Berivan KAYA/EGEDESONSÖZ- İzmir’de su krizi devam ederken barajlarda doluluk oranları her geçen gün azalıyor. Bugün itibariyle Tahtalı Barajı’nda doluluk oranı yüzde 1,66’ya düşerken, Gördes Barajı’nın ölü hacminden su alınması planlanıyor.
İZSU’da uzun yıllar görev yaptıktan sonra emekli olan Çevre Mühendisi Faruk İşgenç, İzmir’in su krizine ilişkin Egedesonsöz’e açıklamalarda bulundu. İşgenç, İzmir’in 14 yeni baraja ihtiyacı olduğuna dikkat çekerken, Foça’da yaşanan sel felaketi sonrası İzmir’e yaşanabilecek afetler için uyarılarda bulundu.

İZMİR İÇİN TEDBİR ALINMALI
İzmir’de su krizi ve kuraklık olarak tanımlanan süreçlerin, aniden ortaya çıkmadığına dikkat çeken Çevre Mühendisi Faruk İşgenç, “Hem yağış hem de sıcaklık anomalileri olarak değerlendirilen durumun, artık bölgemizin yeni normali olduğu ve olacağı kabulü ile değerlendirmeler, planlamalar ve uygulamalar yapılması gerektiğini kabul etmek gerekiyor. Daha bir hafta önce Foça’da gerçekleşen yağışın İzmir’de gerçekleşmesi durumunda, Foça’ya göre çok daha yoğun bir yapılaşma ve çok daha fazla sızdırmaz zemine sahip İzmir’de neler yaşanabileceğinin hesaplanması ve hızla tedbir alınması gerekiyor” dedi.
BELEDİYE KAYIP KAÇAKLARI ONARSIN, DSİ YENİ SU YAPILARINI HAYATA GEÇİRSİN
Kayıp kaçak oranlarına vurgu yapan ve onarımların bir an önce tamamlanması gerektiğine dikkat çeken İşgenç, “Özellikle metropol alan dışında yer alan ve su şebekesi kayıp-kaçak oranı yüksek olan ilçelerde ivedilikle bu kayıp-kaçakları önleyecek şebeke onarım ve yenileme çalışmalarının başlatılması gereklidir. Diğer yandan, yerleşim alanlarına su temini konusunda yetkili ve sorumlu kurum olan DSİ’nin de, yeni bir Gördes Barajı faciasına yol açmayacak şekilde, İzmir için daha önce planlanıp, projelendirilmiş yapıları hayata geçirmesi ve yeni su yapılarını hızla hayata geçirmesi bekleniyor” dedi.
SU KESİNTİSİ TEDBİR DEĞİLDİR
İZSU’nun su kesintilerinin toplum tarafından tepki gördüğü bile getiren Faruk İşgenç, “Bir su krizi ile karşı karşıya kalındığında yetkili mercilerin ilk aklına gelen ve en kısa sürede uygulanabilecek ilk “tedbir” su kesintisidir. Ancak bu çok uzun süreli olarak topluma kabul ettirilebilecek bir “tedbir” değildir. Bugün gerek yerel yönetimler, gerek merkezi yönetime bağlı kurumlarca, su kıtlığı ve kuraklık riski gibi konular gündeme geldiğinde sık sık dile getirilen gri su kullanımı, yağmur suyu hasadı gibi uygulamaların, öncelikle bu kurumlara ait bina ve alanlarda hayata geçirilmesi, hem bu uygulamalar sırasında karşılaşacak teknik veya sosyal sorunların daha iyi görülmesinde, hem de bu uygulamaları gündeme getiren kurumların samimiyet ve duyarlılıklarının anlaşılmasında büyük yararı olacak” dedi.
14 YENİ BARAJA İHTİYAÇ VAR
İzmir’de hem sel önleme hem de içme suyu temini amaçlı yeni barajlara ihtiyaç olduğunu dile getiren Faruk İşgenç, “ İzmir Büyükşehir Belediyesi sitesinde yer alan 19.04.2016 tarihli bir habere göre İZSU Genel Müdürlüğü’nce hazırlatılmakta olan İçme Suyu Master Planı’na göre 2025 yılı ve 2030 yılı nüfusları ve ihtiyaçları dikkate alınarak 14 yeni baraj ihtiyaç duyulacağı, 2040’lı yıllarda ise, deniz suyundan içme suyu elde edecek tesisler planlandığı ifade ediliyor. Söz konusu Master Plan’a göre Foça’da 1, Dikili’de 2, Bergama’da 3, Seferihisar’da1, Selçuk’ta 1, Tire’de 1, Ödemiş’de 3, Beydağ’da 1 ve Kiraz’da 1 olmak üzere 9 ilçede toplam olarak 13 içme suyu temin amaçlı baraj yapımı hedeflendi” dedi.
ÇAMLI BARAJI 300 BİN KİŞİYE İÇME SUYU İHTİYACI KARŞILAYACAKTI
İşgenç açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi;
“DSİ’nin ise İzmir’de 2 baraj projesinin bulunduğu ve Ansızca ve Armutlu Barajlarının da içme suyu barajına dönüştürülmesine karar verildiği ifade ediliyor. Bu arada, DSİ tarafından 1984 yılında Çamlı Barajı Planlama Raporu hazırlatılmış olmasına rağmen, 2011 yılında bölgede altın madeni işletimine başlanması nedeniyle 300 bin kişinin içme suyu ihtiyacını karşılayacak Çamlı Barajı inşasının da mümkün olmadığını hatırlamakta yarar vardır.”



