'Kifayeti müzakere' ve 'Necip Fazıl' tartışması... Büyükşehir Meclisi'nde gerilim!

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ -  İzmir Büyükşehir Belediyesi Eylül ayı olağan Meclisi’nin ikinci oturumu gerçekleştirildi. Belediye Meclis Toplantı Salonu’nda düzenlenen oturuma İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yokluğunda Başkan Vekili Mustafa Özuslu başkanlık yaptı

Meclis oturumuna ise Necip Fazıl Kısakürek ve  Gençlik Örgütleri Forumu Derneği ile İBB arasında imzalanması planlanan protokol tartışmaları damga vurdu.

Meclisin açılışında meclis üyelerine ‘sunum’ yapılacağı söylenmesi ve CHP’li meclis üyesi Hakan Barçın’ın kalkarak İzmir’de tartışmalara neden olan Sao Paulo gemisi hakkında konuşma yapması tartışma yarattı. 

AYDIN: BAKANA TEŞEKKÜR EDERİZ
Barçın’ın ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın,  “Sayın Bakana İzmir olarak bir teşekkür borcumuz var. Toplumun gösterdiği tepkiye sessiz kalmadı ve bu geminin Türkiye karasularına girmesini engelleyecek kararı aldılar” ifadelerini kullandı.

Barçın’ın söz alarak gemi ile ilgili konuşması sonrası AK Parti heyeti tepki gösterdi. Aydın’ın ardından söz alan Başkan Vekili Mustafa Özuslu yaşanan durumdan dolayı meclis üyelerinden özür diledi.

HIZAL: BİR AN ÖNCE MÜDAHALE EDİLMELİ       
Özuslu’nun özrü sonrası söze giren AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “Bu mesele sadece özürle ortadan kaldırılacak bir mesele değil diye düşünüyorum. Biz burada neredeyse 4’ncü yılımıza giriyoruz. Usul anlamINda yeni bir tartışma açma niyetinde değiliz. Gündem dışı konuşmaların önden yapılması, sonda yapılması konusunda oldukça tartıştık. Bir meclis üyesi çıkıp İzmir'de gündem olmuş, konuşulmuş sonrasında sayın bakanımızın konuya el atması ile gündemden çıkmış bir konuyu ‘meclise sunum yapacağız’ adı altında kürsüden siyasi bir konuşma yapmasını kabul etmiyoruz. Gündem dışı konuşmalarI elbette konuşabiliriz ancak bu meclise yapılmış büyük bir saygısızlık. Meclis Başkanı olarak sizin bir özür beyanında bulunmanız olağandır ancak meclis arkadaşımızın da çıkıp özür dilemesi lazım. Bu meclis çok özel bir meclis. Zaman zaman çok sert tartışmalar olsa da İzmir’in menfaatine kararlar alınıyor. Burada siyasi kurnazlık yaparak, teknik bir sunum yapacağız dediler. Bütün tahammüller dışına çıkarak siyasi bir söylemlerde bulunmanın hiçbir anlamı yoktur. Bize bu mecliste geçen ay olmayan bir kararın varmış gibi getirip meclis üyelerinin önüne koydular. 150 yıllık belediye tarihinde görülmemiş hadiseler ile karşı karşıya kalıyoruz. Meclis başkanı olarak siz ve belediye başkanımız olarak Tunç Soyer’in buna bir an önce müdahale etmesi gerekiyor” dedi.

BARÇIN: KÜPÜRLERİ OKUYUP TEŞEKKÜR ETTİM
Eleştiriler üzerine söz alan CHP’li Hakan Barçın, “Burada konuşulan her şey günlük hayatta olan bir şey. Burası pazaryeri değil elbette siyaset yapacağız. Ben gazete küpürlerini okudum ve teşekkür ettim. Bunun teknik bir sunum olduğunu sizin veya benim söylemim değil” diye konuşurken, Barçın’ın sözlerine AK Parti’den yoğun tepki gelmesi sonrası Başkan Vekili Özuslu Barçın’ın sözlerini sonlandırdı.

ÖZUSLU: MECLİSTEN ÖZÜR DİLERİM
Yeniden söz alan Başkan Vekili Mustafa Özuslu, “Ben Hakan Bey konuşmaya başladıktan sonra durumun ne olduğunu gördüm ve yaptığım yanlışı da gördüm. Ben sunum beklerken bir meclis arkadaşımızın konuşmasını görünce özür diledim. Çünkü gündem dışı konuşma süresine göre hareket ettik. Gündem dışı konuşmaya bütün meclis üyelerimiz söz alarak cevap verebilir. Usul hatası olmuştur doğrudur. Eğer gündem dışı bir konuşma olarak değerlendirdiğimize göre, gündem dışı konuşmada bütün meclis üyelerimizin yanıt verme hakkı var.  Yanlış olmuştur. Ben meclisten bu anlamda özür dilerim. Hata benim” ifadelerini kullandı.

'GENÇLİK PROTOKOLÜ' TARTIŞMASI
Avrupa Gençlik Forumuna yapılan 2025 yılı Avrupa Gençlik Başkenti için finale kalan İzmir'de çalışmaların yürütülmesi amacıyla Gençlik Örgütleri Forumu Derneği arasında protokol  imzalanması önerisi meclis gündemine geldi. Hukuk – Plan ve Bütçe – Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor – Göç ve Uyum – Kent Konseyi Komisyonları'ndan CHP'li üyelerin oyları sonrası oy çokluğu ile kabul edilen ilgili gündem maddesi tartışmalara neden oldu

SEVİL: KEŞKE İZMİR’DEKİ ÇATI BİR YAPI İLE YAPILSAYDI
İlgili gündem maddesi ile ilgili söz alan AK Parti meclis üyesi Burçin Kevser Sevil, “Bu bir protokol. İBB’nin gençlik örgütleri derneği ile yapmış olduğu protokol. Amaç 2025 gençlik başkenti sürecini yürütmesi. Protokol yaptığımız derneğe ve dernek yapısına baktığımızda bizim takıldığımız hususlar var. Bu dernek Ankara merkezli ve tüm Türkiye’de çalışan bir merkez. Eğer biz Gençlik Merkezi yapacaksak bunu İzmir’deki gençler ile yapmamız gerekiyor. İzmir’in yereline ait tek bir yapılanma olduğunu görüyoruz o da Buca Belediyesi’ne ait gençlik merkezi. Başka da görmüyoruz. Biz burada isterdik ki daha kapsamlı bir dernek örgütlenmesi ile çalışacılacaksa İzmir’deki gençlik derneklerinin oluşturulduğu çatı bir dernek ile Avrupa Gençlik Merkezi başvurusu yapılsın. Bir diğer nokta ise Gençlik Örgütleri Forum derneğinde biz zaten bir çalışma yapmışız. 9 Nisan'da Başkan Soyer’in bir demeci var. Biz bugün AK Parti olarak şunu sorguluyoruz, finale kadar geldik, bundan sonra niye bu protokole ihtiyaç duyduk diyoruz. Maddeler arasında biraz muallaklık ve açıkta kalan bölgeler var. Bu nedenle de protokole oy çokluğu verdik” dedi.

SÖZÜPEK: YAPILARI SORGULAMA GİBİ BİR DURUMUMUZ YOK
İddialar ile ilgili söz alan CHP’li Meclis üyesi Bülent Sözüpek, “Derneklerimiz 5253 sayılı Dernekler Kanunu ile kurulmuş derneklerdir. Bizim bunların yapılarını sorgulama gibi bir durumumuz yok. Biz Avrupa Gençlik Başkenti olmak için başvuru yaptık ve bunu yaparken Türkiye'deki derneklerle işbirliği yapmamız kadar doğal bir şey yok. Yapılan çalışmalar önemlidir ” ifadelerini kullandı

