Ümit YALDIZ
Yok mu arttıran?
5 Ekim 2015 Pazartesi

Kimilerimizin hala anlam yükleyemediği seçimler için geri sayım çoktan başladı.
Genel gidişata ilişkin 2 temel soru işareti vardı düne kadar... Birincisi AK Parti’nin iktidar olabilmek için milletvekilini kıl payı kaçırdığı 19 ile dönük özel bir strateji güdüyor olması…
İkincisi de ‘güvenlik’ gerekçesiyle bazı sandıkların taşınmak istenmesi…
Sandık taşıma tartışmasına YSK tarafından son nokta konuldu.
Cumhurbaşkanı beğenmese de YSK’nın bu kararına AK Parti içinden de ciddi destek var.
Öte yandan ‘özel strateji güdüldüğü’ iddia edilen illere ilişkin de bazı soru işaretleri var. Ama iktidarı kıl payı kaçıran bir partinin (yasal yollardan sapmamak kaydıyla) bir vekili kıl payı kaçırdığı kentlere ilişkin ‘özel strateji’ gütmesi eşyanın tabiatıyla uyumlu bir durumdur.
*
Yeter ki yan yollara sapılmasın.
Bu iki tartışmayı ‘es geçerek’ siyasetin yerel ve genel gündemine baktığımızda ise, partilerin/liderlerin beyanname yarışı oldukça sıcak.
Her seçimde alışık olduğumuz ‘vaat yağmuru’ tablosu işte!
Doğrusunu söylemek gerekirse; beyanname yarışından bu kez CHP karlı çıkacak gibi görünüyor. Çünkü Davutoğlu’nun beyannamesi CHP’nin 7 Haziran beyannamesini tasdikler nitelikte…
Asgari ücretten, emekliye, çiftçiye yönelik vaatlere kadar her şey CHP’yi onaylıyor.
Belli ki AK Parti, 7 Haziran’ı iyi analiz etmiş.
Ve de kendisini iktidarda tutan dar gelirli kesime dönük önlem almak durumunda kalmış.
7 Haziran öncesinde asgari ücreti bin 500 lira yapılacağını, emekliye 2 maaş ikramiye verileceğini vadeden CHP’yi ‘Kaynak nerede kaynak?’ diye topa tutan AK Parti bugün ‘Asgari ücret bin 300 lira olacak, emekliye 1 maaş ikramiye ve ek zamlar gelecek’ noktasına gelmişse, kimse kusura bakmasın bu CHP’nin başarısıdır.
Diyeceksiniz ki, bu başarı CHP’ye fazladan oy getirir mi?
İşte orası soru işareti benim için de…
*
Çünkü 7 Haziran öncesindeki vaatlerini birkaç ilaveyle birlikte tekrarlayan CHP, seçmen nazarındaki güven endeksini son süreçte yükseltmiş olsa da bu soruya ‘evet’ demek yine de kolay değil.
En azından şu aşamadan sonra…
Kabul etmek gerekir ki CHP hem 7 Haziran öncesini hem de sonrasını iyi yönetmiş bir partidir. 7 Haziran’dan önce seçim beyannamesiyle dar gelirli kesimin dikkatini çekmiş, sempatisini kazanmış hatta bir parça oyunu da almış bir partiden söz ediyoruz. 
Bana göre kendi tabanından HDP başta olmak üzere farklı kesimlere oy kaçırmış olsa da ağırlıklı olarak AK Parti’nin tabanı kabul edilen dar gelirli kesimden CHP’ye en azından yüzde 3-4’lük bir oy gelmiştir.

Kuşkusuz ki CHP’nin (ekonomik kriz beklentisinin hat safhaya ulaştığı şu günlerde) dün sempatisini kazandığı kesimi bugün oy vermeye ikna etmesi mümkündü.
Siyaset bilimcilere göre CHP, çoğunluğu AK Parti seçmeni olan dar gelirli kesimi ikna etmek için 7 Haziran’da yeterli zamana sahip değildi.
Aradan geçen sürede dövizdeki yukarı yönlü hareketlilik, ekonomi politikalarındaki sorunlar seçmenin iktidarı sorgulamasına yol açtı.
Ve birçok açıdan olduğu gibi ekonomik açıdan da ‘ülkeyi daha iyi yönetecek bir parti’ arayışına başlayan kesimlerin son sürecin akıllı-uslu partisi CHP’yi denemeye karar vermesi imkân dâhilindeydi.
Ben Davutoğlu’nun dün ‘kaynak nerede kaynak’ diye sorguladığı CHP’yi üç ay sonra tasdikler mahiyette bir beyanname ile seçmenin karşısına çıkmasına başka bir anlam yükleyemiyorum.
Dar gelirli kesim üzerinden yürütülen vaat yağmurundan hangi partinin kazançlı çıkacağını zaman gösterecek. Bugünden söylenebilecek tek bir şey var.
O da bu yarışın kazananının dar gelirli kitle olduğudur.
Asgari ücretli en az bin 300 lirayı garantilemiş, emekli ek zamlar ve ikramiyelerle şenlenmiştir.
*
İzmir’e baktığımızda; sahaya sert bir iniş yapan Binali Yıldırım’a CHP’li vekillerin yahut adaylarının cevabından tatmin olmamış olacak ki, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, yerel seçimdeki rakibi için sahana inme mecburiyeti hissetti.

Anlaşılan o ki, Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da aday olduğu kalesi İzmir’de CHP, Binali Yıldırım’a karşı siyaset yapacak sürükleyici aktörlerden mahrum…
Bazı adayların/vekillerin Torbalı’daki bir seçim ofisinin duvarındaki fotoğraf üzerinden başlatmaya çalıştığı ‘sığ’ tartışmayı saymıyorum. İzmir tribünlerine dönük o tartışmada resmen öküz altında buzağı aranmıştır.
Tüm bu yokluklar içinde Yıldırım’a karşı İzmir’de siyaset yapmak sanıyorum yerel seçimdeki rakibi Kocaoğlu’na düştü.
Bornova’daki bir İZSU yatırımını siyasi bir arenaya dönüştüren Kocaoğlu, “1 Kasım’dan sonra başkanın elinden tutup Ankara’da gerekirse kapı kapı dolaşacağım. Bakanlıklardaki işlerini gerekirse bir partili gibi takip edeceğim. Ve İzmir Ankara ile çatışıyor algısını yok edip ‘bizi engelliyorlar, çalıştırmıyorlar’ mazeretini ellerinden alacağım” diyen Yıldırım’a üzerinde düşünülmüş, çerçevesi çizilmiş, yazılı hale getirilmiş bir metinle yanıt verdi.
“Ben onun elinden tutup Fuarizmir’i gezdireyim” dediği açıklamasında Yıldırım’a özetle, “Daha önceleri neredeydin. Neden şimdi?” diye sordu.
Yerel siyasetin yanıt aradığı soru budur.
Kim kimin elinden tutacak.
Kendi adıma Yıldırım’ın bu çıkışını samimiyetle karşılamış hatta hükümetin ‘İzmir açılımı’ olarak kayıtlara geçmiştim.
Böylesi bir ortamın kente kazandıracağı artılardan önce kavganın her türlüsünün olanca yoğunluğuyla yaşandığı şu günlerde barışa, normalleşmeye o kadar ihtiyacımız vardı ki…
Kimden hangi gerekçeyle gelmiş olursa olsun ‘uzatılan bir zeytin dalını’ elinin tersiyle itmek kimsenin hakkı ve de haddi olmamalıydı.
*
İzmir özelinde 15 yıllık siyasi çatışmadan kentin kayıplarını saymakla bitiremezdik.
Burada Ankara bürokrasisinin ve de siyasal iktidarın kusuru elbette vardı.
Hatta Ankara bu ilişkide ağır kusurlu bile sayılabilirdi.
Ama İzmir’in de eksikleri hatta yanlışları vardı.
En büyük eksik yerel aktörlerin yumruğu tek bir yere vurmaktan aciz oluşları ve de kentin lobisini yürütecek yapıyı kuramamış olmalarıydı.
Ve de bu çatışma iklimi CHP’nin ekmeğine yağ sürüyordu.
Kocaoğlu’nu tenzih etsek bile birçok CHP’li aktör bu iklimden besleniyordu. Öyle ki İzmir, yerleşik algılar yüzünden CHP’nin ‘odun koysa seçtireceği’ kentler arasında başa oynar hale gelmişti.
Bu atmosferin dağılması, dağıtılması, yeni bir dönemin başlaması tabi ki birilerinin işine gelmeyecekti.
Yıldırım’ın açıklamalarından sonra birçok CHP’linin “Bunlar İzmir’in dilini öğrenmeye başlamış” dediğini duydum.
Bu ‘korkuyorum’ demenin başka bir şekliydi.

DEVAM EDECEK…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Ali Osman Kara 6 Ekim 2015 Salı 23:39

Ümit Bey CHP sizin sandığınızdan çok oy alacak bu seçimde. İzmirde 14 vekil çıkaracak, İstanbul ve Ankaradada vekil sayısını artıracak. Bu sefer çok ümitliyiz

Yorumu oyla      11      7  
kaynak 6 Ekim 2015 Salı 20:03

Kaynak yok diyenlere ne oldu şimdi. Kopya çekmeye mi başladılar... sonra seçimi beklemeye gerek yok şu an elinizi tutan mı var. iktidarda siz varsınız.

Yorumu oyla      13      6  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Polis kurşunu ile ölen ilk üniversiteli!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Sorun, sadece seçmenin öfkesi mi?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Mahfi Eğilmez’den Yeni Ekonomi ve Çevre
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva