EGEDESONSÖZ – İzmir’in Dikili ilçesinde faaliyet gösteren Danimarka merkezli Queen Seracılık adlı işletmede çalışan 12 işçi, fazla mesai ücreti, mobbing ve düşük ücret iddialarıyla işverene karşı dava açtı. İşçilerin avukatları, şirketin çalışma koşullarına ilişkin çeşitli ihlaller bulunduğunu ileri sürdü.
İşçiler adına açılan davaların görülmeye başlandığı belirtilirken, dilekçelerde fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi, işyerinde baskı uygulanması ve kötü muamele iddialarına yer verildi. İşveren tarafının ise iddialara ilişkin bir açıklama yapmadığı öğrenildi.
Konuya ilişkin açıklama yapan Tarım-Sen, davaların kendileri tarafından takip edildiğini belirtti. Sendika, Queen Seracılık’ta daha önce de fazla mesai, baskı, mobbing ve aşağılayıcı davranışlara yönelik şikayetlerin kamuoyuna yansıdığını hatırlattı.
Tarım-Sen'in açıklaması şu şekilde:
İzmir Dikili’de bulunan Queen Seracılık şirketinde yaşanan fazla mesai, baskı, mobbing, aşağılama ve işçi düşmanlığı süreçlerini 25 Kasım 2024 tarihinde kamuoyuna duyurmuştuk. İşletmede çalışan ve sendikamıza başvuran 12 işçi ile işletmeden haklı sebeple ayrılmaları üzerine, kalan haklarını almaya dönük hukuki süreçlerini başlattık.
Şirketin işçileri aşağılayan ve tehdit eden tavrı üzerine kamuoyuna yaptığımız duyuru sonrasında, işletmede sendikalaşma çalışması yürüten DİSK’e bağlı BTO-SEN sendikasının yetki hakkı kazandığını öğrendik. Ancak daha sonra şirketin yetki itirazı yapmasıyla başlayan süreç, sendikalı işçilerin üzerinde yoğunlaşan baskı, tehdit ve en son işten atılmaları sürecine evrildi. Şirket eliyle seraya bir sarı sendika çağrıldı, BTO-SEN’in yetkisi olmasına rağmen işçilerin sendika seçme hakkı fiilen gasp edildi. 25 Kasım’da kamuoyuna duyurduğumuz işletme içerisinde yaşanan işçi düşmanlığı, dolayısıyla sendika düşmanlığı boyutuyla katmerlenmiş oldu. Sendikalı işçiler haklı bir mücadeleye giriştiler ve biz de bu süreci destekledik.
Bizim davasını yürüttüğümüz 12 işçinin duruşmaları yakın zamanda görülmeye başlandı. Şirket içerisinde yaşanan ağır çalışma koşulları, amirlerin işçiler üzerine yaptığı baskılar, düşük ücretler, fazla mesai ücretlerinin yatırılmaması ve kurumsal olarak yürütülen işçi düşmanlığını pekiştiren bir şekilde, işveren tanığı olarak mahkemelere dahil olan beyaz yaka personelin de sistematik yalan beyan ile dava süreçlerine etki etmeye çalıştığını görmekteyiz. Pek çok serada ve tarım işletmesinde, işçilerin yaşadığı baskının uygulayıcısı ve işveren vekili konumundaki mühendis, yetiştirici ve yönetim sorumluluğu olan bu kişilerin işletmenin çıkarları adına tanıklık etmesini kabul etmiyoruz. Bilinmelidir ki beyaz yaka personelin asli çıkarları işletmenin koşullarının düzeltilmesi, maaşların artması, baskının azalması suretiyle, işçilerle ortaktır.
Queen Seracılık işletmesi işçi düşmanı tavrını sonlandırmalı, işletme içindeki baskı, fazla mesai, fazla mesai ücretlerinin gasp edilmesini engellemeli, işçi sağlığı ve iş güvenliğine dair önlemlerin tam ve eksiksik bir şekilde hayata geçirilmesini sağlamalıdır. Dava sürecini yürüttüğümüz 12 işçi arkadaşımızın ve haksızlığa uğrayan tüm işçilerin tazminatlarını gasp etmekten vazgeçmeli, ödemelidir.
Queen işletmesinde bize ulaşan işçi arkadaşlarımızın ve ülkemizin herhangi bir yerinde seralarda, balık, tarım, hayvan işletmelerinde çalışan tüm işçilerin haklı mücadelelerinin sonuna kadar takipçisi olacağız.