SEVİL: BEN NE KADAR NAİF KONUŞURSAM…
Yeniden söz alan AK Partili Meclis Üyesi Sevil, “Ben ne kadar naif konuşursam beni o kadar sert konuşmaya yöneltiyorlar. Biz bu şehrin paydasına, bir genç meclis üyesi olarak bu şehrin gençlerinin gençlik ile ilgili konularda ne ret kullanırız ne karşı çıkarız. Gençler konusu olduğunda partimin de şahsımın da anlayışı üzerine bir adım geri durmayız. Biz diyoruz ki, İBB’nin bir gençlik merkezi var. Ve bunlar protokol yapmak istediğiniz örgütün alt kollarından değil neden? Sadece Buca Gençlik Örgütü var neden? Bu şehrin gençleri için bir şey yapacaksanız önce bu şehrin gençleri için kurduğu gruplarla yapın” dedi.

KÖKKILINÇ: TOPLUM YARARINA GELEN BİR ÖNERİYİ GERİ ÇEVİRMEYİZ
CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç ise söz alarak tüm dernekler ile protokol yaptıklarını vurgulayarak, “Biz 4’ncü yılımızı İBB’de tamamlayacağız. Sayısız STK ile protokol yaptık. Katılımcı demokrasiyi önemsedik. Bu yüzden ortak akılla kenti yönetmeye talip olduk. Ben oy çokluğu olduğu için protokolü de komisyon kararını da inceledim ve protokol yapma konusunda bir sakınca olmadığını gördüm. İster Ankara, ister farklı bir il isterse dünyanın diğer köşesindeki bir yer olsun toplum yararına gelen bir öneriyi geri çevirmiyoruz” diye konuştu.

NECİP FAZIL KISAKÜREK’E ‘RET’ GERGİNLİK YARATTI
Meclis ayrıca Necip Fazıl Kısakürek isminin verilmemesi tartışmalara neden oldu. AK Parti üyeler tarafından verilen ve Hukuk Komisyonu’nda CHP’li üyeler tarafından ‘ret’ edilmesi sonrası ‘oyçokluğu’ ile reddedilen gündem maddesi mecliste gerginlik yarattı

ALPTEKİN: HELALLEŞME MİSYONUNA UYGUN DAVRANMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUM
Önerge sahibi AK Parti Hıdır Alptekin, “Bugüne kadar gruplardan gelen isim önerilerine siyasi yaklaşmadık ve uygun olan bütün önerileri oy birliği ile geçirdik. Necip Fazıl ismini verilmiyor olmasının siyasi olduğun düşünüyorum. Necip Fazıl kadar siyasi ise Nazım Hikmet ismi de o kadar siyasi. Genel Başkanının helalleşme misyonuna uygun davranmadığınızı düşünüyorum. Bu nedenle kararın tekrar gözden geçirilmesi için komisyonlara iade edilmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.

HIZAL: ÜÇ YILDIR BİR TESİS YAPAMADI DA…
Söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “Hukuk komisyonu üyesi CHP’li arkadaşların neden uygun görülmediğini, hukuki bir gerekçe mi var, siyasi bir gerekçe mi var yoksa İBB 3 yıldır bir tesis yapamadı da ondan mı ismi verilemiyor bunu açıklarsa sevinirim” dedi.

ÇAMUR: TEKNİK OLARAK REDDETTİK
CHP adına söz alan Hukuk Komisyonu Üyesi Gamze Gül Çamur ise, “Önerge sahibi meclis üyemizin kaygısını anlayabiliyorum. Biz 2019 yılında göreve geldiğimizde herhangi bir karışıklık olmaması için kültür merkezi ve bulvar isimlerini değiştirmiyoruz. Yeni açılacak yeni yapılacak kültür merkezi de yok. Biz bu aşamada teknik olarak önergeyi reddettik. Bunun altında bir şey aramaya gerek yok” diye konuştu

AYDIN: BU ÖNERGENİN NEDENİ…
Eleştiriler ile ilgili söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, “Hukuk komisyonu üyelerimize karşı yapılan sözler bu önergenin neden verildiğini gösteriyor. İyi niyetle verilmemiş bir önerge olduğunu bize gösteriyor. Çok açık bir şekilde anlaşılıyor ki… Mecliste zaman zaman bu önergeler ile karşılaşıyoruz. Arkadaşlarımızdan rica ediyorum, önerge verirken belediyenin yetkilerine baksınlar. Bu meclisin daha önce aldığı ilke kararlarına baksınlar. Bir tutarlılık sağlamaya çalıştık. Belediyenin kültür merkezlerine bir isim verilecekse bu yetki belediye idaresine aittir. Belediye yetkisinde olan cadde bulvar gibi yerlere isim vermektir. Bu önergenin verilmesini tek nedeni 6’lı masadaki ‘helalleşme’ tartışmalarını buraya getirmeye çalışmak” ifadelerini kullandı.

HIZAL: BU ART NİYETLİLİKTİR
Aydın’ın üzerine söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “Bir arkadaşımız iyi niyetli bir önerge verdi. Haklı olarak önerge reddinin gerekçesini ne olduğunu, hukuki bir gerekçe olup olmadığını ve bunlar yoksa siyasi bir karar olduğunu söyledi. Ancak böyle bir eleştirinin altından çıkarak ‘siz bir önerge vererek siyasi amaçlarla veriyorsunuz’ derseniz ben buna niyet okuma ve art niyetlisiniz derim. Ben siyasi bir tartışma yapmak istesem ben ve meclis üyesi arkadaşlarımız bunun dik alasını yaparız. CHP grubunda 2 arkadaşımız konuştu. İkisi de birbiri çelişen ifadeler kullandı.  Pagos ismini bin yıllık Kadifekale’ye verdiğinizde orada yaşayan insanlara sordunuz mu? Sormadınız. Kim verdi? Bu şehri yöneten İBB Başkanı verdi. Gelin bunu komisyonlara geri gönderelim ve Sayın Tunç başkan konuyla zaten ilgilenecektir. Gelin gezelim birlikte mutlaka uygun bir yer buluruz” dedi.

AYDIN: MECLİSİN 10 YILDIR SÜRDÜRDÜĞÜ İLKE KARARLARINI HATIRLATIRIM 
Söz alarak tartışmalar için yeterlilik üyesi veren CHP Grup Başkanvekili  Murat Aydın, “Konuşmamın içinden bir bölüm alınarak onu kendi kelimeleri ile konuşup tekrarlamanın ne güzel örneklerini gösterdiler. Sayın Kılıçdaroğlu’nun söylediği söze laf söylemeden önce insanın önce kendi söylediği söze bakması lazım. Çok açık 2 şey söyledim. Bu meclisin yaklaşık 10 yıldır sürdürdüğü ilke kararını hatırlattım. Ve dedim ki hiçbir şekilde verilmez demedim. Birlikte değerlendiririz ve özellikle durumlar olduğunda bu değerlendirmeyi yaparız dedim. Niyet okumayı yaptıklarını görüyoruz. Bir önceki önergenin neden ret oyu verdiklerini altındaki gerekçeyi sayın sözcü anlattı zaten. Buradaki tartışmanın da, bu tartışmayı, siyasi polemiği ortaya koyabilmek üzerine olduğu açık. CHP grubu bu tartışmanın bu şekilde yapılmasını kabul etmeyecektir. Ancak anlamak istemeyen ne yapalım hiçbir söz karşılı gelmez. CHP grubu olarak bu önergenin yeteri kadar tartışıldığı düşüncesindeyiz” dedi.

Aydın’ın sözleri sonrası ise Başkan Vekili Mustafa Özuslu, gündem maddesini oylamaya sundu. Oylamaya sunulmasının ardından ise bu kez de AK Parti ve CHP arasında ‘usül’ tartışması yaşandı.

