Kemal ARI
Yeni yılınız kutlu olsun…
31 Aralık 2021 Cuma

Şükür, 2021 de bitti.

Şükür diyorum; çünkü bu yıl içinde bunu dedirtecek bir çok şey oldu.

Hem ulus hem de dünya olarak ne büyük felaketler yaşadık bir düşünün!

En başta, Korona; yani Kovit 19…

Nice canlar yaktı, ne ocaklar söndürdü…

Nice sevdiklerimizi elimizden aldı, gözyaşlarımıza bakmadan…

Ve bulaşıcı salgın nedeniyle eve kapanmalar, haftaları bulan sokağa çıkma yasakları…

Derken aşı tartışmaları...

Önce aşı bulundu mu, bulunacak mı derken; bunu da aşıp, aşı olunmalı mı olunmamalı mı söylemleri…

***

Hayat pahalılığı…

Ve hızla yükselen döviz, onun karşısında pula dönen canım paramız…

Sonra doğal felaketler; yangınlar mesela ve seller...

Kör topal demokrasimiz; kirlenen çevremiz, hayvanlara yapılan zulümler, ve bir türlü birbirimize karşı bitmeyen öfkelerimiz…

Televizyon ekranlarından sıradan insanların yaşamına zumlanan kameraların herkesin gözünün önüne serdiği yozlaşan yaşantılarımız.

Böyle mi olacaktık biz?

Böyle mi olmalıydık diyen, güya eleştiriyormuş gibi durduğumuz ama değişmesi için de hiçbir şey yapmayıp, yalnızca izlemekle yetindiğimiz sefil yaşantılarımız…

Anımsadıkça içi bulanıyor insanın; yeter diyesi geliyor.

Dünya güzel, yaşamak güzel ve doğa ile bütünleşip hür olmak istiyor insan her şeye karşın.

Ama bu duyguları yaşamaya bile engel olan onca şey var ki!

Şiir yazmak mesela;

Ya da öykü, roman yazmak;

Hadi bunu beceremiyorsak şöyle dertten, tasadan uzak yazılmış olanları okumak…

Sevdiklerinizle bir deniz kenarında püfür püfür esen rüzgârın eşliğinde bir yudum çay içmek, bir lokma simit yemek eşliğinde…

Ya da tutup sevdiğinizin elinden kırlarda gezinmek…

Kelebek kovalamak, çiçek koklamak; dalgaların kollarına bırakmak kendinizi…

Yorgunsunuz diyelim; uzanıp yemyeşil kırların üzerine, dikip gözlerinizi gökyüzünün mavisine, bulutlara karışmak gibi bir duyguyu doyasıya içinizde hissetmek…

***

Bunları yaşayabildik mi?

Yaşayabiliyor muyuz?

Ya da yapabiliyorsak ne kadarını?

Belki çok azını yapmak ya da hiç birini yapamamak…

Ama dostlar kabul edelim; insanoğlu ciddi bir kıskacın eşliğinde şu zalim dünyada çepeçevre sarılmış da bir kıskacın arasında eziliyormuş, özünü, her şeyini yitiriyormuş gibi bir şey yaşananlar.

İşte 2021 yılında ensemizi karartacak birçok şey yaşadık, hem de katmerlisini.

Her doğuş bir mucizedir.

Kolay mı yeni bir can, yepyeni bir dünya geliyor bir gövdeden süzülerek.

Yeni yıl da öyle işte.

2021 yılını devirdik; 2022 yılına giriyoruz.

Yeni bir yaşamın içine ayağımızı atacakmış gibi bir duygu içindeyiz doğal olarak.

Diri tutmaya çalıştığımız umutlarımız ve hep herkesin iyiliğini isteyen dualarımız var…

Bu umut var ya bu umut; yaşama direncidir aslında.

Kötüye ve kötü olanlara karşı, kendi yüreğimizde taşıdığımız bir top candır, büyüyüp boy atmak, serpilmek isteyen öz yaşama istencidir, emin olunuz.

***

Bu vesileyle eskiyen, eskimiş olan yıla, 2020’ye “Güle Güle!” derken, yeni yıla göz kırparak, gülümseyerek, “Hoş geldin!” diyelim yine de.

Ve içimizdeki umutu kirletmeden, lekelemeden, hatta harlayarak kapartıp büyüterek, gelecek günlere taşıyalım.

Hepinizin yeni yılı kutlu olsun!

Esenlik, şenlik, bolluk ve bereket getirsin yuvanıza.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bir Mayıs, çok renk…
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yeşil Yıkama ve İtibar Yönetimi
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
47 yıldır karanlıktaki 'katliam!'
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Aydınlanmanın alacakaranlığında
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva