Harun ÖZDEMİR
Suçun kontrol edilemezliği
2 Mart 2021 Salı

Planlı suçların bir kısmı cana, çoğu da mala dönük işleniyor. Suçla mücadele, insanlık kadar eski. Kaç bin yıldır suçla mücadele ediliyor; onu da bilmiyoruz. Çok eskilere dayanıyor.

Bazı suçlar var, klasik yöntemlerle önlenemiyor. Önlenemez olduğundan değil; çözümsüzlük sorunun ele alınış biçiminden kaynaklanıyor.  

Bu nedenle bazı suçları önlemek için farklı yöntemlere başvurmak zorunlu hale geliyor.

Örneğin aşk cinayetleri böyledir. Duygularının esiri olanları hiçbir yasa kontrol edemiyor. Bu nedenle klasik yöntemlerle bu cinayetler önlenemiyor.

Yeni yönteme gelince.. Üzüm üzüme baka baka kararır sözü ne kadar doğru, iddialı bir görüşüm yok. Ama insanın insana baka baka hınç biriktirdiği bir gerçek.

Cinayeti önlemenin kesin bir yöntemi olmasa da caydırıcı yöntemleri bulunabilir:

Şöyle ki;

Sorun yaşayan kişileri dünyanın farklı ülkelerine kamu destekli gezilere gönderip yeni insanlarla tanışmalarına ve kaynaşmalarına yardımcı olunabilir.

Sekiz milyara yakın insanlık alemi içinde bir kişiye hınç duymak, sorunu çözümsüz görmek, çareyi ise cinayette aramak nasıl bir çaresizliktir?

Nasıl bir içinden çıkılmaz psikolojik buhrandır?

İnsanlık bu kadar mı çaresiz, bu kadar mı geri?

En güzel, en değerli duygular, nasıl bu kadar tahripkar hale gelebiliyor?

Aşkın sürdürülemezliği kaderimiz olamaz. Bu mümkün değil.

Aşkın her insanı mutlu ettiğinde kuşku yok.

Kin ve hıncın insanın dengesini bozduğunda da kuşku yok.

Dünyada dört milyara yakın erkek varsa bir o kadar da kadın var. Ama nedense çok yalnız yaşıyoruz.

Hem de kalabalıklar içinde yapa yalnız.

Örneğin bir erkek, nasıl oluyor da dört miyar kadın arasında sevebileceği, belki de aşık olabileceği bir kadını bulamıyor da tanıdığı ve geçmişte çok sevdiği tek kadını öldürmeyi düşünüyor?

Akıl alır gibi değil!

Birbirinden güzel ülkeleri gezmek… Çok farklı insanlarla tanışmak… Yeni hayatlar kurmak… Çalışmak… Çalışmak… Çalışmak… Bu ilişki de mi yürümedi, sevgi saygı mı tükendi o zaman ver elini yeni ülkelere yeni insanlara… Cinayeti aklından geçirmeyi bile unutacak kadar, birbirinden farklı güzel insanları sevmek… sevmek… sevgiden yorgun düşmek… Belki de bir daha doğup büyüdüğü topraklara geri dönmeyi aklından bile geçirmeyecek kadar mutlu olmak...

Tek şartla, yeter ki gezmek olsun!

Gezmek, her türlü rahatsızlığımızın ilacı olsun!

Sorunumuz, bir ağaç gibi dikildiğimiz yerde ölmek olmasın!

Kadın olsun erkek olsun, tek ilacımız gezmek olsun!

O kadar gezmek olsun ki cinayeti belleğimizden silmiş olsun!

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
‘Gözü kara’ lidere veda!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Aydınlanmanın alacakaranlığında
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Çöl tozu meselesi: Yararlı mı, zararlı mı?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Cumhuriyet'i ve Atatürk’ü anlamak
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Keser döner sap döner!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Cehaletin tek korkusu kadındır…'
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva