Neşe ÖNEN
Demokrasi darbesi!
26 Temmuz 2016 Salı

Türkiye’de 15 Temmuz’da teşebbüs edilen darbe girişiminin üzerinden on gün geçmesine rağmen darbeyi kimin planladığı, elebaşların kimler olduğu, darbeyi yapmak için kimlerin nereden ya da kimden talimat aldığı gibi soruların cevapları henüz netleşmedi. Bu konunun bir yanı...

Darbe girişimine dair asıl can alıcı nokta ise ortam ve şartların nasıl bu noktaya geldiğinin araştırılmasıdır. Türkiye neden darbelere bu kadar teşni bir ülkedir? Darbelere zemin hazırlayan unsurlar nelerdir? Demokrasimiz neden bir türlü topal ördek olmaktan kurtulamamaktadır?

Wikipedia adlı internet sitesindeki dünyada gerçekleşen darbeler listesine göre; yirminci yüzyıldan günümüze değin geçen sürede, en çok darbenin gerçekleştirildiği ülkeler arasında 21 darbe ile Tayland (en son 2014 yılında), 15 darbe ile Haiti (en son 1991 yılında) ve 15 darbe ile Yunanistan (en son 1973 yılında) ilk üç sırada yer alıyor. Türkiye’deki darbe teşebbüsünden önce, en son darbenin yapıldığı ülkeler ise Burkina Faso (en son 2015 yılında), Burundi (en son 2015 yılında) ve Tayland (en son 2014 yılında) olarak sıralanıyor. Üç yüz yılı aşkın bir süredir darbe yüzü görmeyen ülkeler arasında ise İngiltere (en son 1688) ile İskoçya (en son 1688) ve yaklaşık 232 yıldır darbelerden uzak kalan Danimarka (en son 1784) dikkat çekiyor...

Bu listeye dayanarak yüzeysel bir analiz yapılırsa görülecektir ki darbeler sıklıkla ekonomik ve sosyal kalkınma bakımından gelişmekte olan ülkeler ile siyasal birliğini tam sağlayamamış ülkelerde görülüyor. Avrupa ülkeleri gibi ekonomik refaha ulaşmış ve siyasi birliğini sağlamış ülkelerde ise darbelere yüzyıllardır rastlanmıyor.

Öyleyse, darbelere dayanak hazırlayan koşulları; bir ülkenin ekonomik, sosyal ve siyasi yapılanmasında aramak gerekir. Örneğin, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra sorgulanan bazı subaylar, ‘’fakir bir aileden geldiklerini, Gülen cemaatine dahil ve abi dedikleri bazı şahısların kendilerine sahip çıkarak yönlendirdiklerini’’ ifade etmişlerdir. Öyle anlaşılıyor ki bunlar gibi nice Gülen taraftarı, benzer sebeplerle bu cemaate dahil olmuşlar ve sonrasında elde ettikleri kariyer, meslek ve statüleri nedeniyle, kendilerini ömür boyu Gülen cemaatine minnet duymaya mecbur hissetmişlerdir.

Kısacası, Gülen cemaati devletin yapamadığı, eksik ya da aciz kaldığı alanlardaki boşluktan yararlanarak, sosyal bir dayanışma örgütü gibi davranmış ve asıl amacı olan devletin laik rejimini değiştirme amacını gizleyerek, din kisvesi altında, Türkiye’nin fakir ve dindar kesimlerinin çocuklarını, daha eğitim hayatının ilk aşamalarından itibaren ele geçirmiştir. Eğer, Türkiye’de, cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren ülkenin bütün fertleri arasında eşit ve adil bir gelir dağlılımı, hukukun üstünlüğüne dayalı bir adalet sistem, yönetime eşit bir şekilde katılma imkanları ve eşit eğitim olanakları tesis edilebilseydi, çocuklarımız cemaat abilerinin ellerine bu kadar kolay düşmeyecekti...

Kanımca, Türkiye’yi de tıpkı dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi, darbelere dayanaksız kılan asıl sebep ‘düzen’ ya da ‘sistem’ meselesidir. Fertleri arasında gelir dağlımı bakımından, derin bir uçurum bulunan hiç bir ülkede ne aydınlanmanın ne de demokrasinin gelişmesi mümkün değildir. Bu nedenle, demokrasi meselesine bir sistem sorunu olarak bakılmalı ve Türkiye’deki sistemin tüm ekonomik, sosyal ve siyaset boyutlarıyla ciddi bir eleştirisi yapılmalıdır. Rejim; yapılacak analiz ve değerlendirmelerden sonra yeni bir reform ve yapılandırma sürecini başlatmalıdır.

Bu yapılmadığı sürece, Türkiye’nin darbelerden kurtulamama riski, üç binli yıllarda dahi olsa devam edecektir. Üç bin yıllara dek milletçe meydanlarda demokrasi nöbeti tutmaya devam edemeyeceğimize göre, yapılması gereken şey;  bir demokrasi darbesi hazırlayarak, sistemi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı gibi, devrimci müdahalelerle baştan sone revize etmektir. Rahmetli İlhan Selçuk’un söylediği gibi, bu cumhuriyetin 1923 ruhuna dönmekten başka seçeneği kalmamıştır!

Kaynak:  https://tr.wikipedia.org/wiki/Asker%C3%AE_darbe

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Polis kurşunu ile ölen ilk üniversiteli!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Sorun, sadece seçmenin öfkesi mi?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Mahfi Eğilmez’den Yeni Ekonomi ve Çevre
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva