Tayfun MARO
Kurtuluştan kurtarıcılığa
8 Eylül 2017 Cuma

İzmir, 9 Eylül 1922’de nasıl bir kurtuluş yaşadı ki o gün bu gündür hiçbir güce teslim olmuyor. Kesintisiz 5000 yıldır, arkeolojik verilere göre 8000 yıldır var olan İzmir, Levant’ın dört büyük limanından biri olarak tarihe geçti. Şimdi ise, Modernitenin ve Aydınlanmanın başkentidir.

Bu şehir gösterişsiz, sessizce direnmeyi biliyor, ekonomik baskıları göze alarak “hayır” demeyi biliyor. Bu şehir satın alınamıyor.

Siyasal yaşamda ha keza İzmir’i çok istedikleri halde ne Özal ne Erbakan ne Erdoğan almayı başarabildi. Türkiye’yi aldılar, İzmir’i alamadılar…

Türkiye, Doğu-Batı ekseninde yaşadığı büyük krizde, bir seçim yapmanın eşiğinde; Bunu biliyoruz. Ülkenin yarısı, doğu despotizminin ve siyasal islamın etkisine girerken; diğer yarısı, sosyal yaşamda batı normlarını ve yönetim biçimi olarak demokrasiyi tercih ediyor.

Toplumu bir seçim yapmaya zorlayan bu siyasal süreçte, demokrasinin, özgürlüklerin, seküler yaşamın ödünsüz savunulduğu biricik metropol olarak İzmir, Cumhuriyet devrimine sahip çıkanların, seküler toplumun da bir anlamda başkenti oldu.

Türkiye, Batı dünyasındaki yerini ve Cumhuriyet devrimini korumanın mümkün olduğunu, İzmir’e bakarak öğreniyor. İzmir Türkiye’ye cesaret veriyor.

Türkiye’de yeni toplumsal mutabakatın artık zaruret olduğuna dair konsensüs oluşmuş durumda. Yeni toplumsal mutabakatın oluşmasının koşulları İzmir’de var. Kozmopolit yapısının getirdiği hoşgörü ortamı, tam da ihtiyaç duyulan ortamdır.

Demem o ki, yüzyıllık mutabakatın yeniden inşası için, Türkü, Kürdü, Rumu, Müslümanı, Alevisi, Musevisi, Hıristiyanı bir arada barış içinde yaşayan ve kozmopolit kültüre aşina bu şehir, çok fazla imkân sunuyor.

İzmir sadece rakı, balık, kordondan ibaret değil. Namazında niyazında veya balık rakıda, herkes kendi halinde yaşıyor. Çevre ile merkez birbirine kapalı değil. Etnisite ve din grupları arasında, husumete dayalı ilişkiler alan bulamıyor. Kimi fanatiklerin yol açtığı münferit olaylardan fazlası yok.

Yeni sosyoloji dediğimiz toplumsal değişimin getirdiklerini, sorunları ve çözüm yollarını, metropollerde zuhur eden yeni hayatı, doğru bir yöntemle ele almanın koşulları İzmir’de var. Yeter ki İzmir Türkiye’ye yol göstermek için ayağa kalksın.

Benim de üyesi olduğum İzmir Düşünce Topluluğu, toplumsal mutabakat, ortak program, kent yoksulluğu, adalet ve benzeri konular üzerinde çalışıyor. Bu çalışmalar sırasında, farklı etnisite ve din gruplarına mensup kişilerin rahatlıkla birlikte konuşabildiğine, asgari müştereklerde birleşebildiğine tanık olduk. Üç yıldır kimse kimseyle kavga etmiyor, hakaret etmiyor. Herkes birbirini anlamaya çalışıyor. Küçük ölçekli bir yapı içinde de olsa, bunun olabildiğini gördük.

İzmir’in kurtuluştan kurtarıcılığa uzanan 95 yıllık hikâyesini çok heyecan verici buluyorum.

Ülkenin çıkış aradığı şu zor zamanlarda, toplumsal uzlaşmanın veya yeni toplumsal mutabakatın yolunu aydınlatmaya muktedir bu şehirde yaşıyor olmak hepimize sorumluluk yüklüyor.

İzmir, barışı, kardeşliği, adaleti mümkün kılacak demokratik bir yönetim ve yeniden toplumsal mutabakat için hazır. Bu şehir, 15 yıldır koruduğu duruşuyla, Türkiye’ye yol gösteriyor. Ülkenin ihtiyaç duyduğu akıl bu şehirde mevcut.

Hatırlatmaya gerek var mı, bilemiyorum; 9 Eylül’de İzmir’i kurtaranlara borcumuz var.

 

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Çocuk yaşında assolist oldu!
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Gazeteci titizliğinden çıkan bir roman
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Sorun, sadece seçmenin öfkesi mi?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva