“Daha yüzsüzce olamazdı: Pekin rejimi ‘ihtiyatlı korona yönetimi' için Alman kurumlarının övgüsünü istiyor. Hatta Pekin kendisinin neden olduğu küresel virüs salgınını güçsüzleşmiş Avrupa'ya karşı yürüttüğü kibirli savaşta bir silah olarak kullanıyor. Kamuoyunun manipülasyonu, dezenformasyon kampanyaları ve komplo teorileri ile Avrupalı politikacıların zayıf bir şekilde gösterilmesi öngörülürken, Çin kendisinin ‘yardımsever' olarak algılanmasını istiyor. Kendi isteklerinin toplumda kabul görmesi ve özellikle de devlet şirketi Huawei'nin 5G ağlarını kurabilmesi için. Çünkü bu Pekin'in yakın zamandaki hedefi: Avrupa'nın dijital altyapısı üzerinde kontrolü sağlayabilmek.”  (Frankfurter Allgemeine Zeitung- Münchner Merkur’ün makalesi) Çin böyle şeyler yapar mı? Yapmaz, yapmaz…

***

Fransa'nın Marsilya Üniversite Hastanesinde yapılan testlerde sıtmayı önlemek ve tedavi etmek için kullanılan klorokin ilacının Covit-19 tedavisinde ettkili olduğu sonucunu ortaya koyan ilk koyan Profesör Didier Raoult'un ölüm tehditleri aldığı ileri sürüldü. Fransız basını, Prof. Didier Raoult'u tehdit eden şahıslara 'kamu hizmeti yürütenleri öldürmekle tehdit etmek ve gözdağı vermek' suçlamasıyla soruşturma açıldığını yazdı. (İlaç şirketleri böyle şeyler yapmaz değil mi? Yapmaz, yapmaz)

***

27 Nisan’da aldığımız habere göre Çin'de salgınla ilgili sansürlenen haberleri kurdukları bir platformda yayımlayan Pekin merkezli 3 internet aktivisti ortadan kayboldu. Kaybolanlardan birinin yakınının verdiği bilgiye göre, aktivistlerin polis tarafından gözaltına alındığına inanılıyor. Gönüllü aktivistlerce yürütülen Terminus2049 adlı sitede, Çin tarafından sansürlenen, engellenen ya da yayından kaldırılan koronavirüsle ilgili hassas makaleler yeniden yayınlanıyordu. (Çin böyle şeyler yapar mı?Yapmaz, yapmaz)

***

Fransa'da Covid-19 salgınını kontrol altına almak için sokağa çıkma kısıtlaması aile içi şiddetin büyük oranda artmasına sebep oldu. Fransa İçişleri Bakanlığı, "aile içi şiddet" vakalarında sadece bir haftada yüzde 32'lik bir artış olduğunu açıkladı. Paris'te bu rakam yüzde 34'e ulaştı.Fransız hükümeti bu zor süreçte kadınları korumak için özel tedbirler aldığını duyurdu. Şiddet maduru kadınlar veya erkekler, şikayette bulunmak için karakola gitmeden, evlerine en yakında eczaneye giderek durumu güvenlik güçlerine bildirebilecek.(Kibar Fransız erkekleri böyle şeyler yapar mı? Yapmaz yapmaz… )

***

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), koronavirüs salgınının dünya genelinde kadın hakları açısından büyük bir felakete yol açabileceği uyarısında bulundu. Milyarlarca kişiyi etkileyen sokağa çıkma kısıtlamaları ve karantina uygulamalarını hatırlatan kurum, bu süreçte istenmeyen hamileliklerin, çocuk yaşta evliliklerin ve kadın genital mutilasyonlarının artışa geçebileceğini açıkladı.UNFPA Genel Direktörü Natalia Kanem, “Bu bir felaket. Kadınların ve kızların gebelik kontrolü açısından zaten dezavantajda olduğunu biliyoruz. Bunun üzerine Covid-19 salgını da eklenince milyonlarca kadının ve kızın şiddet görme riskiyle karşı karşıya olduğunu hesaplıyoruz” dedi.

***

Covid-19’un en önemli organı akciğer. Hastalık pandemiye dönüştükten sonra büyük çevre kirliliği yaratan termik santralların kaçı hâlâ çalışmaya devam ediyor. Bir Fransız TV kanalında yanlış anlamadıysam Çin’in bu hafta 4 termik santrali yeniden açtığı iddia ediliyordu. ABD’nin Kyoto Protokolü’ne yaklaşımı sır değil…

Bu dünya Pandemiden sonra değişir mi? Bence değişmez…