Nedim ATİLLA
Yapay zeka ve bioteknoloji insanlığı yok edebilir
23 Ekim 2019 Çarşamba

Bütün günü yerli TV kanallarını seyrederek geçiren bir insanın ruh sağlığının bozulabileceğini yazan çok sayıda bilim adamı var. Bu kadar şiddet izleyen toplumda yaşanacak travmaları da ayrıca değerlendirmek mümkün.  Kocakafalaşmamak için kritik günlerde Euronews, DW ve Yunanca kanalları seyrederek gerçek bilgiye ulaşmaya çalışıyorum.

Bir ay kadar önce Euronews’te bir röportaj dikkatimi çekmişti. Bu söyleşide son yılların en popüler kitaplarından biri olan “Hayvanlardan Tanrılara Sapiens” in yazarı YuvalNoahHarari, insanlığın geleceğine dair çarpıcı öngörülerde bulunuyordu.

Ne iyi ki Euronews bu söyleşiyi web sitesine koydu. Günlük hayhuyun içinden fırsat bulur da okuyabilirseniz gerçekten çok değerli olduğu konusunda bana hak vereceksiniz. Umuyorum.

İsrailli araştırmacı tarihçi YuvalNoahHarari, çağın en büyük düşünürlerinden biri olarak görülüyor. Kudüs İbrani Üniversitesi’nde çalışan Orta Çağ uzmanı, ‘Hayvanlardan Tanrılara Sapiens’ adlı kitabıyla tanınıyor. Devlet başkanları ve dünyanın en büyük şirketleri, 43 yaşındaki tarihçiden tavsiye alıyor.Harari röportajında özetle , “Yapay zeka ve biyoteknoloji, insanlığı yok edebilir” diyor.

Röpotajdan bazı bölümleri aktarıyorum:

GaborKiss, euronews: Kitaplarınızda küresel zorlukların sadece işbirliği ile çözülebileceğini vurguladınız. Fakat şu anda dünya çapında işbirliği oldukça zor görünüyor. Avrupa’da sağ partiler yükselişte. Sizce milliyetçilik neden popülarite kazandı ve buna nasıl karşılık verilmeli?

KÜRESEL İŞBİRLİĞİ- Harari: İnsanlar, şu anda insanlığın ulusal düzeyde çözülemeyecek üç varoluşsal tehditle karşı karşıya olduğunu anlamalı. Sorunlar sadece küresel düzeyde çözülebilir. Bu tehditler nükleer savaş, iklim değişikliği ve teknolojik bozulma, yani özellikle yapay zeka (AI) ve biyo-mühendisliğin yükselişi. Yapay zeka ve biyoteknoloji, insanlığı yok edebilir. Bununla başa çıkmanın tek yolu da küresel işbirliği. Yapay zeka ya da genetik konusunda silahlanma yarışına girersek bu, insanlığın yok olmasını garantiler. Yarışı kimin kazandığının bir önemi yok, kaybeden insanlık olacaktır.

 

euronews: İkili düşünce, milliyetçilik söz konusu olduğunda tehlikeli olabilir.

 

YABANCIDAN NEFRET VATANSEVERLİK Mİ? Harari: Milliyetçiliğin iyi ve kötü yanları var. İnsanlık tarihinin en olumlu gelişmelerinden biri olmasının yanı sıra tehlikeli bir tarafı da var. Milliyetçilik milyonlarca insanın hiç tanımadığı diğer yurttaşları önemsemesi ve işbirliği yapmasını sağlaması açısından olumlu. Kötü yanıysa yabancılara nefret duymak. Bence bu milliyetçiliğin özü değil. Bugün dünyanın bazı bölgelerinde gördüğünüz sorunların bir kısmı, aynı memleketten insanları, vatandaşlarını sevmek yerine yabancılardan nefret etmeye odaklanan insanlardan kaynaklanıyor. Yurttaşlarının, kardeşlerinin menfaatini düşünmeden yolsuzluk yapan, sağlık sisteminden para alan insanlara sıkça rastlayabilirsiniz. Ve onlar kendilerini çok iyi bir vatandaş, bir vatansever olarak tanıtıyor. Neden mi? Çünkü yabancılardan nefret ediyorlar.

 

euronews: Pek çok insan güvenilir haber okumak yerine inançlarının, fikirlerinin desteklendiğini görmek istiyor. Bazı liderler ise kendilerine sorulan sorulara anlamlı cevap vermek yerine örneğin George Soros’u, Fethullah Gülen’i veya liberal görüşlü insanları günah keçisi olarak gösterirken, rasyonel tartışma yoluna nasıl geri dönebiliriz?

 

ZARARLI TEKNOLOJİ- Harari: Bu yeni bir numara değil, her zaman böyleydi. Şimdi yeni olan şey, insanların dikkatini kötüye kullanmak ve onları ele geçirmek için bu son derece güçlü yeni teknolojilere sahip olmamız. Şu an karşı karşıya olduğumuz sorun, teknolojinin zayıf noktalarımızın üstesinden gelmesi. Şimdi zayıf yönlerinizi, nefret ettiğiniz ve korktuğunuz şeyleri tanımlayan ve bu duygu düğmelerine basarak dikkatinizi çeken güçlü teknolojilere sahibiz. Bu tehlikeli teknolojileri kontrol etme ve düzenleme nedenlerimizden biri insanları saldırıya uğramaktan, sömürülmekten, insan dikkatini istismar edilmekten korumaktır.”

 

euronews: Orwell tarzı, yani özel hayata müdahale eden diktatörlüklerin büyük verileri kötüye kullanmasından korkmuyor musunuz?

ÇOK KORKUYORUM Harari: Çok korkuyorum. Şu an teknolojinin insanlık tarihinde şimdiye dek gördüğümüz en totaliter rejimleri oluşturmayı mümkün kıldığını düşünüyorum. George Orwell’in hayal ettiğinden çok daha fazlası. Çünkü Orwell, sizi daima takip eden totaliter bir rejim hayal etti, ancak sadece dış dünyada. Ne yapıyorsunuz, nereye gidiyorsunuz, kiminle buluşuyorsunuz. Şimdi ise günün 24 saati tüm insanları, hatta bedenlerinde ne olup bittiğini dahi izleyebilecek bir teknolojiye sahibiz. Biyometriksensörler, yapay zeka ve biyoteknoloji kombinasyonu ile. Örneğin Çin’de öğrencilerin biyometrik bilezik taktıkları okullar var. Şimdi bunu eğitim amaçlı kullandıklarını söylüyorlar. Uykunuz geldiyse, sıkıldıysanız ya da zorluk yaşıyorsanız öğretmen bunu biliyor. Ancak aynı teknoloji politik amaçlar için de kullanılabilir. 20. yüzyılda Stalin, Hitler ya da Mao ile gördüğümüz şey, günümüzde kurulmaya başlanan bu tür makinelerle karşılaştırıldığında bunların yanında bir hiç kalacaktır.”

 

euronews: Bir tarafta parasıyla hayatlarını bile uzatabilecek elitler, diğer tarafta ise işe yaramayan ezilmiş kitleler olsa ne gibi tehlikelerle karşılaşabiliriz?

ZENGİNLER VE YOKSULLAR- Harari: Eğer yeni teknolojiyi doğru kullanmazsak, sonuç tanımladığınız şekilde olacaktır. Biyoteknoloji, küçük bir elit grubun insanüstü özellikler elde ederek yükselmesinde kullanılacak ve çoğu insanın geride kalmasına sebep olacak. Bu yüzden farklı türler arasında bölünmüş bir insanoğlu olacak, tarihte ilk kez zenginler yoksullardan farklı bir tür olacak. Bu tarihteki en büyük eşitsizlik. Çok sayıda iş yok olacak, ancak yeni işler ortaya çıkacak. Esas sorun işlerin mutlak yokluğu değil, insanları yeniden eğitmek olacak. İnsanlar yaşamları boyunca öğrenmek için işlerini tekrar ve tekrar değiştirmek zorunda kalacak. Şu anki eğitim sistemi onları buna hazırlamıyor.”

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Manisa bir 'olmaz'ı nasıl 'olur' yaptı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Mahfi Eğilmez’den Yeni Ekonomi ve Çevre
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Görgüsüz açlık ve ikiyüzlü siyaset!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva