Nedim ATİLLA
Ucuzluklara sapmadan yaşamak…
23 Mayıs 2016 Pazartesi

Ülkemizin kuşkusuz en güvenilen tarihçisi olan İlber Ortaylı’nın Pazar günkü köşesinde yer alan bir uyarı fevkalade önemliydi… Uyarı tarihle, konservasyonla değil, doğrudan beslenmeyle ilgiliydi… İlber Hoca şöyle önermişti: “Mısır şurubu kullanmadan da oluyormuş…” Bu başlıktan sonra da devam ediyordu: Türkiye gıda sanayi ve tarımdaki ürünler maalesef uyarıcı hormonlara dayanan, gıda ürünlerini muhafaza için uzmanların tasvip etmedikleri etkin kimyasal maddelere sığınan, daha da beteri çikolata ve tatlı ürünlerde şekere değil glikoza dayanan bir üretim yapısına ulaştı. Bunda Amerikan gıda ve kimya sanayinin etkisi büyük… Geçen hafta Pelit Pastaneleri'nin fabrikasını gezdim. Beni kapıda karşılayan tatlıcı ustaların arasında patronun kendisi Selahattin Ayan yer alıyordu. İşiyle bütünleşen usta ve patron başarılı oluyor. Kimse sermayeyi dışarı aktarmayı düşünmüyor ve mısır şurubu da kullanılmıyor. Demek ki böyle ucuzluklara sapmadan çikolata ve şekerleme sanayi geliştirilebiliyormuş.

İlber Hoca son zamanlarda bilge kişiliği ile siyasete ve günlük hayata ilişkin öyle yorumlar yapıyor ki, böyle bir insan ile aynı ülkenin insanı olmaktan sevinç duyuyorum… Kendisi ile beslenme üzerine geçen Kasım ayında Ayvalık’taki Zeytin Hasat Şenliğinde ayaküstü konuşurken bu ülkenin geleceği için duyduğu kaygıların başında gıda geliyordu…

***

Önce bilgi sonra fikir… Şunları kendiniz, çoluğunuz çocuğunuz için öğrenmelisiniz:

Tek şekerler: Fruktoz: Meyve veya bal şekeri, Glikoz: Üzüm şekeri, Galaktoz: Süt şekeri
Çift şekerler:: Sükroz: Çay şekeri (glikoz+fruktoz), Laktoz: Süt şekeri (glikoz+galaktoz)
Çoklu şeker: Nişasta: Glikoz moleküllerinden oluşan bileşik bir şeker, yaygın adıyla mısır şurubu…

***

Şekere az da olsa ihtiyacımız var ama çoklu şekere hiç yok. Bunu da unutmayın. Neredeyse yediğimiz her tatlı gıdanın üretiminde kullanılan mısır şurubu, vücudumuzu yağ üreten bir makineye dönüştürüyor. Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) gibi, nişasta bazlı sıvı şekerler yani bilinen adıyla “Mısır Şurubu”… Yani İlber Hocamızın uyardığı şeker…

Tanıdık bir arkadaşla anlatır gibi anlatayım: Mısır şurubu, mısır nişastasının işlemden geçirilmesi ile elde ediliyor. Nişasta parçalanarak glikoza, ardından glikoz fruktoza dönüştürülüyor. Mısır şurubu, yüzde 80 oranında fruktoz, yüzde 20 oranında glikozdan oluşuyor. Fruktoz, glikoza göre daha güçlü bir tatlandırıcı olduğu için daha az kullanılması yeterli oluyor ve dolayısıyla üretimde maliyeti düşürüyor.

Dünyaya sadece kâr etmeye geldiklerini sanan vicdansızlar da günümüz piyasa koşullarını bahane edip normal şeker yerine mısır şurubu kullanıyorlar.

Mısır şurubunu diğer şekerlerden daha korkunç hale getiren ise içindeki fruktozun yüzde 80 gibi yüksek bir orana sahip olması. İnce bağırsaktan emilerek karaciğere gelen fruktoz metabolize edilmek için insüline gerek duymuyor. İlk bakışta sanki bu bir avantajmış gibi görünüyor. Fakat değişik metabolik süreçler için vücut çok az fruktoz kullanabiliyor. Geri kalan tüm fruktoz ise trigliseridlere, yani kan yağlarına dönüşüyor. Tüm şekerler arasında en hızlı yağa dönüşen de fruktoz. Fazla fruktoz tüketiminin diyabet, hipertrigliseridemi, koroner kalp hastalığı, karaciğer yağlanması, hipertansiyon ve kansere yol açtığına dair sonuçlar bulunuyor.

Ürün paketlerinde mısır şurubunun yanı sıra, “nişasta bazlı sıvı şeker” ya da “NBŞŞ” tanımlarının yer alabildiğini de unutmayın. Ve aldığınız ürünlere mutlaka bir bakın…

***

Kanser ve şeker arasındaki ilişkiyi ilk kez Alman tıp adamı Otto Warburg ortaya koymuş.  1931 ve 1944 yıllarında iki kez Nobel’i alan Warburg’un çalışmaları, kanser hücrelerinin sağlıklı hücrelerden farklı bir metabolizması olduğunu gösteriyor. Buna göre kanser hücreleri sağlıklı hücrelere göre 3-5 kat daha fazla şeker kullanıyor. Ancak şekerin tek zararı kanser dokusunu beslemesi değil. Aşırı un ve şeker tüketimi insülin direncine (metabolik sendrom) yani hiperinsülizme yol açıyor. Hiperinsülizm, insüline benzer büyüme faktörü (IGF-1) düzeyini artırıyor. Serbest IGF bütün dokularda hücre üremesini kontrolsüz bir şekilde artırarak kansere neden oluyor.

***

Memleketin haline bakarak beslenmenin öneminden vazgeçmemek gerek… Her şey değerini kaybediyor,  bazı yaşam ucuzlamasın…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen 1 yorum var.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Ahmet aydin 23 Mayıs 2016 Pazartesi 18:44

Avrupada yuzde kac bizde yuzde kac nbs seker kullanimi

Yorumu oyla      11      5  
Sevgi İnal 23 Mayıs 2016 Pazartesi 15:48

Nedim bey size Germiyanda da söylemiştim. Çok değerli konulkar bunlar ama günlük siyset günlük endişelere geleceğimiz feda ediliyor.

Yorumu oyla      11      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Polis kurşunu ile ölen ilk üniversiteli!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Sorun, sadece seçmenin öfkesi mi?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Mahfi Eğilmez’den Yeni Ekonomi ve Çevre
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva