Harun ÖZDEMİR
Kutsal kitaplarda çingeneler
21 Şubat 2012 Salı

Tevrat’ta ve Kuran’da Resuller hakkında verilen bilgilere bakıldığında “göçler tezi”ni doğrulayacak birçok bilgi bulunabilir. Özellikle hayatı hakkında oldukça fazla bilgi verilen ve yaklaşık beş bin yıl önce yaşamış olan Hz. İbrahim’in Doğu’dan Ortadoğu’ya geldiği, ilk eşi Sara’yı doğup büyüdüğü Doğu ülkesinden Kenan’a getirttiği Tevrat’ta detayları ile anlatılır. Kuran’da da biyografisine oldukça geniş yer verilen Hz.İbrahim’in ikinci evliliğini Batı ülkesi Mısır’da cariye olan Hacer’le yaptığına değinilir. Birçok kaynakta Kıpti olduğu ileri sürülen Hacer’in de aslında Doğu’dan, Hermetik yorumlara göre ise Hint Yarımadası’ndan Mısır’a geldiği ileri sürülür.
 
Tevrat ve Kuran’a göre Hz. İbrahim’in, Kıpti eşi Hacer’i ve oğlu İsmail’i ilk eşi Sara ile yaşadıkları aile içi sorunlardan dolayı Arap Yarımadası’na, Mekke’ye götürdüğü ve Hermetik kaynaklara göre de Hint’ten göçüp Mekke’ye yerleşenler arasında barındırdığı bilgisine yer verilir.
 
Hz. İbrahim, ilk eşi Sara ölünce üçüncü bir evlilik daha yapar. Hint’ten gelip Kenan’ı yurt edinen Hittilerden Ketura’yla evlenir ve ondan altı oğlu olur. Tevrat’ta isimleriyle anılan altı oğlunu Hz. İbrahim, ölmeden önce Doğuya, büyük olasılıkla içinde Hint ülkesinin de olduğu Doğu ülkelerine gönderir.
 
Hz.İbrahim’in kutsal öğütlerle yetiştirdiği altı oğlunu “Neden Doğu ülkesi veya ülkelerine gönderdi?” sorusu önemlidir. İlk oğlu İsmail’i Arap Yarımadasına götürmesi ve ikinci oğlu İshak’ı da Kenan’da bırakması, Tevrat ve Kuran’a göre ilahi mesajlar doğrultusunda yapılmıştır. Durum böyle olunca Hz. İbrahim’in iki oğluna yüklediği misyonun bir benzerini, Ketura’dan olma altı oğluna da yüklediğini, Allah’ın Cebrail aracılığıyla Hz. İbrahim’e öğrettiklerini, o da öncelikle oğullarına, oğulları da insanlara öğretmekle yükümlü olduklarını ileri sürmek mümkündür.
 
İleri sürülebilecek birçok yorum yanında göz ardı edilemeyecek bir nokta da şudur:
Hz. İbrahim’in hayatının en verimli döneminde yetiştirdiği altı oğluna yüklediği misyonun, gittikleri ülkelerde yapabilecekleri etkilerin sınırları İsmail ve İshak’ın etkilerinden de biliyoruz ki, büyük olacaktır. Altı kardeş, en az iki kardeş kadar etki yapabilecek eğitim ve misyonu almışlardı. Doğu ülkesi insanlarının dilleri, dinleri, kültürleri ve uygarlıkları üzerinde bırakacakları etkiler güçlü olacaktı.
 
İşte Çingenelerin tarihsel kimlikleri de bu yorumlar çerçevesinde gün ışığına çıkabilmektedir. Ayrıca Çingenelerin Hin Yarımadası kökenli olduklarına yönelik kabul edilebilir birçok bilgiye ek, yeni yeni bilgilerin bilim çevrelerinde tartışmaya açılması, “Çingeneler kimdir?” sorusunun açıklanmasına önemli katkılar yapacaktır.
 
Çingenelerin Hint ülkesi dışında da kast sistemi varmış gibi yaşamaya devam etmeleri, biraz da Çingene kimliğinin kast sistemi içinde şekillenmesiyle ve bunun dışına çıkmaları durumunda ise yok olacaklarını düşünmeleriyle açıklanabilir.
 
En zor durumlarda bile gevşek yapılı kast sistemini aralarında sürdürmeleri, onların göç yollarında yüzyıllar boyu güven içinde yaşamalarını kolaylaştırmıştır.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 6 yorum var, 6 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Korkmaz 27 Şubat 2012 Pazartesi 08:37

Sayın yazar kafayı çok karıştırmış Hint' te çok bağlı kalmışsınız.Geçtiğimiz yazınızda neredeyse Hittitleri bile hindu yaptınız.Sustum.Metal işçiliği ile Hint bağlantınız bilgisi tam bir fiyasko. Duvarcı ustaları nın tarihini okuyun.Hani şu gönye pergel orasında G harfi var ya. Onu.Sizin düşüncenize göre onlarda Hindu oluyor.bende buna katıla katıla gülüyorum.Çingenelerin ilk göçü 'Vatansız kalın' intizarıyla başlamasın?

Yorumu oyla      11      6  
Metin Arat 22 Şubat 2012 Çarşamba 21:16

İlginç...

Yorumu oyla      12      5  
Korkmaz 22 Şubat 2012 Çarşamba 13:38

değerli kardeşim 'yaratılanı severiz, yaratandan ötürü' sevgi konusunda kişilerin dili, dini,ırkı yada felsefi görüşü hiç önemli değil.Benim sorum varılmak istenen amaç.

Yorumu oyla      14      7  
S.J.'den Umut 21 Şubat 2012 Salı 22:01

Sayenizden Alevileri sevdik. Sıra Çingenelerde mi, ilahi Hocam.

Yorumu oyla      14      5  
Korkmaz 21 Şubat 2012 Salı 12:23

Sayın yazar tarihsel kimlikten hareket ile konuyu nereye getireceksiniz? Çingene vatandaşlarının kendi dilinde eğitim öğretim gibi haklar mı talep etmesini söylemek istiyorsunuz?

Yorumu oyla      14      8  
Kenan Önal 21 Şubat 2012 Salı 09:18

Yazının devamı olduğuna çok sevindim.

Yorumu oyla      12      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Böyle mi olacaktı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Çıkışlar kapalı
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bardak boş mu dolu mu?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
19 Mayıs 'yorulmadan' ilerleme günüdür
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Ben böyle inanıyorum!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Çocuklukta yaşamsal sorunlar üzerine
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva