Büyükşehir'de 4 saatlik maraton... Soyer'den Ankara sitemi!

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2022 yılı ilk olağan meclis oturumu gerçekleştirildi. Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde gerçekleştirilen oturuma İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer başkanlık yaptı.

Tartışmalı geçen meclisin gündeminde ise iki ilçenin emsal artışı talebine verilen 'ret' kararı ve Buca'de bulunan ve ismi Demokrasi Meydanı olarak değiştirilen eski Çevik Bir Meydanı tartışmaları damga vururken Başkan Soyer, İzmir'i temsilen Ankara'ya giden odalara ve onlara eşlik eden İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger'e sitem etti. 

DENETİM KOMİSYONU ÜYELERİ BELLİ OLDU
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde 2022 yılında görev alacak olan Denetim Komisyonu seçimlerine Cumhuriyet Halk Partisi'nden Erhan Uzunoğlu, Bahar Gürsul, Nilüfer Bakoğlu Aşık seçilirken, Cumhur İttifakı'ndan ise Hakan Yıldız seçildi.

AK PARTİ'DEN 'KILIÇDAROĞLU' ÖNERGESİ
Meclisin açılışı ile birlikte Meclis Üyeleri tarafından verilecek önergeler gündemine geçildi. Geçtiğimiz aylarda Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Şanlıurfa'da kullandığı “Bize Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığını verin, elektriği bütün çiftçilere bedava vereceğiz” ifadeleri üzerine AK Parti Bayraklı Meclis Üyeleri harekete geçti. Ocak ayı ilk olağan Meclis oturumunda yazılı önerge veren AK Parti sıraları, verdiği önerge ile Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisindeki çiftçilere elektriğin ücretsiz olmasını talep etti.

KÖKKILINÇ: BÜYÜKŞEHİR 12 TESİSİNDE GES İLE ELEKTRİK ÜRETİYOR
Önerge sonrası söz alan CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, Kemal Kılıçdaroğlu'nun önergesinin ne anlama geldiğine açıklık getirerek, "AK Partili belediye meclis üyelerini tebrik ediyoruz. CHP Lideri Sayın Kemal Kılıçdaoğlu'nun projesini destekledikleri için. Ancak Sayın Kılıçdaroğlu bunu söylerken 11 büyükşehir belediye başkanımızın yaptığı uygulamalardan yola çıkarak bunu dile getirmiştir. Çiftçimiz gerçekten zor durumdadır. Biz İBB olarak yenilenebilir enerji kaynakları ile yola çıktık ve bu şekilde uygulamalarımızı gerçekleştiriyoruz. İBB'nin tarım alanında yapmış olduğu güneş panelleri ile elektrik üretiyoruz. Kooperatif yoluyla çiftçimize ücretsiz elektrik vereceğiz. Genel Başkanımızın söylediği şuydu; 81 ilde bunu gerçekleştireceğiz yerel seçimlerle birlikte. Şanlıurfa'da çok geniş bir taşlık alan var. Burası güneş panelleri ile dolarsa Şanlıurfa'daki çiftçilerimizin elektriğe para vermeden çiftçilik yapabileceğini biliyoruz. İBB 12 tesisinde GES sayesinde elektrik fiyatından tasarruf etti. 3 ayda tasarruf ettiği bedel 3 milyon TL" dedi.

HIZAL: NE KADAR ARKASINDA DURACAKSINIZ GÖRELİM
Söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal ise gerçekçi söylemler için önergenin gündeme alınmasını önerirken, "Nilay Hanım çok güzel bir sunum yaptı. Biz bu açıklamaları realitede yaşanmışlıklarıyla ilgili ciddi şüphelerimiz var. Sayın Genel Başkan 'Şanlıurfa Belediyesini bize verin biz Şanlıurfa'daki çiftçi kardeşlerimize elektriği ücretsiz vereceğiz' dedi. Biz verilmesi planlanandan değil, verilmiş bir belediyen bahsediyoruz. İzmir tarımın yoğun yaşandığı önde gelen şehirlerden biri. Bu söylemi destekliyoruz. Buyurun gereğini yapın diyoruz. Bunu meclis kararı ile yapılmasını öneriyoruz. Bunun için bunun komisyonlara sevk edilmesi ve komisyonlarda karar alınması gerektiğini söylüyoruz. Yoksa bunu 90'lı yılların popülist söylemler içinde vaat olarak görüyorsanız ret edebilirsiniz. Devlet yönetmek ve belediye yönetmek ciddiyet ister. Elbette muhalefet söyler. Bir öneri ortaya koydunuz biz bunu destekliyoruz. Buyurun Sayın Genel Başkanınızın önergesinin arkasında ne kadar duracaksınız görelim" ifadelerini kullandı.

SOYER: ZATEN BU ÇALIŞMALARI YAPIYORUZ
Konuyla ilgili söz alan Tunç Soyer, "İBB bu konuda zaten çalışma yapıyor. Karaburun Parlak'ta 160 dönümün sulanması ile ilgili elektriğin üretiyoruz. Bergama Kızılca'da da 3 pompaj istasyonu içinde çalışma yapıyoruz. Yani bu tür çalışmaları zaten yapıyoruz" şeklinde Hızal'ın eleştirilerine yanıt verdi.

EMSAL ÖNERİLERİNE MECLİSTE OY ÇOKLUĞU İLE RET
İzmir'de 30 Ekim 2020 tarihinde Seferihisar açıklarında yer alan Samos Fay Hattında yaşanan 6,9 büyüklüğündeki deprem sonrasında kent genelinde yaklaşık 80 bin bağımsız birimde az, orta ve ağır olmak üzere çeşitli hasar kayıtları oluşmuştu.

Yaşanan felaket sonrası vatandaşlar güvenli konutlarda oturmak amacıyla evlerini dönüştürmek istemiş ancak her geçen gün artan inşaat maliyetleri nedeniyle gelen fiyat yükünü karşılayamadığı için hükümet bazlı yapılan dönüşüm çalışmaları hariç kentte kentsel dönüşüm çalışmaları 1,5 yıla yakın bir süre geçmesine rağmen bir türlü başlayamamış ve depremzedeler emsal artışı talebinde bulunmuştu. Bayraklı Belediyesi'nin emsal artışı talebi İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde kabul edilirken, Bornova ve Karşıyaka Belediyeleri de ilçeleri için emsal artışı talebini meclislerinden geçirerek İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yollamış ve öneriyi inceleyen Büyükşehir Belediyesi komisyonları CHP'li üyelerin oyları sonrası oy çokluğu ile reddedildi.

BOZTEPE: BÜTÜN İLÇELERİMİZE EŞİT DAVRANALIM
Gündem maddesi ile ilgili söz alan AK Parti Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe, "Bu kentin yüzde 60'ından fazlası gecekondu. Ciddi ulaşım sıkıntıları var İzmir'de. 1985'lerde yapılmış, bitişik nizam olan bir kent görünümü görülmektedir. Bugün Bayraklı'da emsal artışını verdik ancak yan sokaklarındaki Bornova ve Karşıyaka'ya vermeyerek ilçelere farklı adaletler uygulamak mantık dışı. Biz hazırladığımız raporu verdiğimiz önerge ile aktarmıştık. Biz istiyoruz ki, önümüzdeki ay emsal artışı ile ilgili ayağı yere basan bir önerge getirelim ve kentimize iyilik yapalım. Bütün ilçelerimize eşit davranalım. Gelin bu yanlıştan dönelim" dedi.

HIZAL: BİR YIL SONRA BİZİM DEDİĞİMİZE GELECEKLER
Boztepe'nin ardından söz alan Grup Başkanvekili Özgür Hızal, "Önergeler Bornova ve Karşıyaka'dan gelmiş önergeler. Biz buna benzer bir önergede Bayraklı'da karar almıştık. Bu şehrin en temel problemi deprem. Elbette ki bir çok sorunu var ancak en temel problem bu. Deprem sonrası hadiselerde geriye dönüşü olmayan sonuçlar yaşanıyor. Can kayıplarını geriye döndürebiliyor muyuz? Bu nedenle depreme yönelik adımlar atılmalı. Büyükşehir Belediyesi deprem gerçeğini deprem olduğunda hatırlar durumda. 30 Ekim depremi yaşandı ve İBB deprem gerçeğini hatırladı.  Kentsel dönüşüm performansı çok kötü olan bir İBB'den bahsediyoruz. Bir sunum yapıldı ama bunlar kağıt üzerinde. 2,5 senedir bu şehri yönetiyorsunuz somut bir atılmış adım yok. Planlama ile ilgili eksiklikleri detaylı söyledik. İzmir'de ruhsatları yapıların dönüşmesi ihtiyacı duruyor. 30 Ekim'de yaşanan depremde yıkılan, hasar gören ve can kaybına neden olan binaların tamamı 1999 yılı öncesi yapılmış ruhsatlı yapılardı. Bununla ilgili bir çalışma yaptınız Bayraklı ilçe sınırları içinde. Haklı olarak Karşıyaka, Bornova ve diğer ilçelerde bununla ilgili önergeler hazırlıyorlar. Çünkü büyükşehir Belediyesi bütün şehrin belediyesi ya, Bayraklı'da ne yapıldıysa tüm ilçelerde o yapılmalı. Bayraklı'da ağır ve orta hasarlı binaların yanında riskli olarak tabir edilen yapıların da dönüşümü için emsal hakkı verildi. Peki bu hakkı Bornova veya Karşıyaka'ya veriyor musunuz? Siz ne yapıyorsunuz biliyor musunuz? Bir emsal artışı çıkmazını içine girdiniz adeta sadece bir şeyi yapmak için yapıyorsunuz. Bu kararın uygulanması ya da uygulanmamasının hiçbir önemi yok. İzmir'de bir deprem daha olsun, bu deprem sonrasında Bornova tarafındaki bina gibi binalarda hasar meydana gelsin ve aldığımız kararlar uygulansın diyorsunuz. Bu, bu şehre büyük bir haksızlık. Biz bir önerge verdik ve plan tadilatından bahsettik. Biz bunları söylüyoruz ancak İBB CHP grubu bir yıl sonra bizim dediğimize gelecek ama biz istiyoruz ki iş işten geçmesin" ifadelerini kullandı.

ÖZUSLU: CHP'Lİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ HALKIN YANINDADIR
Söz alarak AK Parti'nin açıklamalarını eleştiren CHP Grup Başkanvekili Mustafa Özuslu, "Bu şehrin yada ülkemizin en önemli sorununu hepimizin dile getirdik. Depremin siyaseti olur mu? Olmaz. Deprem vurduğunda kimseyi ayırmıyor. Eşit aslında deprem...  İBB depremi deprem olduğunda hatırlıyor nasıl bir cümle? Öyle mi oluyor? Nasıl kendileri hatırlıyorsa biz de biliyoruz ve hatırlıyoruz. Deprem Daire Başkanlığı'nı kim kurdu? İBB deprem öncesinde kurmadı mı? İnşaat Mühendisleri Odası ile bir protokol imzalandı değil mi, buna kim karşı çıktı? Bizde tıpkı sizin gibi deprem gerçeği ile karşılaştığımızda neler yapabiliriz diye düşünerek İzmir'i dirençli bir kent yapmaya çalışıyoruz. Sadece emsal artışı depreme karşı dirençli kent oluşturmak için yeterli mi? Sadece emsal artışı vererek can kaybını önleyeceksek verelim. Ancak elimizi vicdanımıza koyduğumuzda sadece bunlarla bunu sağlayamayız. Şehir planlaması diye bir bilim var. Biz sadece emsal artışı ile sorunu çözmeyi düşürsek Elazığ, Bingöl derim. Deprem bir gerçektir fay hatlarını geçtiği yerlerde emsal artışı ile mi çözüyoruz bunları?  Bütünsel bir bakış açısına sahip olmak zorundayız. AK Partili meslektaşım çok doğru söylüyor. Tüm ilçelere emsal atışı versek de çözmez sorunu. Çarelerin sadece bir tanesidir emsal artışı. CHP'nin yönettiği İBB halkın yanındadır" diye konuştu.

ŞAHİN: SİYASET ÜSTÜ BİR KONU
MHP sıralarında söz alan Grup Başkanvekili Selahattin Şahin ise tüm grupların ortak bir çalışma yapması gerektiğini belirterek, "Kentsel dönüşümde planlama önemli. Her platformda bunu konuşmalıyız. Aramızda bilim ile ilgili ya da teknik ile ilgili arkadaşlarımız var. Bir sonraki mecliste önerge hazırlayalım teklifi geldi... Bunu tüm partiler olarak birlikte hazırlayalım. Çünkü bu siyaset üstü bir konu" dedi.

YILDIZ: SORUN BİR AN ÖNCE ÇÖZÜLMELİ
Emsal konusunda söz alan AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, "Depremin siyasetini hiçbir zaman yapmadık. Sayın Özuslu, 'Deprem ayrım yapmıyor' dedi. Deprem değil çürük binalar öldürüyor. Bizim tartıştığımız buradaki hızlı dönüşümün önünü açma konusunda koyabileceğimiz katkılar. Deprem ve Afet Müdürlüğü'nden bahsedildi. O müdürlüklere biz de onay verdik. Bugün mağdur olan binlerce vatandaşımız var. Biz bu mağduriyetler giderilsin diye uğraşıyoruz. Biz oy kaygısıyla sınırlar çizmedik. Biz bu bakışla deprem tartışması yönetemeyiz. Ben 6306 sayılı kanunun avantajlarından bahsettim ve 'Bu avantajlardan faydalanabilmek için rezerv alanlarına ihtiyaç duyulacak' dedim. Bu kentin depremzedeleri var ve siz başkan olarak bu kişilerden sorumlusunuz. Bizim meclis üyeleri olarak sorumluluklarımız var. Biz diyoruz ki iyi niyeti kararları sınırlı bırakıyorsunuz ve vatandaş mağdur olacak diyoruz. 1 yıldır emsal artışını tartışıyoruz. Keşke Çiğli Tramvayı'na 400 milyon harcayacağınıza depremzedelere 400 milyonluk konut yapsaydık. Biz siyaset yapmıyoruz. Bu karar çelişkili bir karardır. Tüm İzmir’i kapsaması gerekir. Uzayan her süreç karışıklığa sebebiyet veriyor. Bu nedenle bir an önce çözülmeli" dedi.

Son sözü alan Başkan Soyer ise, "Nüfus üzerinden bir projeksiyon yaptıklarını anlattı Suphi Bey... Yapılan çalışmalarda 2030 için İzmir'in nüfus planlaması İBB'nin 1/25000'lik planları ise 6,6 milyon öngörülmüş. İzmir'deki değer artışının sebebi İzmir'in Türkiye ve dünyadaki olumlu algısıdır" ifadelerini kullandı.

'ÇEVİK BİR' İSMİ 'DEMOKRASİ MEYDANI' OLDU
28 Şubat Davası’nda müebbet hapis cezasına çarptırılan ve cezaevine gönderilerek rütbeleri sökülen Çevik Bir’in isminin Buca’daki bir meydanda olması ile meclis üyeleri yazılı bir önerge vermiş ve Orgeneral Çevik Bir'in isminin İzmir'de görev almış eski belediye başkanlarından birinin ya da eski bakanlardan birinin isminin verilmesi önerisinde bulunulmuştu.

İlgili öneri hakkında çalışmalarını sürdüren Büyükşehir Belediyesi Hukuk Komisyonu 'Çevik Bir' adının kaldırılarak aynı meydana Demokrasi Meydanı isminin verilmesi önerisini kabul ederek meclis gündemine göndermişti. Ocak ayı olağan meclisinde görüşülen ilgili gündem maddesi, mecliste yer alan tüm meclis üyelerinin oyları ile kabul edildi. Kabul edilen madde sonrası Buca'da yer alan ve Çevik Bir Meydanı olarak geçen meydanın ismi Demokrasi Meydanı olarak değiştirilecek.

