Türkiye'yi ağlatan, yüreklere acı salan olayın adresi; bu memleketin Batı'ya açılan yüzü İzmir...

Üç yaşındaki melekler kadar güzel Alperen'i, anaokulunun servis minibüsünde unuttular; aracı da kabak gibi Ağustos güneşinin altında bırakıp gittiler...

Zavallı Alperen, emniyet kemeri ile koltuğa bağlıydı... Minicik elleriyle ne o kemeri çözebildi ne de camları kapalı aracın içinden ağlamasını duyurabildi... Bir süre sonra havasızlıktan boğuldu; sıcaktan fırına dönüşen minibüsün içinde son nefesini verdi...

Servisin şoförü aynı zamanda özel anaokulunun yöneticisiydi; tutuklandı, şimdi cezaevinde...

Servis annesi serbest bırakıldı...

İnsana, "Böyle bir olay üçüncü dünya ülkelerinde olmaz" dedirten korkunç olayın akıllara taşıdığı bazı sorular var...

Birincisi...

Tutun ki, okula geldiklerinde ağlayan bir çocuk yüzünden Alperen'i farketmediler; ki bu en büyük ihmal; taaa sekiz saat sınıfta olmayan bir çocuğun eksikliği hiç mi dikkat çekmez?

İkincisi...

Bir velinin iddiasına göre sözkonusu özel anaokulu servis minibüsünün sertifikası yok... Madem sertifikası yok, nasıl takır takır o minicik yavruları taşıyabiliyor?

Üçüncüsü, diyelim ki o minibüs korsan çalışıyor... Trafik ekipleri hiç mi içi çocuk dolu "kayıtdışı" böyle bir aracı çevirmeyi akıl etmiyor?

Dördüncüsü...

Anaokulunun tabelasında TC Milli Eğitim Bakanlığı yazıyor... Bu ne demek? Bakanlığın verdiği izinle bu işi yapıyor demek... Peki, bakanlık sadece, "Sen bu okulu açabilirsin" demekle mi yetiniyor? Arada sırada teftiş filan yok mu?

Aslında... Bıraksak sorular uzayıp gidecek... Alperen artık yaşamıyor... En acısı da...

Yine de polisi kutlamak gerek... Uyanık Izmir Polisi anaokulu personelinin "çelişkili ifadadeleri"ni fark etmese...

Okul yetkililerinin, "Öğlen uykusundan uyandıramadık, apar topar hastaneye getirdik" sözlerine inansa beterin de beterini yaşardık...

Peki, biz milletçe nasıl bu hale geldik?

Vurdumduymazlığın, sorumsuzluğun, vandallığın, yalancılığın sonu ne zaman gelecek?

Daha kaç Alperen gibi anaokulu kuzusu, servis aracının içinde unutulup, meleklerin yanına gidecek?

Sonsöz: "Şahsi fikrimdir... Bu olay yargıya taşındığında, iddia ve karar mevkilerindeki kişilerin, bir kerecik olsun kendilerini Alperen'in anne ve babasının yerine koysun... O duygularla iddiasını dile getirsin, o duygularla kararını versin..."