Neşe ÖNEN
Ne zaman uyanacağız?
18 Eylül 2016 Pazar

Dünya ızdırap çekiyor. Ne tarafa başımızı çevirsek savaşlar, terör, hastalıklar, tecavüzler ve ölüm. Acı verici haberleri dinlemeden geçen bir günümüz yok. Maalesef 21. yüzyıl özlenen diyalog ve barışı getiremedi. Teknoloji ve iletişim alanında yaşanan gelişmeler bazı insanlara daha rahat bir yaşam standartı sağladıysa da insanlığın tümü uygarlıkta beklenen gelişmeyi kaydedemedi.

Oysa 21. yüzyıl diyalog çağı olmalıydı. Bütün ünsanları selamet ve huzura ulaştıracak, uluslar ve toplumlar arası dayanışma ve işbirliği bu çağa damgasını vurmalıydı. Yeni nesillere özlenen bir dünya düzeni bırakmanın manevi tatminine çoktan ulaşmış olmalıydık. Ne yazık ki insanlık sınıfta kaldı...

Peki ne yapmalıyız? Ellerimizi kavuşturup oturup beklemeli miyiz? Elbette hayır! Umut insan psikolojisinin temel dayanak noktasıdır. Hayat devam ettiğine göre umudumuzu sürdürmeliyiz. Ancak umudumuzu gerçekleştirecek bir şeyler de yapmalıyız.

Benim kişisel önerim; her bireyin, bugünden itibaren, hemen şimdi, zihniyet dünyasını eğitmeye başlamasıdır. Bunun için öncelikle bir prensipte anlaşmakta yarar var. Kabul etmeliyiz ki günümüzde bütün insanlık birbirine her zamankinden daha bağımlı, hatta muhtaçtır. Dolayısıyla herhangi bir yerde insanlık dışı yapılan bir olay sadece o bölgede yaşayanlar için değil, bütün insanlık için zararlı etkilere sahip olacak bir güce sahiptir. Çevremizde ve dünyada yaşanan savaş, zulüm ya da haksızlıklara karşı başımızı geri çevirmemiz ya da suskun kalmamız, bizi bu tür kötülüklerin uzun zamanda görülse bile, yaşanacak olumsuz etkilerinden kurtarmaz.

Bu nedenle hepimiz insanlığın bir ve bütün olduğu konusunda bilinçlenmelidir. Bu bilinci kazanmakla uyanışımız da başlayacaktır. Ancak her birimiz bencillik ve çıkarcılıktan vazgeçip, başkaları için fedakarlık yapmayı ve materyal dünyaya bağımlılık yerine sevgi ve şefkati içimize işlemeyi tercih etmedikçe, yeryüzü özlenen barış ve huzura kavuşamaz.

Dinimiz, rengimiz, etnik kökenimiz, ideolojimiz ne olursa olsun; içimizde tüm insanlığı kapsayacak sevgi ve merhamet duygularını yeşertmeye imkan vermek için ise bu insani duyguları, nefret ve öfke duygularının yerine geçirmemiz gerekiyor.

Bunu başarmak elimizde. Ünlü İngiliz Budist Rahip Ajahn Brahm’ın dediği gibi ‘’iyi bir insan olmak için illa her zaman olaylara pozitif bakıp, pozitiv olmak gerekmiyor. Adil olmayı öğrenin, yeter’’.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
'Memleket' küçülüyor!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Neden fakirleştik?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Afyon üstünden Akşehir’e... (Gezi notları)
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Çıkışlar kapalı
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bardak boş mu dolu mu?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
19 Mayıs 'yorulmadan' ilerleme günüdür
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Çocuklukta yaşamsal sorunlar üzerine
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva