Neşe ÖNEN
Özdemir İnce’siz bir eksiğiz!
3 Haziran 2014 Salı

Sevgili Özdemir İnce’nin gazete yazarlığına veda eden yazısını okuyunca ağladım.
Sonra düşündüm…
Ne kadar haklı!
Köşe yazarlığı illa muhabirlik yapmak olarak yorumlanmamalı. Düşünce üreten ve tarihi, edebi, sosyal, siyasi, hukuki vs. bilgi veren yazarlara da ihtiyacımız var.
Sayın İnce bunların içinde, en değerli ve emektar olanlarındandı.
Düşünce dediğimiz bir fikri ya da görüşü ifade eden yazılar yazmak, kolay değildir. Yoğun bir araştırma, derin bir bilgi birikimi, titiz bir analiz yeteneği ve tarafsız bir bakış açısı gibi nitelikler gerektirir.
En önemlisi; insanları etkileyebilecek bir sunum tarzı ve bunu özlü bir makaleye sığdırabilme becerisi.
Fakat bunların daha ötesinde; sınırsız bir özveri ve sabır ile yoğrulan çalışma azmidir.
Tüm bunları, tek bir başlık altında yazı yazma tutkusu şeklinde tanımlayabiliriz.
Yazı yazma tutkusu, tıpkı sahneye çıkma ya da pilotluk gibi bir kez tadını aldın mı bir daha iflah olunmaz iş tutkuları sınıfına girer!
Aslında yazarlık, iş olmaktan ziyade bir yaşam biçimidir.
Bu uğraşa müptela olanlar, hayatlarının her anını yazmaya adamak isterler. Yazamadıkları zaman hasta ya da aksi olurlar. Karaya çıkartılan bir balık gibi soluksuz kaldıklarını hisseder ve çırpınır da çırpınırlar.
Ta ki, gönül rahatlığıyla ve serbestçe yazabildikleri bir mecra buluncaya kadar.
Bu nedenle kanına yazarlık aşısı şırıngalanmış birinin ellerini de bağlasanız, gözlerini de çıkarsanız, o kişi yazmanın bir çaresine kavuşacaktır…
Sayın İnce de maalesef her şeyin çok çabuk tüketildiği bu dünyada, gazetede çıkan düşünce yazılarına pek itibar edilmediğinden yakınıyor.
Yazılarını büyük bir ilgiyle okuyan ve onlardan çok şey öğrenen bir okuru olarak, haklılık payı olsa da kararına katılmadığımı ifade etmek isterim.
Yazdığı gazete, Atatürk devrimlerini savunan son kalelerimizden biridir. Bu anlamda, yazacağı yazılar, gelecek nesillerin aydınlanması yolunda, mum ışığı kadar bile olsa ışık saçmaya devam edecektir. Bu ışığı küçümsemeye ya da küçüklüğünden dolayı hayal kırıklığı yaşamaya hiç birimizin hakkı yok. Yazarın kendisinin bile!
Sizce de yazarın yaktığı o mumlar yan yana dizilince, kocaman bir aydınlık oluşturmaz mı!
Hele ki minik bir kıvılcıma bile ihtiyacımız olduğu şu günlerde…
Bu nedenle, bir kez daha düşünün derim HOCAM!
Senin ve senin gibi aydınlıkçıların ışığına her daim ihtiyacımız var.
Sensiz bir eksiğiz!

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Böyle mi olacaktı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Çıkışlar kapalı
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bardak boş mu dolu mu?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
19 Mayıs 'yorulmadan' ilerleme günüdür
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Ben böyle inanıyorum!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Çocuklukta yaşamsal sorunlar üzerine
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva