Koronavirüsle mücadelenin neresindeyiz?

İnanılır gibi değil ama...

Hala bu mücadelede çok başarılı olduğumuzu söyleyenler var.

Diğer yanda da gerçekler duruyor.

Ne kadar başarılıyız, ne kadar başarısızız, bunu görmek için Türkiye'nin risk haritasına bakmak bile yeterli aslında.

Türkiye genelinde "en az riskli" anlamına gelen "mavi" renkte, kalakala  tek ilimiz kaldı; Şırnak...

Ege'nin nazar boncuğu "Maviş Uşak" da sarardı soldu!

Sarı, hiç yakışmadı Uşak'a...

"Turuncu" İzmir, "Kıpkırmızı"ya döndü.

İzmirliler, turuncuya mesafelidir, tamam da!

Kırmızı, hiç mi hiç yakışmadı!

***

Ülkeyi yönetenler, artan vakalara rağmen yeni yasaklara gerek görmeyip "devam" derken...

Kenti yönetenler, hafta sonunda binlerce kişiyle ciddi boyutta denetlemeye çıktı.

Kuralları ihlal edenlere cezalar kesildi ama nafile!

Cezamı da öderim, keyfime de bakarım, modundaki vatandaşlar arasında kurallara harfiyen uyan da vardı elbette.

Ama cezaların caydırıcılığının olmadığı muhakkak.

Restoran, kafe, Kordonboyu gibi alanlar, yürüyüş parkurları maalesef doldu taştı.

Kim kime, dum duma!

***

Oysa Vali Yavuz Selim Köşger uyarmıştı:

"Kritik eşik aşıldı. Aman dikkat!"

Oysa İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, dört haftada gerçekleşen yüzde 160'lık artışa dikkat çekmişti.

Kontrolsüz kalabalıklar oldukça, koronayla mücadelede kontrolün sağlanamayacağına işaret etmişti.

"Çare, tam kapanma" demişti.

Bu uyarılar, bir kulaktan girdi, ötekinden çıktı.

***

İzmir'de vaka sayısı, yüz binde 78.577 iken...

Bir hafta içinde 111.41'e çıktı.

Her zaman ülkeye iyi örnek olan İzmir, bu kez kötü örnek oldu.

Evet; kırmızı İzmir'e hiç yakışmadı.

İzmir dışında yaşayan dostlar da şaşırdı, kentimizin bu haline...

Peki bu noktada sormam lazım:

İzmir'in renginin kızarmasına katkı koyanların yüzleri de kızardı mı acaba?

Vatandaşı, esnafı, işletmecisi, her kimse...

***

İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger'e sordum, "İzmir'e yeni yasaklar gelecek mi?" diye...

Hıfzıssıhha Kurulu'nun önünde, yeni kısıtlamaların, ilave tedbirlerin olup olmayacağını öğrenmek istedim.

Aldığım cevaptaki o ifade, çok şey anlatıyor aslında.

Vali Bey dedi ki:

"Bu hafta da gözlem yapacağız. Sonuçlara göre kurulu toplarız, gerekli kararları alırız."

Bu demek oluyor ki...

İçinde bulunduğumuz hafta, bizim için son şans...

Eğer esnafıyla, vatandaşıyla ciddiyetle kurallara uyup rakamları aşağı çekebilirsek, ne ala...

Tam aksi olursa, cumartesileri sokağa çıkmak, hayal olabilir.

Lokantalar, kafeler tekrar kapanabilir.

Hayatımızı zora sokacak daha farklı kararlar da alınabilir pekala...

Böyle sonuçlarla yüz yüze gelmemek için...

İzmir, son şansını çok iyi kullanmalı.