Akşener’den İzmir’de kararlık mesajı: Vekillerin yüzde 25’i kadın olacak!

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Girişimci İş Kadınları Federasyonu (GİFED) tarafından düzenlenen kahvaltı programı yoğun katılım ile gerçekleştirildi. Toplantıya İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, İYİ Parti Baş Danışmanı Aytun Çıray ve İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar ve çok sayıda GİFED üyeleri katıldı.

Düzenlenen kahvaltının basına açık kısmında İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Girişimci İş Kadınları Federasyonu (GİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Huriye Serter açıklamalarda bulundu.

AKŞENER: BAŞTAKİ KİŞİ KADIN FİNANS BULMAK ZORLAŞIYOR
Değerlendirmelerde bulunan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Bugün burada girişimci kadınlarımız ile olmak büyük bir sorumluluk ve heyecan. Biz üreten insanlarımızın toplantılarına mümkün olan en üst yöneticilerimiz ile katılıyoruz. Hem biz ‘neyiz, kimiz’ diye sorulan sorulara yanıt veriyor hem de sizin sorularınıza açıklık getiriyoruz. Girişimcilerin bildiği gibi biz öğrenen bir organizasyonuz. Kurumsal yapılarda yenilenme önemlidir. Ancak kurumsal yapıları harekete geçirmek çok zordur. Çünkü alışkanlıkları ve kuralları vardır ve alışkanlıkların dışına çıkmak dünyanın en zor işidir. Ancak yeni kurulan bir işletmede, o yapı daha hızlı hareket eder ve daha hızlı hareket alır. Sabit müşterisi olmadığı için kendi müşterisini kendi organize eder. Biz Türkiye’de İYİ Parti’yi kurduğumuz zaman AK Parti’ye bakarsak 20 yıldır iktidarda olan bir siyasi organizasyon… Kurulları ve kuralları var, yağlanmışlığı var, zor karar alma sistemi var. Sayın Erdoğan’ın kolundaki, ayağındaki zincirlerinin tamamı partisinin oluşturduğu kurallardan oluşur.  Diğer kurumsallık CHP’dir. Onun da kuralları, kurumsallığı var. Ancak her ikisinin de sabit seçmeni var. Yani sabit müşterisi var. Bizim partimiz açısından da sizlerin ki gibi bir de kadın olduğumuz için iş daha zor. Sırf kadın olduğunuz için finansa erişimde yaşanan zorluklardan bahsettiniz. Biz de bir start up’ız aslında… İYİ Parti’ye baktığımızda  bizim partimiz de küçük bir girişimcilik organizasyonu. Bir fakir var, başındaki kişi kadın. Finans bulmaktan çok zorlandık başındaki kişi kadın olunca. Sonra melek yatırımcı sıfırdı. Hiç melek yatırımcımız olmadı. Ancak ne oldu?  Kenarına biriktirdi parayı veren kadınlar oldu” diye konuştu.

EN İYİ SİYASİ KAFA AVCISIYIM
Şirketler üzerinden örneklerle açıklamalarına devam eden Akşener, “Bu arada sabit seçmenimiz yok çünkü seçmen paylaşılmış. Koç Holding beni bağışlasın. Bahsettiğimiz iki büyük parti Koç Holding gibi biz de Getir gibiyiz.  Rahmi Bey’e TOFAŞ Genel Müdürü gelsin ve Kore'de bir iş var gelip görüşmemiz lazım desin. Ben onların yerine kendimi koyuyorum, özel uçağı hazırlat 11 saat uç, otele git, toplantıya katıl, olup olmadığı beli değil. Attığınız taş ürküttüğünüz kurbağaya değer mi? Kalsın… Bizim gibi yapıya geldiğinizi düşünün.  Hemen gidelim deriz. Bunun üzerinden tarifeli uçağa binersiniz, 3 yıldızlı otele gidersiniz. İşi almak için ölürsünüz. İşte girişimciliğin adı bu… Türkiye'de 80’li yıllar için anlatılan bir hikayeydi bu. Dünyadaki şirketler ile Türkiye’nin oluşturduğu eko-sistemin çok büyük mücadeleler edebileceği yönünde kanaatler vardı ve biz bunu anlatırdık. Şimdi bizim partimiz aynen böyle. Sabit bir müşterimiz yoktur. Bizim için müşteri velinimettir. Kendimiz partimize seçmen organize etmek zorundayız. Kurulduğumuzdan seçime girişime kadar anlattığım her hadisenin Türkiye ayağı gerçekleşmişti. Biz bugün Türkiye'nin en başarılı ‘start up’ıyız. Seçmenin ayağına gittik, seçmeni mutlu etmeye çalışarak, odağımız seçmen diyerek ürettiğimiz bu fikri seçmene ulaştırdık ve bugün itibari ile 81 ilde bayilikleri olan, ilçelerimizin tamamında ilçe başkanlıklarımızın ve il ve ilçe başkanlarımızın olduğu bir sistemimiz var. 1 yılın sonunda vergisi ödenmiş ve ürettiği fikrin, sonra mamulun sonucunda 37 milyon TL biz devletten sizin vergileriniz ile para aldık. Bu bir mucizedir. Bunu başardık. Bunu başarmamıza vesile olan önce seçmenlerimiz sonra bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bizler birbirimizi anlıyoruz. Ben eski bir üniversite hocasıyım. Siyasi olarak baktığımızda ben Türkiye’nin en iyi siyasi kafa avcısıyım. Bu arkadaşlarımıza baktığımızda  bizim teknik kadromuz fevkalade.” diye konuştu.

UŞAK ÖRNEĞİ: KADIN ADAYA ERKEK ENGELİ!
Kadın mücadelesi konusunda özeleştiri de bulunarak ‘başarısız oldum’ diyen Akşener, şu ifadeleri kullandı:

“Çok başarısız olduğum bir yer var. Kadın hakları aktivistiliği görevim olmasına rağmen ben bu konuda başarısız oldum. Kadın seçtirme konusunda başarısız oldum. Yüzde 25 kadın kotamız var ancak kazın ayağı böyle değilmiş. Bütün birimlerimizde yüzde 25 kadın kotasına uyuldu ancak milletvekilliği konusunda maalesef bu konuda başarısız oldum. Bu defa bunu çözeceğiz. Öğrenen organizasyonuz dedik ya neyi öğrendik? Uşak'ta genç bir kadını aday gösterdik ilk sırada. Bir kızdılar bana, bir milletvekili rahat rahat çıkıyordu ancak kız seçilmedi. Erkeklerin karşı duruş dayanışmasına ne yapabiliriz diye çalışmamız lazım. Kadın aday var denilip de, biz dururken nasıl kadın aday gösterirsiniz diyen erkekler birleşerek onun seçilmesine engelledi. 31 Mart seçimlerine giderken CHP ile İYİ Parti ayrı ayrı aday çıkardı ve bizim adayımız erkekti ve yüzde 38 oy aldı. Oy oranımız böyle ancak biz genç kadını seçtiremedik. Bunun niçinine bakmak lazım. Buradan kadınlar arasındaki dayanışmanın düşük olduğu çıkıyor. Bunu nasıl çözeriz ona bakmak lazım. Siyasette kadın bulamamak diye bir şey yok . Sadece siyasette kadın finansını bulmak zorluyor”

SERTER:  KADIN YAŞAMININ DAHA ÇOCUKLUKTAN İTİBAREN ZOR OLDUĞU ÜLKEMİZDE…
Toplantıda açıklamalarda bulunan Girişimci İş Kadınları Federasyonu (GİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Huriye Serter, “Kadın yaşamının daha çocukluktan itibaren zor olduğu ülkemizde bu zorlukları yenerek bugünlere gelen, tüm samimiyetiyle ve bence kadın ya da erkek tanımlamalarının da dışında sadece ve sadece 'insan' olarak hareket eden ve bugün bizlere onur veren  Meral Akşener’e teşekkür ederiz. Ayrıca Milletvekillerimiz Müsavat Dervişoğlu, Aytun Çıray, İzmir İl Başkanı Sn Hüsmen Kırkpınar, Figen Kırkpınar, ve partinin üst düzey yetkililerine de bugün bizle oldukları için teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.

