16 yılıdır iktidarda…

Yeni rejimde adeta “tek seçici”…

Bütün imkanlar ellerinde…

Ancak…

31 Mart’ta yapılacak yerel seçimden emin değil…

***

Bildim bileli muhalefette…

Kendisine yakın parti bile yok...

16 yıldır olup bitenler tamamen “lehine” ama…

O da iktidar partisi gibi 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerden hiç ama hiç emin değil…

Diğerleri mi?

Onlar bunlardan daha iyi değil…

Her ne kadar Anayasa’da “siyasi partiler demokratik rejimin vazgeçilmez unsurları” diye yazıyorsa da…

Bir bakıma ortada siyasi parti yok gibi…

Çünkü:

Ne iktidarda olan ve ne de muhalefettekiler yapılacak yerel seçimlerden umutsuz…

Bunun için:

Formül üstüne formül üretiliyor.

“İttifak” adı altında…

“Sen şurada seçime gir ben seni destekleyeyim, ben burada seçime gireyim sen beni destekle” diyerek…

Hatta “Karşı partinin adayı kim olursa olsun oy verilecek” tarzında talimatlar vererek…

İyi güzel de:

Seçmen seçimin neresin de?

Seçmenin iradesi kimin cebinde?

“İrade” denen nesne seçimin “unsuru” ve hem de en önemli “unsuru” değil mi?

O halde?

31 Mart geldi çattı…

Akşam oldu.

Sandıklar açıldı.

Sonuç:

Birileri kazandı ama evet ama?

Kazanan hangi partiden?

Dünya görüşü ne?

Şehri hangi “ideal” veya “ideolojiye” göre yönetecek?

Oy verenler bu sergilenen “ideal” veya “ideoloji” karşısında seslerini çıkarabilecek mi? Ve hatta hesap sorabilecek mi?

Sonunda “Milli irade tecelli etti…” denilebilecek mi?

Hasılı…

Ülkede her şey karmakarışık ama bu kere “seçimle seçmen” de karmakarışık…

Karıştırmamış yer veya konu bırakmadılar…