Tayfun MARO
Yazı ve eleştiri
14 Kasım 2018 Çarşamba

Bugün, yazılarımın altında yer alan yorumlar değil ama yorumcular üstüne yazasım var.

Genel olarak yorumlara yanıt vermiyorum. Bu tavrım, yok saydığımdan değil, polemik yaratmayı doğru bulmadığımdandır.

Köşe yazıları, bir köşecikte kendi halinde yazmak gibi masum bir edimin mahsulü değildir. Herkesin okuma ihtimalinden hareketle oluşturulan metinlerdir. Dolayısıyla, yazıların altında yapılan yorumların zaman zaman tartışmalara yol açmasını doğal karşılamak lazım.

Hemen belirtmeliyim ki en ağır eleştiriler bile beni rahatsız etmiyor. Yeter ki eleştiri ve nezaket sınırlarını aşıp saçmalamasınlar.

Mesele, yapılan eleştiri veya eleştiri niyetine yazılanlar değil. Şahsen benim canımı sıkan, kişiselleştirilebilecek konularda ileri geri şeyler yazılması, metinde yer almayan bir hususun varmış gibi gösterilmesi ve maddi bilgi hatası… Böylesi durumlarda cevap verdiğim oluyor.

Eleştiri, istisnasız kabulümdür. Zaten yazılarımda ele aldığım konular genellikle tartışmalı olup, eleştiriyi gerektirmektedir.

Yazılarımı tartışan, eleştiren, yorum yapan okurların ayırdığı zaman, verdiği emek için kendilerine teşekkürü borç biliyorum.

Son derece çetrefil konularda yazmaktan çekinmediğim için haliyle anlaşılmamak veya yanlış anlaşılmak da kaçınılmaz oluyor.

Sıkıntılı konularda yazarken kimi zaman paradoksal ifadelerin tartışmaya neden olmasını olağan buluyorum. Bu yüzden, yazılarımı okuyanların, altına yorum yazanların bana haksızlık yaptığı da oluyor. Kızıyorum ama sorun yapmıyorum. Böyle çetrefil konularda yazılan metinlerde, tartışılmaz doğrulara pek yer olmadığını kabul etmek lazım.

Nihayetinde, Dünya ölçeğinde bir paradigma çökmesi yaşanıyor. Yaklaşık üç bin yıldan beri insanlığa yön veren değerler sistemi sorgulanıyor.

Bu yüzyılda, kapitalist olmak, komünist olmak, bu ikisinin arasında bir yerlerde durmak, Müslüman, Hıristiyan veya Musevi olmak, bir etnik gruba dâhil olmak gibi siyasi tercihler ve aidiyetler, bir sorun yumağı olarak karşımıza çıkıyor.

Kavramların içi boşalmış, anlam kaymaları olmuş, bilim alanında öğrendiklerimizin azımsanmayacak bir bölümü artık bilimsel bilgi değil, insanın soyutlama yeteneği yapay zekânın gerisine düşmüş… Böyle bir zamanda yazının hükmü ne olabilir?

Yazı, benim indimde, zor soruları sormanın, düşünmenin, sorgulamanın, tartışmanın aracı olarak, kendimi ifade etmenin en etkili yoludur. Meselem, Dünya’da olan biteni kavramaktır.

Belirsizliğin orta yerinde yazarken, anlaşılmamak veya yanlış anlaşılmak elbet de olasıdır.

Hal böyle iken, zor zamanlarda, oldukça netameli konularda yazılmış metinlerin gördüğü ilgi bence saygıdeğerdir. Her kim yazıyı okuyor, altına yorum yazıyor ise, saygıyla selamlıyorum.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 6 yorum var, 6 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
muhalif 16 Kasım 2018 Cuma 14:34

elbette yazarın yazıları kendi düşüncesi ve fikridir..okuyucuların bir kısmıda bu fikirlerin bazılarına katılmayabilir, ve eleştirebilir, ancak bu eleştiriler nezakat uslubu çerçevesinde ve kimseyi rencide etmeden yapılması gerekir.köşe sahibi iseniz eleştirileride göze alıyorsunuz demektir. sabırlar ve kolaylıklar dilerim...

Yorumu oyla      9      5  
Obi 15 Kasım 2018 Perşembe 10:20

Çok değerli bir yazı olmuş, bizler de bu nezaketi gösterdiğiniz için size teşekkür ederiz. Yazılarınızı ilgiyle okumaya devam edeceğiz.

Yorumu oyla      9      5  
Günay Öksüz 14 Kasım 2018 Çarşamba 16:34

Sıkı takipçiniz olarak bende yazılarınızı çok beğeniyorum.Haberleri ve gündemi doğru ve tarafsız sizden öğreniyorum.Kaleminize yüreğinize sağlık sizlerden bu ülkeye çok lazım.Sevgiler.

Yorumu oyla      9      5  
ümit 14 Kasım 2018 Çarşamba 16:18

Yorumlarınız, tespitleriniz gerçekten çok beğeniyor ve yazılarınızı severek okuyorum. Asıl kendi adıma size teşekkürü borç bilirim.

Yorumu oyla      9      5  
Sarı Çizmeli Memed'A. 14 Kasım 2018 Çarşamba 15:58

Eleştiriler/sitemler olsa da saygılar yerinde Sn.MARO... Yani, devam :)))

Yorumu oyla      9      5  
Ahmet Altan 14 Kasım 2018 Çarşamba 13:09

Eh, biz de saygıyla selamlıyoruz zaten bu yazarı da, yazdıklarını da! :)

Yorumu oyla      9      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Polis kurşunu ile ölen ilk üniversiteli!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Sorun, sadece seçmenin öfkesi mi?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Mahfi Eğilmez’den Yeni Ekonomi ve Çevre
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva