EGEDESONSÖZ – İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı şirketlerde yaşanan ödeme ve “iade” krizinde gerilim tırmanıyor. Belediye bürokratlarıyla yapılan görüşmelerden sonuç çıkmayınca, Genel-İş İzmir şubeleri bugün yarım günlük iş bırakma eylemine geçti. Karar; İZENERJİ, İZELMAN, İZFAŞ, EGEŞEHİR ve İZTEK’te çalışan binlerce işçiyi kapsıyor.
Akşam saatlerinde TMMOB, KESK ve İzmir Barosu’ndan temsilciler işçileri ziyaret etti. Ziyaret sonrası açıklama yapan sendika temsilcileri, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın söylemlerine yanıt verdi.
BÜROKRATLAR YANLIŞ BİLGİLENDİRİYOR
DİSK Genel İş 2 Nolu Şube Başkanı Ercan Gül, “Bürokratlar büyük ihtimalle Cemil Tugay’ı yanlış bilgilendiriyorlar. Biz kendisiyle oturup konuştuğumuzda alacaklı kalemlerimizi saydık. Biz 6 dediğimizde kendisi 5 demişti. Bugün basında açıkladığında 3 kalem alacaklar var fazla bir şey değil gibi söylemlerde bulundu. Cemil Tugay’ın verdiği bilgiler değil de dört aydır alamadığımız sosyal hakları söyleyeceğim. İki tane ikramiyemiz var bu ayla birlikte ödenmesi gereken normal şartlarda ayın 7’sinde ödenen. Üç aylık gıda kartımız var. Bir tane kasım ayında TİS geriye dönük farkımız var. İki aylık mesaimiz var. Eylül ayında okulların açılmasıyla ekim ayında alacağımız maaşla ödenmesi gereken öğrenim yardımı var. Baktığımız da 9 kalemimiz var. Bürolarda çalışan arkadaşlarımızın mesaileri ödenmedi sahada çalışan arkadaşlarımızın ödendi. Cemil Tugay’ın dediği gibi iki üç kalem alacağımız yok. Bürokratlar Cemil Tugay’a doğru bilgi vermek zorunda” ifadelerini kullandı.

CEZA ÇEKMEYE RAZIYIZ
“Sendika masadan kalktı dedi evet kalktık” diyen Gül, “Çünkü bizim önümüze işçi arkadaşlarımızın yaşadığı sıkıntıya çözüm sunmadılar. İZENERJi için bir miktar para yatıracağız dediler. Telefonla dönüş yaptılar pazartesi günü İZENERJİ’ye Çarşamba günü diğer şirketlere maaş farklarını ödeyeceğiz dediler. Maaşımızın tartışma konusu olmaması gerekiyor. Diğer alacaklarımızda herhangi bir sonuç olmadığı için masadan kalktık. Anayasal hakkımızı kullanıp eylem yapıyoruz. Onlarında onlarca hukukçusu var. Madde bunu söylüyor ve bunu bizden daha iyi bilen hukukçuları var. Bunu bilmelerine rağmen bugün işçi sokağa çıktığında işçiye şu an ceza vermedik ama yarınlarda ceza veririz gibi söylemler gerçekten sosyal demokrat belediyecilik anlayışına yakışmayan söylemler. Bizi burada cezalandırmak hiç kimseye yakışmaz. Biz burada hakkımızı arıyoruz. Dedikleri gibi cezalar olacaksa biz o cezaları çekmeye razıyız” dedi.
TEK BİR DERDİMİZ VAR
Gül açıklamasının devamında, “Tugay’ın dediği oralara gidip fotoğraf çektirip beni dize mi getirecekler söylemi doğru değil. Tek bir derdimiz var buradaki 350 arkadaşımızın işlerine dönmesi ve sosyal haklarımızla ilgili kısa vadeli bir ödemeyle takvim yapılması. Bu bizim şov yaptığımız anlamına gelmez. Emek ve Demokrasi Güçlerinden tek bir ricamız oldu o da masanın kurulmasında yardımcı olur musunuz dedik bu da farklı anlaşılmış” dedi.
KİRLİ BİR ZEMİN
Tugay’ın vatandaşlara küfür eden işçiler var söylemine de yanıt veren Gül, “Eğer bir işçi vatandaşa küfür ettiyse biz zaten o işçinin yanında durmayız. Disiplin kurulları vardır oralarda cezalar verilir. Yakışık olmayan söylemlerden biri de ‘film izleniyor’ cümlesi hiç yakışmadı. Vatandaşa bizleri bu zihniyetteymişiz gibi göstermesi kabul edilebilir değil. Böyle bir arkadaş varsa disiplin kurulunda neden ceza verilmedi? Söylemler pratikte uygulanmalı. Bu söylem yakışmadı. 6 aydır rapor alanlar söylemi ise art niyetli alındıysa disiplin kurulunda görüşülmeli. Cemil Tugay ‘engelli midir nedir bilmiyorum’ dediği arkadaşın yüzde 80 engelli raporu var bu rapor şirkette de var. Bu tartışmalara girmek istemiyoruz. Hakkımızı ararken konular farklı yere gidiyor. Siyasetle ya da başka sebeplerle kirli bir zeminle işçiler halka farklı gösterilmeye çalışılıyor” dedi.
BEN KENDİME YAKIŞTIRAMIYORUM
DİSK/Genel-İş Sendikası 1 No’lu Şube Başkanı Engin Topal ise “Cemil Tugay’ın işçinin haklı talebini farklı bir platforma çekerek hiç hoş olmayan sözleri, onun diline aldığı kelimeleri ben kendime yakıştıramıyorum. Bu insanları sanki hepsini aynı kefeye koyarak halka böyle anlatmak çok hoş değil. Belediye başkanımızın o anki bu söylemine hangi şekilde cevap verdiği akıl almıyor. Sorunumuz insanların ne izlediğinden daha çok 350 arkadaşımızın havuzda tutularak ekmeğinden olması. Ücretleri ellerinden alınarak borçlarını ödeyemedikleri için sokağa indik. Biz sokağa yeni inmiyoruz. Biz sokağa dün inmedik. O notları alırken bilgisayarınızı açın DİSK’in tarihine bakın. Bizim seçimle derdimiz yok. Bizi seçen işçi. Yeri ve zamanı geldiğinde değerlendirmeyi emekçi arkadaşlarımız yapacak. Sizin şov dediğiniz kısmı evimize İZSU tarafından gönderilen faturanın ödenmemesidir o suyun kesilmesinin seslenişidir. Bizim tek bir amacımız var. İnsanların, çalışanların ya da emekçilerin hakları ödenmediği takdirde kullanabilecekleri yer alanlardır. Buraları biz kullanmak zorundayız. İşçiye ceza keserim diyor. İşçi sizin işçiniz. Sokağa inince DİSK’in işçisi sokağı iyi temizleyince sizin işçiniz oluyor. 4.5 milyon insanın işçisi. Bu sizin işçiniz, size bağlı değil İzmir halkının emekçileridir” dedi.