HIZAL: HER MECLİS ÜYESİNE SÖZ VERECEĞİZ DEDİNİZ
Oylamaya geçilmesi ile ilgili söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “Bu meclisin son 3,5-4 yıllık süreçte sizin de yönettiğiniz bütün meclis toplantılarında, karşılıklı mutabakata vardığımız bütün konuları ayaklar altına aldınız. Bugün biz öncesinde yaptığımız grup başkanvekilleri olarak ortaya koyduğunuz iradenin değiştiğini düşünüyoruz. Kişiler değişir ama kurumlar değişmez. Siz de anlaşılıyor ki kişiler değiştikçe görüşlerde değişiyor. Kifayeti müzakere diyerek meclis heyetine yanlış bilgi veriyorsunuz. Nilay Hanım defalarca kifayeti müzakere önergesi verdi. Sözlü önerge verdi, hiçbirini gündeme alıp oylamaya almadınız. Ama grup başkanvekiliniz kalkıp benim yapmış olduğum konuşmaya cevap verip daha sonra da oyundan kaçan çocuk gibi kifayeti müzakere istiyorum deyip yerine oturması bana ilginç geldi. Siz de bu oyuna geldiniz. Özuslu bu oyuna gelmemeliydi. Ortaya koymuş olduğunuz görüş ve ilkeleri ayaklar altına aldınız. Sizin yapmış olduğunuz toplantılarda şunu gördük; dediniz ki biz her meclis üyesine söz vereceğiz. Vermediniz. Arkamda komisyon üyesi arkadaşımıza söz vermediniz. Şunu diyebilirsiniz; biz çoğunluğuz, el kaldırır indiririz, evet hayır yaparız, bunu anlayabiliriz. Ama eğer tam manasıyla konuştuklarımızı elinizi tersiyle bir kenara itip bugün usulü anlamda bir yöntem değişikliğine gidecekseniz o zaman her önergede söz alma hakkımız var, onu kullanabiliriz. Biz grup başkanvekilleri olarak, gruplarımız adına yapmış olduğumuz görüşmelerde ben AK Parti grup başkanvekili adına o gün konuştuklarımızın arkasındayız ama siz diyemiyorsunuz. Diyemediğiniz için bu olay bugün karşımıza çıktı. Siyasi tartışma da yapabilirdik ama siz oyundan kaçan çocuk gibi bir önerge verdirtip, bu mecliste son 3,5 yılda ilk kez oluyor. Cuma günü ilk kez böyle bir yeterlilik önergesini oylattım ve bu önergenin görüşmesini kestim deyip özür deyince iş bitecek mi? Testi kırıldı Sayın başkan testi kırıldı” dedi.

ÖZUSLU: SİZİN DE ÇABA GÖSTERMENİZ GEREKİR
Hızal’ın sözleri sonrası söz alan Başkanvekili Mustafa Özuslu oylatmak zorunda olduğunu belirtirken, “Meclis yönetmeliğimizde meclisi yöneten başkan vekili ya da başkan yönetmeliklere riayet etmek zorunda. Niye yönetmelikler yazılmış? Şunu kabul etmiyorum. Ben demokratik bir şekilde meclis yönetmek zorundayım. CHP Grup Başkanvekili açık ve seçik oylanması talebinde bulunmuşsa başkan vekili olarak ben bu öneriye kayıtsız kalamam. Benim gerçekten meclisi yönetirken adil ve hakkaniyetli ve tarafsız bir şekilde yönetmemi beklerseniz ben kayıtsız kalamam. Ben bugüne kadar çok eleştirildim, söz haklarında kim söz istediyse sonuna kadar eğer konuyla ilgiliyse sözünü verdim ve söyledi herkes. Bir kere bunu bilmek lazım. Böyle bir şey yapıldı diye her meclis üyesine ve grup başkan vekillerine verilen hakkı bir tehdit yöntemi olarak üyelerin önüne konmasını doğru bulmuyorum. Ben söylemleri tehdit olarak algıladım.  Bunu 3 yıl önce yaşamıştık, ilk kez başımıza gelen bir şey değil. Sizden ricam meclisin gerektiği şekilde demokratik bir şekilde tecelli etmesi benim görevim ancak sizlerin de görevi bunun için çaba göstermeniz” diye konuştu.

AYDIN: KAÇMADIM, YİNE KAÇMAM
Yeniden söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, “Hiçbir şeyden çocuk gibi kaçmadım yine kaçmam. Çocuk olmayı isterdim ancak maalesef. Biz çoğunluğuz, istemediğimizi yaparız anlayışı CHP'nin anlayışı değil. Bu anlayışın kimin anlayışı olduğunu bu ülkede herkes biliyor. Önerge geldiğinde Grup Başkanvekili söz aldı ve hukuk komisyonunda bir arkadaşımızdan bu konuyla ilgili düşüncesini açıklamak istedi. Bende buradan sizin arkadaşınız da var hukuk komisyonunda onlardan biri izah edebilirler dedim. Fakat kendileri söz almadı. Kendileri konuştu, önerge sahibi konuştu. Sonrasında bana ve partimizin genel başkanına yönelik sözlerinden dolayı bir açıklama yaptım. Kendisi hukukçu bilir. Hukuk davalarında cevaba cevap, ve acaba cevap diye yürür. Ancak burada öyle olmaz ki. Ne kadar daha meclis bu tartışmayı dinleyecek. Söylenmeyen ne kaldı? Neden ret oyu verdiğimiz izah ettik. Bu tartışmada meclis gündemine getirilecek ne kaldı. Biz çoğulcuyuz, çoğunlukçu değiliz. Yeri geliyor bu meclis saatlerce tartışma yapıyor. Hangisinde bizim çoğunluğumuz var deyip geçtik? Ancak tartışmayı sonuna kadar getirip siz bunu yaparsanız biz bunu yaparız tartışması İBB Meclisine yakışır bir tartışma değildir” ifadelerini kullandı.

HIZAL: ENGELLEME DÜŞÜNCESİ İLE HAREKET ETMEDİK
Son olarak yeniden söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “Usul tartışması yapacağız çünkü beni suçlayan bazı ifadeleriniz var. Meclis oturumlarında üyeler konuşma yaparken ayağa kalma zorunluluğu yok ama herkes kalkıyor, kalkalım dedik. Eski sıkış tepiş meclis salonumuzda boyu uzun olan arkadaşlarımız zorlanmasına rağmen ayağa kalktılar çünkü teamül ortaya koyduk. İzmirliye olan saygımızdan kalkalım dedik ve doğrusunu yapıyoruz. Siz ben yönetmeliğin gereğini yapıyorum ama bugüne kadar yapmadım bu yönetmeliği gereğini, yeterlilik önergeleri verildiğinde biz bunları duymadık, gözden kaçırdık ya da ben o gün öyle istemedim deyip bugün oylarsanız o zaman burada başka bir şey ararım. Ben asla bir tehdit unsuru olarak kullanmadım; yönetmeliği meclis üyelerine vermiş olduğu hak ve hükümlüklerinden bahsettim. Asla ama asla bir meclisi kitleme, meclisin çalışmasını engelleme gibi bir saikle hareket etmedim. Bu meclisin önünü açalım dedik, yönetmeliğin neresinde var komisyon üyesinin önergenin görüşülmesinde başka veya sonda konuşacağı. 3,5 yıldır bu mecliste talep edilen yeterlilik önergelerini hiçbirini oylamaz, görmezden gelir iken bu neden değişti de yönetmelik aklınıza geldi? Gelsin Sayın başkan, gelebilir. Teamülleri mi değiştiriyorsunuz, eğer değiştirecekseniz baştan değiştirelim. Sıfırdan başlayıp yönetmeliğe göre yapalım. Eğer öyle yaparsak bütün önergelerde söz alma hakkı vardır” dedi.