Engin ÖNEN
Köye kaçma telaşı
8 Haziran 2022 Çarşamba

Yıllar yıllar önceydi. Ferdi Tayfur bir şarkı söylerdi, “hadi gel köyümüze geri dönelim, Fadime’nin düğününde halay çekelim…”

Bu şarkı, daha ziyade şehre gelmiş köylülerin sıla özlemine yönelikti. Ve biz derslerde, köye geri dönme, en azından kayda değer ölçüde/ağırlıkta, ancak şarkılarda olur derdik. O dönemdeki sosyolojik kuramlara ve kavramlara aykırıydı her şeyden önce.

Şehir medeniyet, olanaklar ve refahı temsil ediyordu. Köy ise olanaksızlıklar mekanıydı. Köye dönüş olamazdı. Köyden kaçış normaldi, köye dönüş anormal. Köylerin iticiliği ve kentlerin çekiciliğine ilişkin bir sürü değişken vardı.

Çok yıllar geçti. Derenin altından çok sular aktı. Ve şartlar çok değişti. Kent yaşamı ve özellikle büyük kentlerdeki koşullar, yaşamın ritmi, gürültü, trafik, hayat pahalılığı gibi birçok etken bu defa şehirleri iticileştirmeye başladı. Dolayısıyla köyleri ve kırı çekici kılmaya…

Köyler, tarihten siliniyor şeklindeki teorilere rağmen, tekrar sosyolojide yeni araştırmaların konusu olmaya başladı. Köyler dönüşerek ve farklı ahalileleri de kapsayacak şekilde tekrar ilgi alanına dönüşüyor.

Her bölgede olmasa da kıyı bölgelerinde, yaylalarda, Karadeniz ve hatta Doğu ve Güneydoğu bölgesinde bile bazı özelliklere sahip kırsal alanlar, sürekli veya mevsimlik yaşam alanı olarak cazibe alanlarına dönüşmeye başladı.

Zengini, fakiri, köy kökenlisi, şehirlisi, emeklisi ve çalışanı ile çok farklı kesimlerden kişiler köye yönelme yarışında. Eski köylüler emekli olup, çocuklarını da büyütünce köyüne dönmek istiyor mutlaka. Şehirli emekliler için de aynı şey geçerli. Bir de yeni orta sınıflar mutlaka kırda da bir yaşam alanı oluşturmak istiyor.

Bu sayede yeni kavramlara ihtiyaç duymaya başladık. Yeni köylüler, çok yerli hibrit yaşamlar vb. Özellikle gelir ve refah düzeyi yüksek olan yeni orta sınıf mensupları, ulaşım ve iletişim olanaklarının sağladığı fırsatlarla iki yerli yaşamı tercih ediyorlar. Çünkü onlar hem metropole müptela hem de farklı hayatların peşindeler.

Köyde babadan anneden kalma evi, bahçesi olanların bazıları da köyü geçim stratejisi gereği tercih ediyor. Eski köylülerin çoğu emekli olunca köyüne yerleşiyor. Köy hayatını mevsimlik olarak tercih edenler de var. Bu eğilim özellikle Ege kıyı bölgelerinde daha belirgin olarak gözlenebiliyor. Ama örneğin Karadeniz ve Tunceli gibi coğrafyası çekici olan yerlerden metropole gelenlerde, geldiği yere bağlılık daha yüksek olabiliyor.

Bakalım köyler bu akını nasıl karşılayacak. Farklı ahalileri sosyal bünyesine nasıl uyduracak ya da bu akımın çevresel etkileri hangi düzeyde olacak?

Tarihten silinme eğiliminde olan ve tamamen terkedilen köyler olduğu gibi, şehirleşme sürecine girmiş çok sayıda köy görmeye başlayacağız. Öyle anlaşılıyor.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Lombak 10 Haziran 2022 Cuma 12:19

Cehape'nin derdi yat-kalk şu kötü şu bozuk. Nasıl düzelteceksiniz diyorum. Cevaplamıyorlar. Sıcak paracı Babacan cevaplıyor. Bülent Ecevit'in köy-kent projesi akıllarına gelmiyor. Tarım kanunuyla yerli tohum satışının yasaklanması, köylerin mahalleye çevrilerek tarlanın arsa haline gelmesi, çiftçinin de rant sarmalından payını alma hayaline kapıldığı hatta bunun için her yerde tarlaların satışta olduğuna bakmıyorlar. Çünkü amaçları mevcut bozuk modeli üretim ekonomisine çevirmek değil. Amaçları NATO'ya, Toto'ya ve 6'lı ganyana bağlılık.

Yorumu oyla      2      3  
Şerafettin ZEYREK 8 Haziran 2022 Çarşamba 21:20

Engin efendi DERENİN ALTINDAN ÇOK SULAR GEÇTİ demişsiniz. Derenin altından sular geçmez. KÖPRÜNÜN ALTINDAN SULAR GEÇER. Türkçe"yi bir de doğru söyleseniz veya yazsanız ne güzel olacak.

Yorumu oyla      4      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Çıkışlar kapalı
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bardak boş mu dolu mu?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
19 Mayıs 'yorulmadan' ilerleme günüdür
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Ben böyle inanıyorum!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Çıkmasaydı Samsun’a neler gelirdi başımıza?
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Çocuklukta yaşamsal sorunlar üzerine
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva