Bilenler bilir, bilmeyenler gogıla baksın bulur. Bir sarı öküz hikayesi vardır. İlk kim yazdı kim uydurdu bilmem ama iyi bir hikaye. Kaynağından aynen aldım herkes okusun.
Otlakların birinde bir öküz sürüsü yaşarmış. Çevredeki aslan sürüsünün de gözü öküzlerdeymiş. Ancak, öküzler saldırı anında bir araya geldiği zaman, aslanların yapacak bir şeyi kalmazmış. Bu yüzden küçük hayvanlarla beslenmek zorunda kalan aslanlar, iyi beslenememeye başlayınca bir çare düşünmüşler. Topal aslan yanına bir iki aslanı da alarak, beyaz bayrak çekmiş ve öküz sürüsüne yanaşmış.

Öküzlerin lideri Boz Öküz ve yanındakilere tatlı dille konuşmaya başlamış:
"Saygıdeğer öküz efendiler. Bugün buraya sizden özür dilemeye geldik. Biliyorum bugüne kadar sizlere zarar verdik. Ama inanın ki, bunların hiçbirini isteyerek yapmadık. Bütün suç hep o Sarı Öküz''de. Onun rengi sizinkilerden farklı ve bizim de gözümüzü kamaştırıyor, aklımızı başımızdan alıyor. Biz de barışseverliğimizi unutuyor ve saldırganlaşıyoruz. Sizle bir sorunumuz yok. Verin onu bize, siz kurtulun, yine barış içinde yaşayalım."

Boz Öküz ve heyeti bu sözler üzerine aralarında tartışmış ve teklifi haklı bularak, Sarı Öküz''ü vermişler aslanlara. Bir tek Benekli Öküz karşı çıkmış ama kimseye derdini anlatamamış.
Bir süre sonra aslanlar yine aynı yöntemle gelip, bu kez Uzun Kuyruk''u istemişler:
"Gördünüz mü ne kadar barış severiz. Sizi de kararınızdan dolayı kutlarız. Ancak, şu sizin Uzun Kuyruk var ya, kuyruğunu salladıkça nereden baksak görünüyor ve aklımızı başımızdan alıyor. Size saldırmamak için kendimizi zor tutuyoruz. Oysa sizler normal kuyruklusunuz. Verin onu bize, bu konuyu kapatıp, barış içinde yaşamaya devam edelim. 

Boz Öküz ve heyeti, Uzun Kuyruk''u teslim etmiş, yine Benekli Öküz karşı çıkmış. Uzun Kuyruk, aslanların pençesi altında can vermiş. 

Bu olay sürekli tekrarlanmış, her seferinde farklı bahanelerle. Sonunda öküzler zayıflamış, aslanlar küstahlaşmış. Artık, hiçbir bahane ileri sürmeden, doğrudan müdahale ederek, "Verin bize şunu, yoksa karışmayız" demeye başlamışlar.

Birer birer aslanların pençesinde can verirken, Boz Öküz ve birkaç öküz kalmış geride. İçlerinden biri liderlerine, "Ne oldu bize, nerede kaybettik biz bu savaşı? Oysa, vaktiyle ne kadar güçlüydük" diye sormuş.

Boz Öküz, Benekli Öküz''ün sözlerini hatırlayarak, gözleri nemli "Biz" demiş, "Sarı Öküz''ü verdiğimiz gün kaybettik bu savaşı.."

16 Nisan'da giden 'sarı öküz' değildir umarım.

ŞU GELEN BİR
Adam deniz kenarında oturmuş denizi seyrediyormuş. Ukala birisi yaklaşmış ve ne yaptığını sormuş adama. Adam dalgaları sayıyorum demiş. Ukala adam iyice ukalalaşarak peki kaç tane oldu şimdiye kadar diye sormuş. Adam hiç istifini bozmadan boş ver eskileri şu gelen bir demiş.

Bismillah Olağan Hal 3 Ay uzatıldı.

Hadi eskileri boş verelim ama şu gelen bir değil mi?

Sonrakileri bir zahmet bana inanmayanlar saysın. 

Bundan sonra olağan bir yönetim için olağan bir anayasa gerekir ki en azından bizim kuşak görmeyecektir.

Bu nedenle ben saymayı bıraktım. Varsın tarihçiler saysın birde…

KURBAĞA 
Madem hayvanlardan başladık birde kurbağanın hikayesini anlatayım. 
Kurbağayı sıcak suyla dolu kazana atarsanız hemen farkeder ve kendisini kazandan dışarı atar. Ama soğuk suya atarsanız ve kazanı yavaş yavaş ısıtırsanız sıcaklığa uyum sağlar, pişer ölür.
Bazı aklı evveller evet çıkarsa şöyle olur böyle dedin bak hiçbir şey olmadı diyorlar. Bu kafa radyasyonlu çayı içip te (ya da içmiş gibi yapıp ta) bak bir şey olmadı diyenlerin kafasıdır.
16 Nisan’da kazana atıldık. 
Durum bundan ibarettir efendim.

HAKEM KARARIYLA YENİLMEK
Maçlarda hakem kararıyla yenilmek var ya.
16 Nisan'da Hakim kararıyla yenilmek istemiyoruz.
Yıkılmadık ayaktayız, yenildik ama ezilmedik lafları siyasilerin işi.
Biz partiyle falan ilgisi olmayan, yegane çabası demokrasiye hukuka sahip çıkmak olanlar için boş sloganların önemi yoktur.
Nazım’ın değişiyle artık şarkı dinlemek değil şarkı söylemek istiyoruz.
Değiştirilen oyların iptalini istiyoruz.
Mühürsüz pusulaların zarfların tespiti mümkün değildir. Sonradan tamamlanmışta olabilirler.
Şüpheden sanık yararlanır. Memleketin egemenlerin göre özgürlüklerine sahip çıkmaya çalışanlar teröristlerle eş değerde tutulduğuna göre sanık haklarından yararlanma hakkımız doğmuştur. 
Mühürsüz oyların sonucu etkileyip etkilemeyeceğinin bilinmesi için kullanıldığı sandığın veya sandıkların bilinmesi icabeder. Çok sayıda ise artık tek çare vardır seçimin iptali gerekir. Sandıktan çıkan sonuç şüpheli ise bundan taraflardan birisi yararlanamaz 
Bu seçim iptal edilmelidir.
Daha önce birçok kez verildi biliyorum. Ama yine de bu sarı öküzün verilmesidir. . Önceki dalgaları saymazsak bu gelen birincisidir
Sonraki hukuksuzlukların önlenmesi için bu hukuksuzluğun durdurulması gerekir.

Yüzde 68'in üstüne bu şiir gider.

İzmir’in şerefine…….

SMYRNA
Göçmen kuşlar gibi vakti zamanda
Terk edip sılayı göçmüşlüğüm var
Varıp ta yüzünü gördüğüm anda
Uğruna kendimden geçmişliğim var

Biraz hovardadır biraz uçuktur
Bazen hercaidir bazen kaçıktır
Sever sevdalanır gönlü açıktır
Gönlümü gönlüne açmışlığım var

İçin kararırsa var kıyısına
İmbatı yudumla dal uykusuna
Alsancak’tan bakıp Bostanlı’sına
Kordonunda rakı içmişliğim var

Her zaman fazladır onda artılar
Aydınlanıverir tüm karartılar
Körfezde yakamoz gökte martılar
Hayaline dalıp uçmuşluğum var

Eskiler Sımirna derler adına
Kimler yanmadı ki aşkı narına
Gavur deseler de ben inadına 
Birlikte yaşamı seçmişliğim var