HAREKETE GEÇEN SİYASETÇİLERE İHTİYACIMIZ VAR
Kadın iş dünyası olarak kadınların sorunlarını bilen bir siyaset istediklerini de vurgulayan Serter, “Bizler iş dünyasındaki kadınlar olarak artık siyasette; Sorunlarımızı bilen, tüm kadınların gerek ekonomiye katılımında gerekse siyasette ve karar alma mekanizmalarında yer almalarında desteklenmesi gerektiğine inanan, kadınların kendi kararlarını verebilme özgürlüğüne sahip olarak yetişmelerini parti politikası olarak benimseyen liderler görmeyi istiyoruz. Bugün artık bu ülkenin kadın hakları veya kadınlarla ilgili politikalarının siyasetin ikincil meselesi değil, asli meselesi olduğunu en iyi şekilde fark eden ve harekete geçen siyasetçilere ihtiyacımız var. Türkiye'de kadınlar çok önemli bir güç ve giderek daha da bilinçlenen toplumsal bir grup. Ve toplumun yarısından fazlasını oluşturuyorlar. Fakat ne yazık ki büyük resme baktığımızda pek de destek göremediğimizi düşünüyoruz. Ülkemiz Dünya Ekonomik Forumu endeksine göre eşitsizliğinde 146 ülke arasında 124'üncü sırada yer alıyor.  Ülkemizde 2 milyon 877 bin kadın okuma yazma bilmiyor. Bu ne demek bu kadınların dünyayla iletişiminin olmaması demek. Kadınların yüzde 70’nin hiçbir geliri yok yani büyük bir kadın yoksulluğu var. Ülkemizde çalışabilir kadın nüfusu 31 milyon 509 iken bunun sadece istihdama katılabiliyor. Ve bu katılanların da maalesef hemen hemen yarısı yani 4 milyon kusuru kayıt dışı çalışmak zorunda kalıyorlar. Yani neredeyse bir İzmir nüfusu kadar kadın güvencesiz çalışıyor. Tarımda ücretsiz çalışanların % 80i de yine kadınlar. Girişimciliğe baktığımızda ise Türkiye'de 1 milyon 330 bin girişimci var, fakat bunlardan sadece 190 bini kadın girişimci” diye konuştu.

ÇOCUKLARINA BAKMA YÜKÜMLÜLÜĞÜNE UYGUN ŞEKİLDE DÜZENLENMESİNİ İSTİYORUZ
Kadınlar için yapılması gereken hizmetler hakkında da değerlendirmelerde bulunan Serter, “Endonezya, Meksika ve Brezilya'da kadın girişimcilerin sayısı erkek girişimcilerin sayısından fazla. Kadın girişimcilerin işlerini zorlaştıran faktörlerin başında finansa erişim, bilgi ve mentorluk eksikliği, rol model eksikliği, iş dünyasında cinsiyet eşitliğinin özümsenmemiş olması geliyor, Türkiye'de kadın girişimcilere yapılan yatırım miktarı her yıl artsa da kadınların toplam girişim yatırımlarından aldığı pay hala istenilen düzeyde değil. Kamu kurumlarında tedarik zincirlerine kadınların yönettiği şirketleri dahil etmek gerekiyor. Evet, yapılacak çok iş var... Kamunun destekleyici politikaları hayata geçirmesi, kararlı teşvik ve destek programları uygulaması çok önemli. Girişimci kadınlar için kaynağa erişim sağlanması, vergi avantajları, istihdam ve yatırım teşvikleri gerekiyor. İstihdamda olan kadınlar için de pek çok düzenlemenin yeniden yapılması gerekiyor. Örneğin işletmeler 150 kadından sonra başka kadın çalışan almıyorlar. Çünkü 150 kadın çalışandan daha fazlası olduğunda kreş açmak zorundalar. Aslında bizler işyerlerindeki çalışma koşullarının, sadece kadınların değil, erkeklerin de çocuklarına bakma yükümlülüğüne uygun şekilde düzenlenmesini istiyoruz. Kadın/erkek olmasına bakılmaksızın, en az 50 işçi çalıştıran kamu/özel tüm işyerlerinde ücretsiz bakımevleri ve kreşlerin açılması zorunlu olmalıdır” ifadelerini kullandı.

DÖNÜŞÜMÜN BİR PARÇASI OLDUK
Türkiye'deki kadınların görev alma rakamları üzerinden de çarpıcı veriler veren Serter, “Özel sektör ve kamu olmak üzere tüm kurumlarda eşitlik kültürünün yaygınlaştırılması büyük önem taşıyor. Kadın girişimciliğinin ve istihdamının desteklenmesi ve yaygınlaştırılması, tamamıyla devlet politikası olarak ele alınması gereken bir strateji olmalıdır. Meclise bakınca: 1935 yılında yapılan ilk genel seçimlerde kadın sayısı oranı ile dünya ikincisiydik  Bugün geldiğimiz noktada TBMM 'de kadın temsili… Belediye başkanlıklarına  yüzde 3.2 1930’dan bu güne 119 kadın belediye başkanlığı yapmış, 40 kusuru şu an hala görevde. Türkiye çapında  bin 391 belediye olduğunu düşünürsek ne kadar az sayıda olduğumuzu üzülerek görüyoruz. Oysa ki belediye başkanlığı  için bir kadın liderin o kente neler katabileceğini, alınan kararların kadın ve çocuk odaklı olacağını, daha adil, daha özgür ve her alanda daha eşit ve güvenilir bir kent olacağını hepimiz biliyoruz. Aslında ülkemizde çok güçlü kadılar var, ama siyasette, şirketlerde ticaret ve sanayi odalarında, yönetim kurullarında yani üst düzey temsillerde maalesef gördüğünüz gibi kadının adı yok... Ya seçilemeyecek sıralarda gösteriliyorlar ya da. Neden yok dediğimizde çok aradık ama bulamadık diyorlar. Aslında hepimiz çok iyi biliyoruz ki konu kadın meselesi değil, demokrasi meselesi... Biz artık kadınlar ve erkekler, el ele vererek, bu tablo değişsin istiyoruz. Başka resimler görmek istiyoruz. Teknolojinin, dijitalleşmenin giderek arttığı, robotların, yapay zekanın harekete geçtiği yeni bir dünya düzeni geliyor. Dünya böyle bir yöne evrilirken değişip dönüşürken biz neler yapıyoruz? Kadınları yeni dünya düzenine hazırlıyor muyuz? Onların sorunlarını dile getirip çözümler arıyor muyuz? İşte tam da burada bizler bu eksiğin farkına vararak iş kadınları dernekleri olarak bir federasyon çatısı altında birleştik, ve bu değişim ve dönüşümün bir parçası olduk” dedi.

ARTIK SESİMİZ DAHA GÜR ÇIKIYOR
Kadınlar olarak seslerinin artık daha gür çıktığına da vurgu yapan Serter, “Böylece Türkiye’de iş dünyasına yönelik kurulmuş ilk kadın federasyonu olan GIFED doğmuş oldu. 2022 Ocak ayında yaptığımız Genel Kurulumuzda Prof Dr Aylin Göztaş; 'Cumhuriyet tarihinde ilk kez böyle bir kurumun oluşumuna önderlik ediyorsunuz, bir destan yazıyorsunuz. Bu çok özel ve değerli, Kendinizle gurur duyun' demişti. Artık sesimiz daha gür çıkıyor. Etki alanımızı daha da genişlettik. Evet Aylin hocam kendimizle gurur duyuyoruz. GIFED İş Kadınları Federasyonu bir Anadolu hareketidir. Bizler; Etkin derneklerimizin birbirinden değerli başkanları ve derneklerimizin ülke ekonomisine yön veren, istihdam sağlayan çalışkan üyeleri ile birlikte, tüm kadınların her alanda güçlenmesi, ekosistemimize yeni girişimci ve iş kadınları kazandırılması, ama hepsinden önemlisi bereketli ve kadim Anadolu topraklarının yetiştirdiği o güçlü rol model kadınların daha görünür için tüm gücümüzle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Henüz kuruluşumuzun 1. Yılı dolarken pek çok etkinlik ve proje ile fark yaratıyoruz. Dün 8 şehrimizden GIFED derneklerimiz ve Kıbrıs İş Kadınları derneği birlikte Girişimcilik haftası kapsamında İzmir’de Girişimcilik Zirvemizi gerçekleştirdik. Bugün buradan çıktıktan sonra İçişleri Bakanlığından fon aldığımız, Anadolu’nun 8 şehrinde gerçekleştireceğimiz "Anadolu Kadınları Haklarını Konuşuyor" projemizin açılışına koşacağız. Bugün burada hem ülke ekonomisine katkı koyan, hem de Ülkesinin geleceği için çalışan ama çok çalışan, konfor alanından çıkmış pek çok kadın lider var. Türkiye'deki kadın sorununun çözümünde elbette ki STK'larının önemi çok büyük, ama bizler yapacağımız iş birlikleri ve paydaşlıklarla sesimizin daha güçlü çıkacağına inanıyoruz. Bu yüzden yerel yönetimler, üniversiteler, meslek odaları, başka STK'lar ve basınımız ile yol arkadaşlıkları yapıyoruz” ifadelerini kullandı.