HABERLER>POLİTİKA
20 Şubat 2013 Çarşamba - 12:59

Aytun Çıray BDP'nin önergesine ateş püskürdü

CHP İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray BDP'nin verdiği "sinop olayları ve ırkçılık" önergesi üzerine CHP Grubu adına konuştu.

Aytun Çıray BDP nin önergesine ateş püskürdü

İZMİR - Atatürk milliyetçiliğini ırkçılıkla eşitleyip bir kalemde harcamaya çalışıyor diyerek sözlerine başlayanDr. Aytun Çıray konuşmasında şunları söyledi:  “Değerli milletvekilleri, bir an için Hakkârili bir kardeşimizin Muğla’da bir kıyı kasabasına gittiğini düşünelim; deniz gören, çam kokulu ıssız bir ormanda yürüyüşe çıktığını hayal edelim. Bu Hakkârili kardeşimiz Muğla’nın o ıssız ormanında yürürken ne anasının aklına bir kuşku düşer ne de eşi onun başına bir şey gelecek diye endişe eder. Çünkü, vatan böyle bir şeydir değerli arkadaşlar. Şimdi, bir de tersini hayal edelim, İzmirli bir hemşehrimizin -aksine- Güneydoğu’da dağları gezmek istediğini hayal edelim ve annesine, kardeşine, eşine, yoldaşına “Ben Güneydoğu’daki dağları özledim, oradaki yaylaları görmek istiyorum, haberiniz olsun, gidiyorum.” dediğinde ona annesi veya eşinin “Güle güle git, güle güle gel.” diyeceğini düşünemezsiniz. Ama, dikkat edin, “Hayatını tehlikeye atma evladım.” diyeceği şeyle karşılaşır. İşte, hepimiz aslında bu asimetrinin anlamı üzerinde düşünmek zorundayız çünkü vatan sadece doğduğumuz topraklar değildir.''
 
AKP TOPRAKLARIMIZI VATAN KILMA KONUSUNDA ACİZDİR
Çıray konuşmasının devamında; İçimizde hiçbir güvenlik endişesi hissetmeden ve hiçbir kısıtlamaya tabi olmadan aklımıza estiğimiz zaman gidip gezeceğimiz, orada hayat kuracağımız yerin adıdır vatan. İşte, burada devlete yani bugün devleti yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmetine büyük görev düşüyor. Eğer bugün bu ülkenin bir kısmına gidilemez hâle gelmişse ve bir kısmında bu ülkede egemenlik devri yapılmışsa, o zaman söz konusu olan bir acizliktir.

Benim burada kullandığım güvenliği kimse yanlış anlamasın, ben buradaki güvenliği, ne panzerlerin önüne çocukları sürme vicdansızlığı ne de o masum çocukları ezen panzerler açısından güvenliği kastetmiyorum; benim burada kastettiğim güvenlik anlayışı, özgürlükle eş değer olan güvenlik anlayışından söz ediyorum değerli milletvekilleri çünkü unutmamalıyız ki güvenliğin olmadığı yerde özgürlük olamaz. Bu anlamda da Adalet ve Kalkınma Partisi topraklarımızı vatan kılma konusunda acizdir.

