Metehan UD / EGEDESONSÖZ – Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) Dünya Kültür Mirası Koruma Bölgesinde olan 'ekolojik hassas bölge' statüsündeki Kozak Yaylası, maden şirketlerinin hedefinde.
Fıstık çamları ile kaplı olan ve antik kentlere ev sahipleri yapan yaylaya açılması planlanan 1 yeni taş ocağıyla ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ÇED süreci başlattığını duyurdu.
İzmir merkezli İZ Granit isimli şirket Ayvalık’ın Bağyüzü Mahallesi sınırlarında 22,8 hektarlık ÇED alanında granit ocağı açmak için izin istedi.

BAĞ VE FISTIKLIK ARAZİ
Proje sahası, İzmir–Manisa Planlama Bölgesi’nin 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında “Tarım Arazisi” ve “Orman Arazisi” olarak belirtilen bir bölgede yer alıyor. Tapu kayıtlarına göre sahada çoğunlukla fıstıklık vasfında parseller bulunuyor; ayrıca “bağ” niteliğinde alanlar da mevcut.
En yakın konuta olan uzaklığı ise 160 metre ocak. Yılda 50 bin metreküp granit çıkarılması planlanırken taş ocağının ömrünün 33 yıl olarak olması planlandı. Şahıs arazileri için satın alma, kiralama veya muvafakat yoluna gidileceği kaydedildi.
ESKİ ODA BAŞKANINA AİT
Şirket ise bir dönem Bergama Ticaret Odası başkanlığı da yapan Fikret Ürper’e ait.
KOZAK YAYLASI HAKKINDA
Kozak (Pindasos), Antik Çağın Kaikos Irmağı (Bakırçay) Havzası'nın tacı olarak kabul ediliyor. Kentin yanı başında yükselen Kozak Yaylası, oksijen deposu olarak biliniyor. Kozak Yaylası aynı zamanda yer altı kaynakları açısından da oldukça zengin.
Sahip olduğu fıstık çamı ekim alanları nedeniyle toplam 17 köyden oluşan, yaklaşık 10 bin nüfuslu özel bir ekolojik havza konumunda. Havza, kendine özgü iklim, toprak ve su yapısına sahip. Kozak Yaylası, dünyanın önde gelen, Türkiye'nin tek doğal fıstık çamı ormanını barındırıyor. Bölgenin doğal SİT ilan edilmesiyle ilgili başlatılan çalışmalar da sürüyor.
SİT İLAN EDİLMİŞTİ
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü yakın zamanda Kozak Yaylası'nın bir kısmını üçüncü derece doğal SİT’e denk gelen ‘Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı’ alanı olarak ilan etmişti ancak söz konusu SİT kararı Doğal SİT Alanları Koruma ve Kullanma Koşulları İlke Kararı’na göre bölgede madencilik faaliyetleri yapılmasına engel değil.




