EGEDESONSÖZ - Menderes Belediye Başkanlığı’na CHP’den aday adayı olan Veteriner Hekim Urkiye Güner İnal çalışmalarını sürdürüyor. Tarım-turizm ve eğitim kenti Menderes için projeler üreten, ‘kentte hareket ovada bereket’ sloganı ile yola çıkan İnal, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun anlattığı projenin desteklenmesi gerektiğini söyledi. Tahtalı Barajı’ndan su temini ile yapılacak damlama sulama sisteminin kurulmasının önemine vurgu yapan İnal, DSİ’nin izin vermesini istedi.
İnal, “Büyükşehir’in Tahtalı Barajı’ndan su alarak ovadaki üreticiye damlama sulama sistemi ile su temini projesi var. Burun için DSİ’nin izin vermesi gerekiyor. Maalesef DSİ ve iktidar partisinin yetkilileri burada başka amaçlar taşıyorlar. Amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da dediği gibi ovada kuyulardan çekilen kontrolsüz sular barajın geleceğini tehdit ediyor. Tamamen yerüstü suları ile dolan barajın böyle giderse ömrü kısa zamanda sona erecek. DSİ, eğer İzmir’i ve halkı düşünüyorsa bu projeye onay vermelidir. Çünkü yağan yağmurlarda önce baraj değil vatandaşlarımızın su çektiği kuyular doluyor. Bu da suyun kontrol altına alınmasını engelliyor. Büyükşehir’in önerdiği sistem gelirse hem tasarruf yapılacak hem de su kaynakları yıllarca kullanılacaktır. Su bitmeyen, tükenmeyen, sınırsız ve kaynak değildir” dedi.
SOSYAL BELEDİYECİLİK VURGUSU
İnal, Menderes’te sosyal belediyeciliğin gereklerini yerine getireceklerini ifade etti. Bir belediyenin asfalt, kaldırım ve yol yapmasının temel görevi olduğunu anlatan İnal, “Üreten kadınlar için pazarlar kurulacak. Anadolu’nun çeşitli yerlerinden gelen ve şehir kültüründe evlerine hapsolan kadınlarımız üreterek sosyalleşecek. Böylece hem çevresini tanıyacak hem de kendisini kanıtlayacak. Evine ekmek götürürken çocuğunun, ailesinin bir ihtiyacını karşıladığı için mutlu olacak. Menderes’te bir aşevi, sosyal yardım merkezi maalesef yok. Bunların yapılması gerekiyor. Ayrıca ilçemizin kadın danışma merkezlerine, semt evlerine ihtiyacı var. Kadına şiddetin her geçen gün arttığı günümüzde kadınlarımızın haklarını bilmesi gerekiyor. Kadın danışma merkezlerinde sosyolog, psikolog ve avukatlar görev yapmalıdır. Kadını eve hapsetmek isteyen, eğitimine, giyimine, kaç çocuk doğuracağına karışan zihniyete karşı mücadele edeceğiz. Kadının olmadığı yerde gelecek de kurulamaz ” dedi.
ÖĞRENCİ YURDU TEMEL GÖREV OLMALI
Menderes’te öğrenci yurtlarının ihtiyaç olduğunu ifade eden İnal, özellikle Gaziemir-Torbalı ve Menderes ilçelerine hitap edecek yurtların inşa edilmesi gerektiğini söyledi. Yerel yönetimlerin eğitimi desteklemek gibi bir sorumluluğunun bulunduğunu anlatan İnal, “Maalesef Türkiye’de öğrenci sayısı ile yurt sayısı arasında inanılmaz bir uçurum var. Devlet barınma ihtiyacını karşılayamıyor. Bunu fırsat bilen bir takım yapılanmalar öğrencilerin bu yönünü kullanıyorlar. Belediyeler yurtlar yaparak eğitim kurum ve kuruluşlarına devretmelidir. Birçok vakıf ve dernek bu işi yapıyor. Türk Eğitim Vakfı ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği bu sistemin öncülerindendir” diye konuştu. İnal, ayrıca üniversiteye hazırlık kurslarının verildiği ücretsiz belediye dershanesinin de büyük bir ihtiyacı karşılayacağını söyledi.
KATILIMCI YÖNETİM
İnal, belediyenin yerel yönetimlerin en önemli ayağı olduğunu ifade ederken kanunlar dışında görev yapan STK ve demokratik yapılanmaların yardımına başvurulması gerektiğini ifade etti. İnal, “Belediyede başkan, yönetim kadrosu dışında meclis bulunuyor. Ayrıca kent konseyleri bünyesinde kadın, gençlik meclisleri var. Kent konseyleri bazı yerlerde aktif değil. Menderes’te kent konseyinin aktif olması için önemli çalışmalar yapılmalıdır. Katılımcı ve şeffaf belediyecilik temel ilke olduğunda vatandaşın kafasında soru işareti oluşmaz. Kararı vermeden önce ne kadar çok bilene danışırsanız yanlış yapma oranınız da o kadar düşer” açıklamasını yaptı.
HESAP SANDIKTA SORULUR
İnal ayrıca, 5216 Sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’nun belde belediyeleri kapatarak vatandaşı olumsuz etkilediğini son çıkan 6360 Sayılı Bütünşehir Yasası’nın da köyleri yok ettiğini söyledi. Özellikle kırsal kesimde köy tüzel kişiliğine ait arazilerin akıbetinin belli olmadığını anlatan İnal, bu sorunun bir an önce çözüm bulması gerektiğini vurguladı. Orman vasfını kaybetmiş arazilerin satışı ile ilgili henüz yeterli yol alınamadı. AKP belde belediyelerini kapatarak yerinden yönetimi engellese de geçen beş yılda CHP’li belediyeler canla, başla hizmet götürmeye devam etti. Bir yanda merkezi yönetimi dayatan, diğer yanda ‘yerele yetki devri yapılıyor’ diyenlerin uygulamaları gerçeği yansıtmıyor. Ne olursa olsun köyleri de kapatsalar halk gerçeği görüyor. Vatandaş bu yapılanın hesabını sandıkta soracaktır” diye konuştu.