Aday adayı Uyar’dan kadınlara tavsiye: Siyasette omuz atmayı öğrenmeliyiz!

EGEDESONSÖZ- Urla önceki dönem Belediye Başkanı ve CHP İzmir 1. Bölge Milletvekili Aday Adayı Sibel Uyar, SONSÖZ TV’ye konuk oldu. Gazeteci yazar Muhittin Akbel’in sorularını yanıtlayan Sibel Uyar, siyasette kadın kotasıyla ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Siyaset yapan ve siyasete girmeye çalışan kadınlara “Cesur olun” çağrısında bulunan Uyar, “Kadınlar da siyasette omuz atmayı öğrenecek” dedi.

ELİMİZİ TAŞIN ALTINA DEĞİL BOYNUMUZU TAŞIN ALTINA
Kadının hayatın tüm alanlarında olması gerektiğine inanan bir kadın olduğunu dile getiren Sibel Uyar, “Kadının siyasette olması gerektiğine en çok inananlardanım. Karar verme unsurunda kadını daha çok ön plana çıkarırsak bugün yaşadığımız tüm sorunların daha az yaşanacağını düşünüyorum. Bu seçimin çok önemli bir seçim olduğu aşikâr. Bu seçimin Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin, cumhuriyet rejimine dönmesi için son viraj olduğunu düşünüyorum. İzmir’in kadını laik, demokrat ve yaşam tarzına sahip, karar verme konusunda çok ciddi karar vericidir. Dolayısıyla kadınların yerel siyasetteki başarısını ortaya koyduk. Ancak, bu seçimde elimizi taşın altına değil, boynumuzu taşın altına koymamız gerektiğini düşünüyorum. O yüzden aday oldum ve mutluyum.CHP’nin aday adayı olmak bile onurdur. Atatürk’ün kurduğu partiden aday adayı olmak benim için gurur” ifadelerini kullandı.

O ZAMANDAN BUGÜNE GELİNEN NOKTA, İÇLER ACISI
Türkiye Cumhuriyeti’nde, birçok batılı ülkeden daha önce kadınlara seçme seçilme hakkı verildiğini hatırlatan Uyar, “Atatürk eğer bize dünyadaki birçok ülkeden daha önce seçme ve seçilme hakkını verdiyse eğer, o zamandan bu zamana geldiğimiz nokta içler acısı bir durum” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Toplumun iki parçasıysak, bir tarafı yok sayıp eksik görmek, en büyük hatalardan bir tanesi. Genel siyasi iradenin ve yerel yönetimlerin bu konuda birlikte çalışması gerektiğine inanıyorum. Kadın kotası diyoruz ya aslında o bir cinsiyet kotasıdır bu. Kadınların bu bağlamda pozitif bir ayrımcılığı ifade eden kadın kotasına ihtiyacı yok. Ancak bu kota olmasına rağmen seçilebilecek sıralarda kadınlara yer verilmemesi, sadece listedeki kotayı tamamlamak üzere konulması çok acı. Bizim gayemiz memlekete hizmet etmek. Cumhuriyet Halk Partimizin 6 okunun tüm değerlerine sahip olmak ve gelecek nesillere aktarabilmek bizim için en önemlisi. Ben kadın adayları destekleme derneği ile ortak çalışıyorum. Bizim talebimiz kota değil, fermuar sitemi. Yani bir kadın, bir erkek vekil adayı. İnşallah bir gün bunu da göreceğiz diye düşünüyorum. Ancak bu günleri görmemiz için kadınlarımızın daha baskıcı olmaları gerekmekte. Kadınlar dese ki biz kadın ağırlıklı olmayan listeye oy vermeyeceğiz dese ne olur? Türkiye’deki en büyük birinci parti oluruz.”

ÇOK GÜÇLÜYÜZ ANCAK BUNUN FARKINDA DEĞİLİZ
Kadınların her alanda çok güçlü olduğunun altını çizen Sibel Uyar, “Kadınlar olarak aslında biz çok güçlüyüz ancak gücümüzün farkında değiliz. İzmirli kadınlar siyaseti seviyor. Sadece cesur değiller. Kadınlar, nasılsa beni seçmezler diye adaylık başvurusunda bulunmuyor. İzmir kadınının daha cesur olması gerekiyor. Gerçekten yapacağını hissediyorsa, bu başka bir aşk ve bu aşkın peşinden gitmeli. Birine bir yardım edebilmek, doğru planlama ile insanların ferah ve huzur içinde yaşamasını sağlayabilmek…  İşte görüyoruz doğal afetlerin yaşanmasından sonra yerel yönetimin önemi, merkez hükümetin yanlış kararlarının bir gün tokat olarak yüzünüze vurduğunu görüyoruz. Siyaset kirli diyor bazıları, neden kirli? Sen de siyasete gir ve temizle o zaman… Karşıdan söylenmekle ya da klavye başında yazmak, çizmek ile olmuyor. Hele ki şu dönemde icraatın içinde olmak gerekiyor. Bu seçim, gerçekten çok önemli diye altını tekrar çiziyorum. Bu sistemin bize nasıl zararlar açtığını ne kadar insanın bunlardan etkilendiğini görüyoruz. Sosyal medya ve medyanın bu kadar güçlü olduğu bir dönemde ne kadar saklanmaya çalışılsa da görülüyor. Sosyal medyanın gücü ile beraber özelikle kadınların siyasette yer alması lazım. Bu konuda cesur olmalarını öneriyorum” dedi.

KÜRESEL HEDEFLERİ DOĞRU YEREL UYGULAMALAR İLE SAĞLAYABİLİRİZ
Bir dönem yapmış olduğu Urla Belediye Başkanlığında kazandığı tecrübeyi meclise aktarmak istediğini söyleyen CHP Milletvekili aday adayı Uyar, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Yerel idare, çok kıymetlidir. Belediye başkanlığımın ikinci döneminde de belediye başkanı olmayı çok istedim ama nasip olmadı. Yerelde yöneticiyken birçok şey yapmak istiyorsunuz ancak, eliniz kolunuz bağlanıyor. Sizin hizmet etme noktanızda mevzuat sizi bağlayabiliyor. Çok yukarıdan belirtilen mevzuat alana çok yansımıyor. Kanunların ve yönetmenliklerin hazırlanmasında yereli bilen unsurların da olması gerektiğine inanıyorum. Küresel hedeflerinizi ancak, doğru yerel uygulamalar ile sağlayabiliriz. Yerelden, yasamaya gitmek avantajlı mesela, hane bazlı çalışırsınız, hangi mahallede hangi kişi oturuyor bu insanların nelere ihtiyacı var? Ve neyi beklediğini, neyi umut ettiğini bilirsiniz. Bu alandaki tecrübeyi onların isteklerini üst kademede dile getirmek istedim. Benim hedefim, belediye başkanlığı birikimini mecliste kullanmak.”

KADINLAR CESUR OLSUN, SİYASETE ATILSIN!
Siyasetin bir takım oyunu olduğuna değinen Aday adayı Uyar, şu değerlendirmelerde bulundu:

”Ne zaman ki siyaset erkek egemenliğinden çıkar, kadın sayısı artar, işte o zaman cesur ve güçlü kadınlar ben buradayım der. Ancak, şu durumda erkek egemen siyasi konjonktürde kısa zamanda kadınların daha cesaretli olacağını düşünmüyorum. Bizim daha çok baskılı olmamız lazım. Ben kadınlara cesaretli olun, siyasete atılın derken, sadece milletvekilliği, belediye başkanlığı için demiyorum. Muhtarlıklar, belediye meclis üyeliklerini de kast ediyorum. Ya da bunların hepsini geçin, siyasi görüşünüze karşı bir örgütlü yapının içinde olun. Bizim seçme ve seçilme hakkımız var. Bir oy o kadar önemli ve kıymetli ki. Oy vermeyip evinde oturan insana ben şaşırıyorum. Bir Cumhuriyette yaşıyoruz ve o bir oy asla küçümsenmemeli. Önce bir siyasi partiye üye olsunlar. Biz neden bunları yaşıyoruz, diye sorgulasınlar. Böyle başlasınlar en azından… Cesur olmak lazım. Baktığınızda tüm seçimlerde kadınlar çalışıyor. Kadın kolları da aslında soru işareti. Ev ziyaretlerini kadınlar yapar, broşürleri kadınlar dağıtır. Sadece bu değil, bu bir takım oyunu... Siyaset bireysel yapılacak bir şey değildir. Herkesin belli görevleri var. Biri defans, biri kaleci, biri sağbek, birisi sol bek ve birisi forvet… Siyasette işler tek başına olmaz. Takım ruhu olmalı, Partiler ilçe teşkilatlarından il teşkilatlarına oradan ise yönetim kademesine devam ediyor. Yani yerelden bütüne gidiyoruz aynı şekilde. Ben kadınlarımızın cesur olmayışına üzülüyorum.”

İLK KADIN ADAY OLACAĞIMI DUYDUĞUMDA ÜZÜLMÜŞTÜM
Kadın adaylara seçilebilecek kontenjandan adaylık verilmese de kadınların cesur olması gerektiğini söyleyen Milletvekili aday adayı Uyar, “Son yerel seçimlere giderken 2019’da siyaset akademisi açtık. Kadın muhtarlar için Urla’da hem diksiyon eğitimi verildi. Hem de, muhtarlık kanunu nelerdir? İlçe belediye, büyükşehrin kanunu nedir? Neyi neyden yapabilirler? Tüm, bu mevzuatla beraber onlara büyük çalışmalar verildi. Meclis üyesi ve muhtar olmaları ile birlikte onların önünü açacak her adım atıldı. Ben ilk kadın aday olacağımı duyduğumda çok üzülmüştüm. Baktığınızda Urla en batıda olan ilçe ancak düşünün ama kadın belediye başkanı adayı olmamış işte. Cesaret biraz fazla cesur olmamız lazım, evet yer vermeyebilirler. Ama kadınlar da siyasette omuz atmayı öğrenecek” şeklinde konuştu.

PARTİMİN VE ÜLKEMİN ÇIKARLARI…
Bu seçim çok değişik bir seçim olacağından bahseden Sibel Uyar, “İlk defa ittifak ile seçime gidiyoruz. Bunlardan önce koalisyonlar vardı. Koalisyonlardan kurtulacağız diyerek sistemi değiştirdiler. Bu seferde seçimden sonra değil önce ittifaklar yapıldı. Burada ben tabii ki isterim seçilebilecek bir yerde aday olmayı ancak, partimin ve ülkemin çıkarları benim kendi öz istemlerimden çok daha önemlidir. Millet ittifakımız ve sayın cumhurbaşkanımızın, artık Sayın cumhurbaşkanımız diyorum… Takdirleri doğrultusunda en doğru kararı vereceklerine inanıyorum. Hiçbir zaman partiye küsmeyiz çalışmaya devam ederiz. En doğru kararın Millet ittifakı ile birlikte CHP’nin yetkili kurullarının vereceğine inancım tam” dedi.

GIDA ÜRÜNLERİ ÜLKELER ARASINDA POLİTİK BİR SİLAH HALİNE GELDİ!
Yerelde kalkınmanın önemine dikkat çeken Sibel Uyar, bu konuda şunları söyledi:

“Yerelde kalkınma aslında bütüncül bir kalkınmadır. Birleşerek büyük alana yayılmasıdır. Tarım ve üretim ekonomisine çok ilgiliyim. En büyük üzerinde durduğum hatta tezimin de konusu olan üretime sahip çıkmak. Yerelden başlayarak bütüncül bir Türkiye çıkarmaktır. Birleşerek kazanacağız dediğimiz gibi birlikte harekete etme unsuru olarak ise kooperatifler ile sağlayacağız. Çalışan kadınların daha çok ekonomiye nasıl aktarabiliriz? Özellikle kadınların geliştirilmesi hayata dâhil edilmesi gerekiyor. Ekonomik ve sosyolojik anlamda kadınların geliştirilmesi gerekiyor. Kadını eğitmek derken, kadınla beraber tüm toplumu eğitiyorsunuz. Eğitim ve önemimin ne kadar kıymetli olduğunu meslek liselerinin en kadar önemli olmasını görüyoruz. Hepimiz üniversite mezunuyuz ancak hepimiz işsiziz. Bunu söylerken üniversite eğitimini küçümsemek değil amacım. Her yere üniversite açmaktansa nitelikli eleman yetiştirecek üniversiteler açmak hedefimiz olmalı. Meslek okulu algısı yıkılmalı. Meslek lisesine gidenlere, bundan bir şey olmaz, bari meslek lisesine gitsin, meslek kazansın gözüyle bakıyorlar. Aslında bakarsanız meslek edindirme çok kıymetli. Herkes üniversite mezunu olmak zorunda değil. Eskiden devlet planlama teşkilatı vardı. Geldiğimiz noktada, soğan bir sene var, ertesi sene ekilmiyor, karaborsaya düşüyor. Hiçbir şeyin planı yapılmıyor. Üretim ekonomisi yok. Devlet politikalarının bunlar üzerine gelişmesi lazım. Devlet planlama teşkilatının bu konuları doğru belirleyip tarımı sübvanse ederek çalışması lazım. Enginar üreticisi her geçen sene azalıyor Urla’da. Gübre, su maliyetlerinde inanılmaz bir artış var çünkü. Dolayısıyla çiftçiye bizim sahip çıkmamız lazım. Mazotsa mazot, gübreyse gübre, ne lazımsa verilmeli. Gördünüz savaş çıktı, konu buğdaydı. Artık gıda ürünleri ülkeler arası politik bir silahı haline geldi. Tarımın en öncelikli politika olması gerekiyor. Buradan da yola çıkarak devletin bu alanda çok ciddi politikalar geliştirmesi şart. Ve yereldeki çiftçi ve politikacıya destek vermesi gerekiyor. Biz sadece tüketmemeliyiz. Katma değerli ürün üretebilmek için kooperatifleşmeyi bu yüzden çok önemsiyoruz. Katma değerli ürünler üretmemiz lazım. İşleme tesisleri, soğuk hava depolarının olması lazım ki, bütünsel bir kalkınma hedeflememiz lazım.”

BAŞKA BİR TARIM MÜMKÜN
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “Başka Bir Tarım Mümkün” kampanyasına destek veren Aday adayı Uyar, “Tarıma yapılacak her türlü planlamanın çok önemli odluğunu düşünüyorum İzmir metropol bir kent ancak çeperi tarımsal bir yer. Toprakta analizlerin yapılması lazım, hangi toprakta, hangi ürün üretilir, bunu bilmek lazım. Ata tohumlarını korumamız, geliştirmemiz lazım.  Başka Bir Tarım Mümkün, kırsal için çok önemli” dedi. Aday adaylığını açıkladığında Urlalılardan olumlu geri dönüşler aldığını anlatan Sibel Uyar, “Aday adayı olacağımı söylediğimde çok sevindiler. Kimisi de üzüldü? Kimler üzüldü? Benim yeniden belediye başkan adayı olmamı isteyenler üzüldü. Onlara neden vekillik için aday adayı olduğumu anlattım. Tüm cesaretimi kotraya koydum, ahanda buradayım ve aday adayıyım diyorum” şeklinde konuştu.

SADECE ERELDE DEĞİL ULUSAL VE ULUSLARARASI ALANLARDA ÇALIŞIYORUZ
Urla Kadın Girişimci Kooperatifinin başkanlığını da yapan Sibel Uyar, ilçedeki kadınların ekonomik gücünü artıran bu çalışmayla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

“Enginarımız var ancak ekim alanının azalması bizi üzüyor. Bana sorarsanız aratarak devam etmeliydi. Ekimin durağan olması bile iyi bir şey değil. 2014 yılında yerel de kalkınma stratejisi olarak ortaya çıktık. Gelin kadın kooperatifi kuruyoruz diye başladık. İlk seferde 20 kişi ile başladık ancak, 80 kişi ile ellerinde kâğıtla kalemle eğitim çalışmalarına gelenlerle devam etti süreç. Bu sene 8’nci senesi ve 169 ortağımız var. Şu anda, Urla Kadın kooperatifi ihracat yapabilen tüm zincir mağazalara ürün gönderilebilen bir kooperatif durumunda.Uluslararası projeler yapan bir kooperatife dönüştük. Tüm dünya Urla Kadın Kooperatifi ürünlerimizi tanıdı ve kabul gördük. Sadece yerelde değil ulusal ve uluslararası alanlarda da çalışıyoruz. Bizim ortaklarımızın İskele’de işyerleri var, Urla merkezde 2 dükkânları var. Kendilerine özgüvenliği geliyor. Ve ceplerinde kendi çalışmaları ile olan parası oluyor. Yerelde bildikleri iş ile para kazanıyorlar. Kadın kooperatifleri her ne kadar cinsiyetçi yaklaşım olarak yaklaşsalar da tüm Türkiye’de çok önemli ve kıymetlidir. Yaşadığımız deprem felaketinde bölgedeki kadın kooperatiflerine yardım etmek için, Türkiye’deki tüm kooperatifler nasıl yardım etmek için uğraştı, biliyor musunuz? Durum tespit analizleri yapıldı. Hangi kooperatifler ne durumda, biz orada direkt elden yardımlarımızı ulaştırdık. Bu örgütlü güç o kadar güçlü ki… Deprem bölgesindeki kooperatiflerin ürettiği ürünleri biz satın alıp burada satacağız.”

ÖĞRENMEYİ SEVERİM
Yakın bir zamanda üniversitede yüksek lisans yaptığını aktaran üç diplomalı Sibel Uyar, “Ben öğrenmeyi seven bir kadınım ben iyi bir öğrenciyim, o gün bir şey öğrenmediysem o günüm boş geçmiş gibi. Yüksek lisans da siyasetin içerisinde yer alıyoruz. Evet, pratiğini biliyoruz ancak teorik kısmı nedir? Kavramlar nelerdir? Ulusal ve uluslararası anlamda nasıl bakılır? Bu yüzden Siyaset Bilimi ve Uluslar arası İlişkiler de okudum, yüksek lisans yaptım bu alanda. Bu çok önemliydi, ben belediye başkanlığı dönemimde Dünya Belediyeler Birliği Ortadoğu Temsilciliğini yaptım. Uluslararası alanda da neler olduğunu görüyorsunuz bunları daha iyi özümsemek için yüksek lisans yapmayı planlıyordum. Siyaset Ve Uluslararası ilişkiler çok keyif aldığım ve çok şey öğrendiğim hatta tez yazdığım bir kıymetli alan oldu. Tezimde de Urla’yı yazdım. Benim için çok önemli bir tecrübeydi. Gençlerle birlikteydim. Gençlerle birlikte sınıfa girmek hem kendi özüm hem de gençliğin ne hissettiğini görmek çok kıymetliydi” şeklinde konuştu.

MECLİSE DAHA ÇOK KADIN VEKİL LAZIM
Halkın artık yürekten değişim istediğine vurgu yapan Sibel Uyar, sözlerini şöyle bitirdi:

“En son yaşadığımız altı aya bakar mısınız? Birçok zor günlerden geçtik ve bence Cumhuriyet Halk Partisi İzmir’de rekorunu kırar gibi geliyor bana. Bu seçimde çok çalışmamız lazım, aman canım denebilecek bir seçim değil. Cumhuriyetin partisine sahip çıkmamız lazım. Ve bu seçimi öyle görmemiz lazım. Tüm kalbimiz, bedenimiz ve ruhumuzla bu işe girmemiz lazım. Ben İzmirlilerin sağduyusuna inanıyorum. İttifak açısından da CHP açısından da çok önemli bir sonuç alınacağına inanıyorum. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise ilk turda alırız gibi geliyor bana. Biz bu seçimi alacağız. Ve son söz olarak şöyle diyorum: TBMM’ye daha çok kadın vekil lazım.”