2‘nci bölge 3’üncü sıra Milletvekili Adayı Rahmi Aşkın Türeli, SonSöz TV’ye konuk oldu. Gazeteci-Yazar Muhittin Akbel’in sorularını yanıtlayan Türeli, 14 Mayıs seçimlerini değerlendirdi.
İZMİR’DE CHP VE AK PARTİ’NİN KUCAKLAŞMASI
Buca’da yaşanan taşlı-sopalı kavganın ardından İzmir’de iki il başkanı sarılarak, birlik mesajları vermişti. Yaşanan gelişmeleri değerlendiren CHP’li Türeli, “Olumlu değerlendiriyorum. İzmir’e yakışan da budur. Sandık Türkiye’de her zaman önemlidir. Sandık sonuçlarına vatandaş iradesini yansıtmıştır. Bu derece kavga ve kutuplaşmanın olması yanlıştır. Uzunca süredir İktidar partisinin konuşmalarıyla ortamı sertleştirici bir üslubu var bunu doğru bulmuyoruz. Bu memleket hepimizin. Bugün, mevcut hükümetin politikalarına karşı çıkış nedenlerimizin bir tanesi de tek adam rejimine geçmiş olması. Tek adam rejimi demokrasiye uygun bir sistem değil. Yasama, yürütme ve yargı gibi üç temel organ bir kişide birleşmiş durumda. Bu kutuplaştırıcı dil iktidarın benimsediği, bizden olan, bizden olmayan tarzı ayrıştıran dili var. Biz bu ayrıştırılmayı benimsemiyoruz. Her zaman kucaklayıcı bir anlayış içerisindeyiz. Türkiye’ye yakışan da budur. Sandık önemlidir, insanlar sandığa gider gerekli önemlerin alınması da mevcut hükümetin görevdir” ifadelerini kullandı.
NE YAPARLARSA YAPSINLAR, VATANDAŞ YOKSULLAŞTIĞININ FARKINDA!
Halkın seçim gündemini yorumlayan Türeli, “Ülkedeki durum, tozpembeymiş gibi gösterseler de kendilerini ya da öncelik verdiklerini öne çıkarsalar da vatandaş yoksullaştığını ve ekonominin kötüye gittiğini farkında” derken sözlerine şu şekilde devam etti:
“Kesinlikle vatandaşın gündeminde ekonomi var. Artan fiyat ve enflasyonlar var. Yurt dışı ithal ürünlerin fiyatının artmış olması, üretici açısından da önemli. Temel girdilerini yurtdışından alanlar için önemli. Mazot, gübre, tablet ve telefon… Hepsini ithal ediyoruz. Bu kriz aslında, bugün Türkiye’nin gündemini oluşturdu. Son derecede yakıcı bir sorun. Pandemi dönemi, salgın bir hastalıktı ve üretime zarar verdi. Esnafa zarar verdi. Ben 44 il dolaştım, orada da bunu gördük. Canları çok yandı üreticinin. Pandemi, küresel bir krizdi ve her ülke destek verirken biz OSYD ülkeleri içerisinde en az destek veren ülkeyiz. Bu sıkıntılar üzerine birde, faiz sebep enflasyon sonuç tezi girince patladı. Birden bire enflasyonun yükselme eğilimi varken faiz indirmek bir anda hem enflasyonu patlattı hem, dövizi yükseltti ve krizi büyüttü. Vatandaşın cebindeki paranın erimesinden kaynaklana müthiş bir rahatsızlığı var. Bu ekonomik göstergelere yansıdı. Sanayi üretimi aşağıya iniyor. İşsizlik oranı artıyor... Diğer taraftan yoksulluk yaygınlaşıp derinleşiyor. Burada temel anlamada, günlük hayatlarının gıda harcamasını karşılayamıyor. Sendikalar açlık ve yoksulluk sınırlarını belirliyorlar. Türk-İş’in açlık sınırı. 4 kişilik bir ailenin dengeli ve sağlıklı beslenmesi için, sadece gıda harcaması toplamı, 9 bin 600 lira. İçerisinde eğitim, sağlık, giyim ve ulaştırma giderleri yok. Bu vatandaşı canından bezdirmiş durumda. Ekonomi ön planda, birde vatandaş sonuç itibari ile belli vaatler ve iddialar ortaya konulursa bundan etkilenir. Ancak, 21 yıldır iktidarda olan bir parti var karşımızda. Yani, çoktan yerli otomobilin yapılması gerekirdi zaten, ya da geminin çok tapılması gerekirdi. Tüm teknolojik alanlarda Türkiye 1 numaralı ülke olmalıydı... Ekonomik sıkıntıları vatandaş farkında, yerli araç ve gemiyi çıkartıyor ve propagandasını yapıyorsunuz ancak vatandaş günlük hayatta cebine bakıyor... En son RTÜRK üyesi açıklama yaptı. TRT, kamusal yayıncılık yapar ve finansmanı vergilerdir. 1 Nisan- 1 Mayıs tarihleri arasında Cumhur İttifakı’na TRT, 3600 dakika yer verirken, Millet İttifakı’na, sadece 47 dakika ayırmış. Bu şartlarda ne olabilir… Müthiş bir bombardımanla biz başarılıyız ı oluşturmaya çalışıyorlar ancak, durum ortada. 1950 yılında İsmet İnönü ve Celal Bayar aralarında anlaşırlar, Türkiye radyolarında aynı süre yer alırlar. Özet olarak yandaş medyada herkese ülkedeki durum, tozpembeymiş gibi gösterseler de kendilerini ya da öncelik verdiklerini öne çıkarsalar da vatandaş yoksullaştığını ve ekonominin kötüye gittiğini farkında. Bu gerginliğin ülkeye yarmadığının farkında bunu bizler görüyoruz”
İNSANLARIN HAK ETTİĞİ GİBİ YAŞAYACAĞI, MİLLİ GELİRİN ARTACAĞI SİSTEM KURACAĞIZ!
Küçük Menderes havzasındaki çiftçi ve üreticilerin durumlarını değerlendiren Türeli, Sadece Küçük Menderes’te değil, ülkenin her yerinde çiftçi ve üreticinin halinin perişan olduğunu söyledi. Türeli, “Küçük Menderes’te çiftçi ve hayvancılık son derece kötü durumda. Şartlar olumsuzlaşıyor… Ürün para etmiyor, tarımsal planlama yok. Bu yapı içerisinde çiftçi nasıl ayağa kalkar? Faizleri indirdiler, sonrasında enflasyon patladı. Dolar yükseldi ardında Kur Korumalı Mevduat sistemi getirdiler. Kur Korumalı mevduatın devlete olan maliyeti 2022 yılında, 200 milyar Türk Lirası. Aynı dönemde Türkiye’nin tüm tarımına ayrılan destek ise, 40 milyar Türk Lirası. Tarım kanunda çiftçiye bütçeden ayrılan pay milli gelirin en az yüzde 1’i olmalı. 15 trilyonluk milli gelirde verilmesi gereken para, 150 milyar liraydı. Bunu verseydik, çiftçimiz ve hayvancımızın borcu olmayacaktı. Türkiye ürün ihraç etmeye başlayacaktı. Üretici üretmeye devam edecekti. Türkiye de nüfus artarken, ekilen alan azalıyor çünkü çiftçi kazanamıyor. Dünyanın her yerinde ülkeler, çiftçi ve hayvancılarına destek veriyorlar. Çünkü tarım sektörü özel bir sektör... Amerika hemen, hemen tüm tarımsal ürünleri kendi içerisinde ekip birde buğday ihraç ediyor. Avrupa birliğinin ortak bütçesinin 3 de 1’i tarıma gidiyor. Çin, Afrika’dan yerler kiralıyor ve orada tarım yapıyorlar… Bu açıdan biz geldiğimizde, hemen tarıma gerekli destekleri vereceğiz. Ürünün para etmesini sağlayacağız. İnsanların hak ettiği gibi yaşayacağı, Milli Gelirin artacağı ve adaletli bölüşeceği bir sistem kuracağız” dedi.
VİZYONUMUZ, KADROLARIMIZ VE POLİTİKAMIZ İLE YÖNETMEYE HAZIRIZ
Millet İttifakı ve CHP’nin kurmay kadroları ile Türkiye’yi yönetmeye hazır olduğunu söyleyen Türeli, “Memleket, bu memleket hepimizin ve bu memleketi daha iyi yönetilmesini sağlamak zorundayız. Hepimiz tecrübemiz dâhilinde, Türkiye’nin daha iyiye gitmesini sağlayacağız. Kuruluşumuza baktığınızda müthiş bir başarı ölçüsüdür. İnsan gücünü kaybetmiş, sanayisi kalmamış ve fabrikası kalmamış bir ülkedeki başarı hikayesi müthiştir. Hepimizin dedeleri o savaşlarda savaştı... Türkiye bugün çok daha iyisini yapabilir, her iktidar gelir kendisine göre bir şey yapar. Bu toplum onu değerlendirir. Her şeyin kötüye gittiği dönemde iktidar olmak istiyoruz. Benim için, yeniden vekil olmak meselesi değil. Hepimiz, başarılı olmalı iktidarı almalıyız. Ben 2011-2015 arası milletvekilliği yaptım. Yerim garanti de olsa da çalışmak zorundayız çünkü bu memleket meselesi. Ülke yol ayrımında... Biz ülkeyi yönetmeye hazırız… Vizyonumuz, kadrolarımız, politikalarımızla ve somut önerilerimizle Türkiye’yi yönetmeye hazırız... 6 parti birlikte bir çalışma içerisindeyiz... Türkiye’nin parlamenter sisteme dönmesi her alanda kurumsal yapının var edilmesi, bunları değerli buluyoruz. Ben de bundan dolayı elimizden geleni yapmaya devam ediyorum… Bizler bu memleketin insanlarıyız” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE ÖNÜNÜ PLANLAMA İLE BULACAK
Devlet Planlama Teşkilatı hakkındaki görüşlerini belirten Türeli, “Hemen hayata geçirilecek. Gelir gelmez planlama kurulunu tekrar kuracağız. Planlama olmadan bir ülke gelişemez. Yol haritamız olmadan ülke gelişemez. Türkiye 1960’dan beri planlama içerisinde, her zaman olmuştu. Devlet Planlama Teşkilatı önemli bir kuruldu. Yarışma sınavı ile girilen, yurt dışı mastırlı çalışanlar ve Türkiye’nin hafızası olan bir kurumdu. Önce bakanlık yaptılar, sonra kapattılar. Bu şekilde bir şey yapamazsınız... Müthiş bir beşeri sermaye var. Gelir gelmez yeniden kuracağız. Türkiye önünü planlama ile bulacak. Bir tamamlayıcılık ilişkisi içerisinde yeniden kuracağız. İlk yapacağımız iş budur” dedi.
PARTİ PROGRAMIMIZI, EKONOMİ MASASI ÇALIŞMASINA UYGUN HAZIRLADIK!
Cumhuriyet Halk Partisi’nin, Faik Öztrak başkanlığında oluşturduğu ‘Ekonomi Masası’ kurmaylarından bir tanesi olan, Rahmi Aşkın Türeli, Ekonomi Masası hakkında görüşlerini paylaştı. Türeli, “44 il dolaştık. Ağırlıklı olarak da, partimizin oyunun çok yüksek olmadığı yerlerde çalışma yaptık. Bu çalışma, bizim vatandaş ile yüz yüze geldiğimiz ve sorunlarını duyma imkanına sahip olduğumuz bir çalışmaydı. Sonrasında ise programımızı buna uygun hazırladık. Masa başında elimizde, kalem-kağıt alıp yapmadık. Sahada dolaştıklarımızı yazdık. Bunları nasıl çözeceğimize ilişkin politikalar yönettik. Vatandaşın içerisinde olmaya devam edeceğiz. Uyguladığımız politikaların sonuçlarını halkın arasında görebiliriz. Pandemi, dönemindeki sıkıntıları çok açık ve net gördük. Birçok dükkanın kapalı olduğunu gördük. Birçok esnaf işini dükkanını kapatmış olduğunu gördük. Bazıları dediler ki, 8 kişi vardı, 6 kişiyi çıkardık, 2 kişi ile ayakta kaldık dediler… O dönemde verilen desteklerin yüzde 80’i vergi borçları, SSK borçları, kredilerin ertelenmesi ve yeni kredi verilmesiydi bütçeden sadece 9 milyar Türk Lirası verildi” ifadelerini kullandı.
PARTİM HANGİ GÖREVİ VERİRSE ONU YAPACAĞIM
Parlamentoda görev yapmak istediğini belirten Türeli, “Ben parlamento ayağında olacağım. Parlamentoda görev yapacağım, partim hangi görevi verirse onu yapacağım. Bakanlık düşüncem yok. Partimizde birçok liyakatli arkadaşımız var. Bu iş, bir takım oyunu… Herkes kendi üzerine düşeni yapacak. Bu bir tek adam şovu değil. Hem bürokratik, hem siyasiler açısında da doğru değil. Bu sistemi biz doğru bulmuyoruz. Bir geçiş dönemi sonrasında, yeniden parlamenter sisteme dönmek istiyoruz. Partim hangi görevi verirse onu yapacağım. Türkiye’nin çıkarları her şeyin üzerinde” şeklinde konuştu.
9-9 ÇIKARIRIZ!
İzmir’de partisinin çıkaracağı vekil sayısı hakkında tahminde bulunan Türeli, “Ben her iki bölgeden 9+9 olacağına inanıyorum. Önceki dönemde yedi, yediydi. Ben dokuz, dokuz olacağını düşünüyorum. İttifak partilerinin adayları çok iyi çalışıyorlar. Birlikte ortak programlar da yapıyoruz. Herkes şu anda tek çalışmaya çalışıyor. Her yere ulaşabilmek için. Geçmişte kendilerine oy vermiş olan bir kitleyi harekete geçirdiklerini görüyoruz. Bu bir takım oyunu hep beraber liste için de çalışıyoruz. Daha arka sıralardaki arkadaşlarımız da aynı şekilde çalışıyorlar. Bunlar önemli ve değerli şeyler. Seçimin birinci turda sonuçlanacağını düşünüyorum. Hem genel başkanımızın cumhurbaşkanlığı hem de parlamentoda çoğunluğu alacağımızı düşünüyorum. Parlamentoyu çalıştıracağız. 360’a ulaşılması kolay olmayabilir. Bu seçim döneminde sistemde değişiklikler var. Nasıl bir sonuç olur bilmiyorum. Ancak çoğunluğu alacağımızı düşünüyorum” dedi.