Bilinir ama yineleyelim: Bilimsel araştırmalar bir sanat dalıyla uğraşmanın kişinin fizyolojisini, genel tutumunu ve ruh halini değiştirdiğini gösteriyor. Sanatla uğraşırken stres yerini derin gevşemeye bırakıyor. Korku ve endişenin yerini yaratıcılık, ilham ve umut alıyor. Sağ beynin işlevi etkinlik kazanırken, beyin dalgalarının düzenindeki değişikliğin yanı sıra, otonom sinir sistemi, vücuttaki hormonların düzeyi olumlu şekilde etkileniyor. Özellikle resim, müzik ve heykelle uğraşmak bedenin tüm hücrelerine olumlu mesajlar gönderiyor. Kişinin tavrı ve duygusal durumundaki olumlu değişiklikler sonucunda bağışıklık ve sinir sistemi de güçleniyor. Kişi kendini açıp duygu ve düşüncelerinin özgürce dışarı akmasına izin verdiğinde iç sesini daha iyi duymaya başlıyor.

Bir sanat etkinliğini izlemek de iyi gelir insana…İyileşmek de tıpkı yaratmak gibi dönüştürmeyi ve dönüşmeyi gerektirir. Sanatla haşır neşirken yaratıcı enerji vücudumuzun dışına yönlendirilir ve karanlıkta kalan yönlerimizi keşfetmeye başlarız. İyi bir konserde iç sesimiz bizimle konuşmaya başlar. Bir resim sergisinde de bunu hissedebilirsiniz, iyi bir şiir okuduğunuzda da…  Çevremizdeki dünyayı sözcükler, renkler, ışık, müzik ve biçimler aracılığıyla, alışık olduğumuzdan farklı olarak yorumlayıp ifade ederken zamanın uzayıp genişlediğini hisseder, neşe, huzur ve mutlulukla dolarız. Önümüzde yepyeni kapılar açılır.

**

Olten Sanat Grubu üzerine ne kadar uzun zamandır yazmak istiyordum. AASSM’deki Şef İbrahim Yazıcı’nın yönettiği Olten Filarmoni Orkestrası’nın The Real adlı Acapella grubunun konserinden çıkarken sanatın iyileştiriciliği üzerine bunları düşünüyorum.

Ne demek bu zamanda özel bir orkestra kurmak ve yaşatmak. Olten çifti bir hayalden başlayarak İzmir’e ulusal ve uluslararası değerli sanatçıları getirerek şimdiden büyük bir hayran kitlesine ulaşmış durumdalar. Zaten dün akşam da AASSM hınca hınç doluydu..

Olten Filarmoni Orkestrasının hedefi “Müziğin evrensel dili ve aydınlık yüzü ile tanıştırabilecek sanatçı gençlere istihdam sağlayıp onlara kendilerini ifade edebilecek bir platform oluşturmak” olarak tanımlanmış. Ne güzel değil mi?

***

“Bir Farkındalık projesi Olten Filarmoni” diye özetlenebilecek bir işe imza atmışlar Ceyhan ve Fatma Olten… Onlarla İzmirli olarak gurur duymamak haksızlık olur.

Cebine parayı doldurunca adam oldum sanan bir sürü müsveddenin yanında gerçek insanları görmek ne güzel. Zaten bizim Giritlilerin ne güzel sözüdür: “Para herkese yakışmaz, yakıştırmayı bilmek senin elindedir” …

Sanatın iyileştirici gücü adına… Kutluyorum.