KAZANOĞLU:  HUKUKÇU VİCDANIM KABUL ETMİYOR
CHP'li Meclis Üyesi Taner Kazanoğlu Çevir Bir isminin değiştirilmesine karşı çıkarken, "İnsanlar güçlüyken, iktidardayken sırf ona yalakalık yapmak için isimlerini caddelere verip, sonra güçten düştükten sonra ismi kaldırmayı doğru bulmuyorum. Çevik Bir ismi oraya verilmişti. Tarih bizi öyle bir noktaya getiriyor ki daha önce asılan birinin ismini İzmir'de havalimanına veriyoruz. Şimdi bu vatandaş cezaevinde. Bu dede generallerin 82 yaşında hepsini cezaevine attık. TSK hepimizin TSK'sı. Nedir bu düşmanlık? Eğer ihtilale karıştıysa hepsinin Allah cezasını versin ancak 82 yaşında birinin cezaevine atılmasını doğru bulmuyorum. FETÖ'nün yapmış olduğu bir davayı emsal göstererek bunu kabul etmeyi benim hukukçu vicdanım kabul etmiyor. İsim değişebilir ancak bırakın ismi, ismi Buca halkı değiştirmek istiyorsa başım üstüne. Siz Çevir Bir ismini değiştirin ancak burayı herkes eski Çevik Bir meydanı olarak anacak. Bu söylemimi tamamen avukat Taner Kazanoğlu'na aittir partiyle alakası yoktur" ifadelerini kullandı.

HIZAL: ŞANLI ORDUMUZ İLE GURUR DUYMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Kazanoğlu'na tepki gösteren AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, "Ben kürsüye çıkarak bunu Taner Kazanoğlu adına söylüyorum demek doğru değil. Kazanoğlu bir CHP'li Meclis üyesi sonuçta. 28 Şubat sürecini buradaki herkes yaşamıştır. Ben Buca'da Hukuk Fakültesi'ndeydim. O süreçte yaşanan hadiseleri yargı kararlarını bir kenara bırakarak süreçte neler yaşandığını birebir gören biriyim. Bizim için önemli olan mesele demokrasidir. Demokrasi dışında seçilmiş bir iktidarı al aşağıyı edebilmek için şanlı TSK'nın adını kullanarak darbe girişiminde bulunan herkes benim ve partimin nezdinde darbecidir. Siz o gün kudretli komutanlara saygı duyabilirsiniz ancak biz o günde karşısındaydık, bugün de karşısındayız. 15 Temmuz'da da kimler tankların karşısına çıktı kimler tanktan kaçtı hepimiz biliyoruz. Biz o gün birilerine saygı duymuş değiliz. Darbeye karışmış kim olursa olsun... Bizler her zaman şanlı ordumuz ile gurur duymaya devam edeceğiz" dedi.

K PLANLARI TARTIŞMA YARATTI
İzmir'de yaşanan depremden en fazla etkilenen alanların başında gelen ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından çalışmaların yürütüldüğü Bayraklı'da, bakanlık aracılığı ile 7 adet proje alanı belirlenmişti. Proje alanlarına sonradan 3 bölge daha eklenirken, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne verilen proje alanları K planlarından yararlanamaz önerisi ise CHP'li üyelerin oyları ile İmar ve Bayındırlık – Hukuk – Deprem ve Afet – Kentsel Dönüşüm – Çevre ve Sağlık Komisyonlarınca oyçokluğu ile reddetti.

YILDIZ: SORUNUN ÇÖZÜLMESİNE YÖNELİK ÖNERGEYDİ
Gündem maddesi ile ilgili eleştirilerde bulunana AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, "Bu önerge ihtiyaçtan kaynaklı verilmiş bir önerge. Bakanlığın rezerv alan ilan ettiği alanlar vardı. Biz ilan edilmiş rezerv alanlar K'lardan yararlanamıyordu, Bayraklı Belediyesi'nden aldığımız bilgide buradaki vatandaşların sorunun çözüldüğünü duyduk. Burada bakanlığımız proje ofisleri açtı. Temel amaç neydi? TOKİ eliyle projelerin hazırlanması yapımların üstlenmesi ve devlet ile birlikte işbirliği neticesiydi. Bugün aldığımız bilgiye baktığımızda 50'ye yakın site 3'de 2 çoğunluğa başvurarak bakanlığa başvuru yapmış. Bakanlık buraların rezerv alan olması ile ilgili karar almaya hazırlanıyor. Biz Bayraklı'dan geçtiği önerge ile 3 rezerv alan sorunlarını çözdük ama diğer alanlarda sorunu devam ediyor. Bu alan böyle devam ederse hiçbir alanın rezerv alan ilan edilmemeli. Bu önerge tamamen depremzedelerin sorunlarının çözülmesine yönelik bir önergeydi" diye konuştu

ÖNAL: YENİ BİR SÜREÇ BAŞLATMAK İSTEMİYORUZ
Söz alan CHP'li İrfan Önal, "Geçen ay AK Parti tarafından önerilen önerge ile Bayraklı'dan 3 alan bakanlık tarafından rezerv alan ilan edilmiş ancak yapımı kendi üstlenmemiş. 7 proje alanından birkaç ay sonra 3 alan daha ekleniyor. Bu 3 alandan bakanlık geri çekiliyor. Bu 2 site K bölgesinde kalıyor, biri dışında. Bunlarla ilgili 2 defa K plan notu yaptık itiraz gelmedi. Üçüncü çalışmamız Bayraklı için parsel bazlı yüzde 20'lik emsal  artışı getirdik. O zaman biz tüm Bayraklı'yı bir kararla rezerv alan ilan edelim… Bakanlık krediyi yine verebilir. Biz bunluna birlikte yeni bir süreç başlatmak istemiyoruz" dedi.

EMLAK KONUTLARI'NA OY BİRLİĞİ
Karşıyaka Belediye Meclisi'nde, ağır ve orta hasarlı bina sahiplerine hak sağlayan emsal artışı kararı oylanarak geçmişti. İzmir depremi sonrasında ağır ve orta hasarlı binalarda emsalin yüzde 20 oranında artırılması, 6306 sayılı yasa kapsamında riskli yapı olarak ilan edilen binaların ada bazında başvurması durumunda emsalin yüzde 30 oranında artırılması ile ilgili madde ile Atakent ve Bostanlı mahallelerindeki Emlak Bankası konutlarının bulunduğu alanda bir kat artış öngören 1/1000 ölçekli uygulama imar planına plan notu ilavesi önerisi mecliste kabul edilmişti.

Büyükşehir’e gönderilen önerge, komisyonlarca görüşülüp oy birliği ile kabul edildi.

BOZTEPE: EMSAL ARTIŞI VEREREK BU ÇÖZÜLMEZ
Önerge ile ilgili söz alan AK Parti Meclis Üyesi Boztepe, "Geçtiğimiz yıllarda tartıştığımız Emlak Bankası konusu tekrar önümüze geldi. Şu an oy birliği ile geçen konuyu bir kez daha görüşüyoruz. Geçen sene sizden rica etmiştim. Gidin bölgeyi, insanları görün diye. O zaman hem Karşıyaka meclis üyeleri, hem Başkan Cemil Tugay hem de Nilüfer Hanım buradaydı. Olaya ne kadar karşı olduklarını dile getirmişlerdi. Şimdi biz tabi ki bir kat verin değil, tabanda 0,40’a tamamlanması konusunda teklif getirdik. O zamanlar başkan çağırıyor arkadaşları, diyor ki, “Kat ilavesi vermek şehre zarar verir. Bu şehir hepimizin. Yarın bir gün hata yapmamak için şehre ihanet etmemek için bazı kararları doğru değerlendirmem gerekiyor” dedi. O zaman şu an kendisi ihanetçi olmuş oluyor. Aslında bu çalışma da doğru değil. Plan yaparak bunu yapmamız gerekiyor. Emsal artışı vererek bu çözülmez. Menderes’te, Kemalpaşa’da tarım alanlarını araya sokup imara açmak istendi. Hem CHP hem AK Parti grubu olarak oy birliği ile reddettik. Bu meclis duyarlı davranarak reddetti. Biz aslında çoğu kez oy birliği ile geçiriyoruz. Biz doğruyu söylemeye çalışıyoruz. İnsanlar 1 yıl kaybettiler. Ne gerek vardı. Oraya depreme dayanıklı binalar yapılacak. Ama bir yıl kaybedilmiş oldu. İnanıyorum yakın zamanda emsal konusunda bizimle birlikte olacaksınız. Biz de sizinle birlikte olalım fark etmez. Yeter ki İzmir kazansın" dedi.

HIZAL: BİR YIL SONRA DEDİĞİMİZE GELDİNİZ
Oy birliği ile kabul edilen madde ile ilgili konuşan AK Parti Grup Sözcüsü Özgür Hızal, "Biz sanki AK Parti ya da Cumhur İttifakı olarak ortaya konuşmuş bazı doğruların önünde sadece siyaset yapmak için duruyoruz gibi bir söylem gerçekleşiyor. Bunun ne kadar yanlış olduğunu belirtmek isterim.  Biz diyoruz ki 'Bu şehrin dönüşüme ihtiyacı var'. Şunu da biliyoruz, bir şehrin dönüşümünü sadece yerel yönetimler yapamayacak. K sınırlarını nasıl belirledik? Hepimiz vardık. İzmir adına bakanlığın karşı tezlerine karşı çıkmış bir AK Partili meclis üyesiyim. Doğru yaptığınızda yanınızdayım, yanlış yaptığınızda da karşınızdayız. Bu konuyu 1 yıl önce konuştuk. Bizi bu şehre ihanet etmekle suçladınız. Hatta kalkıp rantçılık ile suçladınız. Sonuç? 1 yıl sonra bizim dediğimize geldiniz. Kim kaybetti? Orada yaşayan insanlar kaybetti" dedi.

TUGAY: ÖNEMLİ OLAN EMSAL Mİ, YETERLİ YASAYI ÇIKARMAK MI?
Son olarak gündem maddesi ile ilgili söz alan Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, "Bazen bazı şeylerin içerisinde parçalar halinde çıkararak bütününden koparıp onunla ilgili konuştuğumuzda gerçekten popülist siyaset yapmış oluyoruz. Bunu yapmamalıyız. Daha yaşanabilir bir kent için imar revizyon planlarına ihtiyacımız olduğunu konuşuyoruz. Sonra araya deprem konusu sokuyoruz ve bunu sadece binaları yıkıp üzerine 2-3 kat koyup yeniden yaparak çözmeye çalışıyoruz. Bu kentin her tarafı tamam ve aynı mı? Karşıyaka'da denize yakın alanlarda hasarlar oluştu ancak daha yukarıdaki mahallelerde sıva çatlağı bile olmadı. Depremden hepimiz korkuyoruz, hasar görme ihtimali olan binaların yenilenmesini hepimiz istiyoruz ancak bunu emsal ile çözmeyi herkes savunuyor mu? Elbette ki şehrin bölge bölge niteliğini özelliğini dikkate alarak bütüncül bakarak revizyon planları ile ilgili çalışma yapılmalı. Bizim yaşadığımız kentte o güne göre emsal artışı çok daha net bir şekilde dile getiriyor, inşaat maliyetlerinde çok ciddi bir yükselme var. Asıl konuşmamız gereken sadece emsal artışı ile sorunları çözmek mi, yoksa bütün ülkede yeterli yasayı çıkarmak mı? Deprem vergisi doğru kullanılamaz mıydı? Bayraklı afet bölgesi ilan edilmez miydi? Tüm bunları yapmayarak zaten yoğun olan nüfus yapısını arttırarak çözmeye çalışıyoruz. Atakent'te bir kat verdiğimizde o gün savunduğumuz hiçbir konusunu terk etmiş olmuyoruz" ifadelerini kullandı.

SOYER’DEN O ZİYARETE SİTEM
Oturumu kapatmadan önce konuşan Başkan Soyer, geçtiğimiz hafta İzmir’deki oda temsilcileri ve AK Partili milletvekillerinin Ankara ziyaretine çağrılmamasına sitem etti ve “Geçen hafta odalarımızın başkanları ve AK Partinin milletvekilleri Ankara’ya çıkarma yaptılar. Basında böyle yer aldı... İzmir’in sorunlarını bakanlıklar nezdinde dile getirdiler. Bu güzel bir şey. Oraya İzmir Valimizi de götürmüşler. Gönül isterdi ki arkadaşlar lojistik alanını ve OSB’leri konuşuyoruz İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı neden yok desin... Ya da bakanlıkların 'Bu kentin belediye başkanı neden yok' demesini beklerdim. Bu hoş olmadı” diye konuştu.