Değerli milletvekilleri, hatırlamanızı rica ediyorum, 28 Eylül 2011 tarihinde İzmirli genç bir kimyager Yüksekova’da sırtından vurularak öldürüldü. Adı Engin Yıldırım’dı. Henüz otuz bir yaşındaydı. Dört ay önce doğum yapmış olan öğretmen eşi Seval Yıldırım’ı ziyaret etmek ve yerleşmesine yardımcı olmak için Yüksekova’ya gitmişti. Bu genç insanlar İzmir ve Yüksekova arasında bir hayat ve bir gelecek kurmak için çalışıyorlardı. Eğer bunu başarabilselerdi, eğer bu gencimiz sırtından vurularak öldürülmeseydi bu hayattan İzmirli ve Yüksekovalılar arasında güçlü vatandaşlık bağları ortaya çıkacaktı. Yüksekova’da sırtından vurularak öldürülen Engin’in cenaze töreninin yapıldığı Buca’daki cemeviyle kendi evi arasındaki yol yirmi dakikadır. Eğer Yüksekovalı bir vatandaşımız bu yirmi dakikalık yola gittiğinde ve o yolda yürümeye başladığında, oradaki insanlarla karşılaştığında, onlara “Günaydın, selamünaleyküm.” dediğinde bir kurşunla değil, aynı candan bir selamlaşmayla karşılaşır. Vatandaşlık budur işte değerli arkadaşlar, ırkçılık olamayan anlayış budur işte. Bu bizi birbirimizi bağlayan büyük bir güçtür. Vatandaşlık bizim etnik kimliğimizin, mezhebimizin, Cumhuriyet Halk Partili, AKP’li, BDP’li, MHP’li veya başka bir partili oluşumuzun üzerine çıkarır ve bu, ifadesini Atatürk’ün formüle ettiği “Ne mutlu Türk'üm” diyene ifadesinde hayat bulur. Dedi.
 
MARDİN’E KIZ İSTEMEK İÇİN GİTMELİ…
Çıray yaptığı konuşmada çarpıcı örneklere yer verdi; Değerli Milletvekilleri, Manisalı bir vatandaşımız Güneydoğu’ya sadece askerlik yapmak için gitmemeli, Mardin’e kız istemek için gitmeli, damadının ailesiyle veya damadının ailesiyle tanışmaya gitmeli, Mardin’in güzelliğini görmek için gitmeli, ömrüne ömür katmak için gitmeli ve döndüğünde Manisa’da bir bağ bozumunda “Turnam gidersen Mardin’e” ezgisini bir Ege türküsüymüş gibi mırıldanmalı, mırıldanabilmeli. Vatandaşlık esasen asıl insanlar arasındaki ilişkileri ifade eder.
 
KÜRT SORUNU, SEVGİ BAĞLARI SORUNUDUR
Adalet ve Kalkınma Partisinin bölücü siyaseti nedeniyle gençlerimiz kendilerini etnik ve dinî kimliklere indirgemeye başladılar. İşte bundan ötürü, ben genellikle “Kürt sorunu” adı verilen bu sorunu, aynı vatanın bir parçası olan vatandaşlarımız arasında kardeşlik ve sevgi bağlarını koruma sorunu olarak görüyorum. Biz siyasilere düşen bu bağları güçlendirmenin koşullarını hazırlamak ve zayıflayan bu bağları güçlendirmektir. Yanlış anlamaları, önyargıları, kasıtlı saptırmaları, cehaleti ve kabileci fanatizmi ortadan kaldırmalıyız.
 
BAŞBAKANIN YAPTIĞI HİÇBİR ŞEY BENİ ARTIK ŞAŞIRTMIYOR…
Değerli milletvekilleri, bu iktidar artık kendini sorgulamalı çünkü siyasetçinin görevi insanları etnik ve dinî inançları nedeniyle mağdur etmek yerine eğer insanların etnik ve mezhepsel nedenlerle mağduriyetleri varsa bu mağduriyeti ortadan kaldırmaktır.

Değerli milletvekilleri, Sayın Başbakan Mardin’de bir konuşma yaptı ve orada, her türlü milliyetçiliği ayaklarının altına aldığını söyledi. Aslında, bu konuşma, kendi içinde dahi çelişen bir konuşma. Bir paragrafında asimilasyondan söz eden Başbakan, diğer paragrafında bin yıllık kardeşlikten söz etmiş. Şimdi, ben, Başbakana soruyorum: Asimilasyon çabaları mı doğruydu yoksa bin yıllık kardeşlikten söz ettiğiniz o cümleler mi doğruydu?
 
BAŞBAKAN KİBİR SARHOŞLUĞU İÇİNDEDİR…
Değerli milletvekilleri, kibir böyle bir şeydir işte. Bir çeşit sarhoşluk hâlidir kibir. Dengeyi bozar, dilin ölçüsünü bozar, aklı kaydırır. Sayın Başbakan da kibre bağlı ağır bir sarhoşluğun içerisinde; akla gelen, akla gelmeyen mukayeseler yapıyor. Kurucu milliyetçiliği, Atatürk milliyetçiliğini ırkçılıkla eşitleyip bir kalemde harcamaya çalışıyor.

Sarhoş cüretkârlığı içinde, memleketinin temellerini dinamitliyor. Üstelik, bunu büyük idealler uğruna yapmıyor, çoğu zaman maddi çıkar ya da güç devşirmek ve başkanlık sistemini getirmek için yapıyor ama unutmayın ki, bu Meclisin rejim değiştirmeye anayasal olarak yetkisi yoktur. Korkarım ki, bu sarhoşluk masasından her şeyi kaybetmiş olarak kalkacak Sayın Başbakan. Ayakları altında ezdiğini zannettiği Atatürk milliyetçiliğinin asıl o altında ezilecek. Bir hekim olarak değerli arkadaşlar, Başbakanın bu ağır sarhoşluk hâlinden bir an önce kurtulması için bir kibir tedavisine ihtiyacı olduğunu söylüyorum.

Roma Senatörü Cato her konuşmasını “Kartaca yıkılacak.” diye bitirirmiş, ben de bundan sonra her konuşmamı “Ne mutlu Türk'üm diyene” diye bitireceğim.”

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Bilal-İzmirli 20 Şubat 2013 Çarşamba 21:32

Aytun Çıray BDP'nin önergesine ateş püskürdü...Türkiye Cumhuriyetinin YİĞİT ONURLU Vekili başkasını bilemem kendi adıma ben sizlerle gurur duyuyorum .Sahipsiz Vatandaş.

Yorumu oyla      11      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
CHP’de başkanları kara kara düşündüren 2 fatura!
CHP’nin il ve ilçelerdeki belediyelerin projelerini sunmak için düzenleyeceği ...
Bozdağ’dan şaşırtıcı Obama yorumu
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Atatürk, İnönü ve Menderes döneminde ...
CHP'li Türeli ve Çam'dan güvenlik görevlileri için önerge
CHP İzmir Milletvekilleri, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyeleri Rahmi ...
 
Başbakan Erdoğan kuyumcu çıktı!
Erdoğan’ın, 1993-1994 arasında kuyumculuk yaptığı ortaya çıktı. Başbakan, ...
Avukatlar ve mali müşavirler sokakta mı kalacak?
CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Hülya Güven, meskenlerdeki avukatlık ...
Çakar: ‘Bütünşehir’in faydaları görülmeye başladı
Büyükşehir Belediyesi Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Yusuf Kenan Çakar, ...
 
Erdoğan’a seslendi: Yüreğin yetiyorsa Rize'de konuş
Başbakan Erdoğan’ın “Milliyetçiliği ayaklar altına aldık” sözlerine tepki ...
Silivri’de bacağı kırılan Vekil Tanal ameliyat oldu
Ergenekon davasını takip etmek üzere gittiği Silivri'de duruşma salonuna ...
“Bu nasıl bir kan davası… Bu nasıl vampirlik?”
Terörle müzakere yapıldığı iddialarına sert tepki gösteren Başbakan Erdoğan, ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
‘Acil çözüm şart!’
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Beyaz tren...
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
'Memleket' küçülüyor!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Afyon üstünden Akşehir’e... (Gezi notları)
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Çıkışlar kapalı
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
19 Mayıs 'yorulmadan' ilerleme günüdür
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Çocuklukta yaşamsal sorunlar üzerine
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva