Harun ÖZDEMİR
Yeni CHP mümkün mü? (III)
30 Kasım 2010 Salı

27 Mayıs 1960 sonrası gelişmelerin siyasi haritası, aslında CHP’’nin 12 Ocak 1959'da başlayan 14. Kurultay’’ında "düzen değişikliği programı" niteliğindeki "İlk Hedefler Beyannamesi"nde kararlaştırıldığı şekliyle sonuçlanmıştır. Bildirgeye göre Atatürk Anayasası olarak bilinen 24 Anayasası, anti-demokratiktir ve hukuk devleti önünde ciddi bir engeldir. Bunun değiştirilmesi gerekir. Bu nedenle de demokratik kurumların kurulması ve Türkiye Cumhuriyeti’’nin hukuk devleti olması istenir.

1961-1965 arasında CHP’’nin ara rejim tarzı koalisyon iktidarları olur. Yeni dönemde DP gider yerini AP alır. AP’’nin örgütlenmesi ve iktidar olması zor olmaz. 1965 seçimleri sonunda CHP, İkinci Dünya Savaşı sonrası düzende kendisine biçilen ’“iktidarı denetleyen parti olma misyonu’”na geri döner.
 
Devleti kuran, her eylem ve söylemiyle rejimi tanımlayan CHP ve genel başkanı İnönü, Marksist dalganın olası etkilerini kırmak için ’“solculuksa onu da biz getiririz’” kuralı gereği 1965’’te ’“Ortanın Solu’”nda karar kılmıştır. 28 Nisan 1967’’daki 18. Kurultay`da ’“ortanın solu’” kavramı partinin resmi görüşü olur.
 
AP hala irticaî tehdittir; Demirel bu belayı savmak için her fırsatta ’“Teokratik Devlet’”e karşı olduğunu söyler ama nafile. 
 
AP, kısa sürede DP’’nin zorladığı sınırlara dayanır. Uyarıda ufak bir revizyon yapılır. Yine askeri unsurlar ile CHP devreye girer.
 
Yıl 12 Mart 1971’’dir. AP iktidarı bırakmak zorunda kalır. Sorun CHP’’de yaşanır. Askeri vesayet altında iktidar mı yoksa vesayete tepki göstermek mi gerekir diye.. Genel sekreter Bülent Ecevit, vesayete ve İnönü’’ye tavır alır ve kısa sürede CHP’’ye genel başkan olur.
 
Yıl 1973’’tür. Cumhuriyet 50. yaşındadır. CHP gemiyi Marksist kızağa oturtur, suhuletle ortanın soluna kayarken bile hala rejimin yegane partisidir. Her yaptığı ve söylemi rejim olmaya devam eder.
 
Devletin en önemli sorunu Marksist hareketler de olsa solun bütün unsurları Bülent Ecevit’’li CHP’’nin çatısı altında seçimlere girer ve 1950’’den beri ilk kez Meclis’’in birinci partisi olur.
 
Akabinde irticanın kalesi MSP ile koalisyon hükümeti kurar. CHP hala rejimin partisidir. Bundan kuşku duyulacak da değildir.
 
CHP, 27.11.1976’’da Sosyalist Enternasyonale üye olacağını açıklar, bu da rejimin partisi olmasına halel getirmez. Oysa sosyalist enternasyonalin birinci maddesi ’“Marksist hareketlerin kanlı devrimlerle varmaya çalıştığı sosyalist düzene, demokrasiyi bir araç olarak kullanarak varmayı amaç edinmiştir.’” Bunda da bir sakınca görülmez.
 
Anti parantez bir bilgi olsun, Sosyalist Enternasyonal 1952’’den beri bu amaç maddesinden ödünç vermiştir.
 
Görüldüğü gibi taa 1919’’daki ’“İslam topraklarını, hilafeti ve saltanatı düşman işgalinden kurtarmayı amaç edinen Anadolu ve Trakya Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinin devamı olduğu’… O ki Müslümandır, ol kişi Halk Fırkası’’nın doğal üyesidir’…’” günlerinden 12 Eylül 1980’’e kadar CHP’’nin değişmedik yönü kalmamıştır.
 
CHP bütün bu değişimleri ’“rejimi tanımlayan parti olma ayrıcalığını’” sahiplenerek yapmıştır. CHP bunu kuşaktan kuşağa herkese anlatmış, bir tek 12 Eylül 1980 askeri müdahalenin lider kadrosuna anlatamamıştır.
 
Böylece CHP’’nin, kendinden menkul rejimin partisi unvanı, 12 Eylül 1980’’de son bulmuştur.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Çıkışlar kapalı
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bardak boş mu dolu mu?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
19 Mayıs 'yorulmadan' ilerleme günüdür
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Ben böyle inanıyorum!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Çıkmasaydı Samsun’a neler gelirdi başımıza?
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Çocuklukta yaşamsal sorunlar üzerine
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva