Tayfun MARO
İşçi sınıfı da…
4 Şubat 2023 Cumartesi

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2022 yılı kayıtlarına göre, sigortalı işçi sayısı 16 milyon, 3 milyon 600 bini sanayi işçisi. Ve sadece 2 280 bin 285’i sendika üyesi.

Bu bilgiyi neden paylaşıyorum? Çünkü işçi sınıfı geçen yüzyılda kendi için kendinde sınıf olamadı, bu yüzyılda da sınıf özelliğini kaybediyor.

Dijital devrimle zuhur eden yeni sosyolojide yoksulluk kitleselleşiyor, olağanlaşıyor. Ve bu geçici bir durum değil.

Liberal dönemde ortaya çıkan büyük bunalım sonucu dengeden çıkan kapitalist sistemde sular durulmuyor.

Çatallanma sonucu küçük girdiler büyük çıktılar yaratıyor. Sürekli genişleyen artı-değer, sistemi dengeden çıkardı. Kontrolsüz üretim doğal döngüde vahim sapmalara yol açıyor.

Keynesçi yaklaşımların son bulması, kamucu ekonominin gözden düşmesi, neo liberal dönemin yükselişi; tükeniş ve yıkılış çağının kapılarını açtı. Muhtemelen, her tarihsel sistem gibi kapitalizm de tarih sahnesinden çekiliyor.

Günümüzde, akıllı sistemler devreye girdikçe yapay zekanın üretimde emek talebini azalttığı ve giderek siber üretimde insan kaynaklı iş gücüne ihtiyacın minimize olduğu gerçeğiyle yüz yüzeyiz.

Hal böyle iken, değişim çağı eşiğinde, günü kurtarmaktan ötesine kafa yormayan siyasetçi ve yönetici zümresi, tahammül sınırlarını zorluyor.

Kavramların içinin boşalması ve anlam kaymaları sonucu ne söylediği anlaşılmaz hale gelen solun durumu ha keza çok sıkıntılı.

Değişime direnen solda, geçen yüzyılda okudukları dergi ve bildirilerden akıllarında kalanlarla durumu idare etmeye çalışanların sayısı az değil; siyasal partilerde, STK’larda, sendikalarda her an karşımıza çıkabiliyorlar.

Siyasal alanda sağ ve sol, statükonun korunması konusunda tam bir mutabakat içinde. Her iki cenah da statükodan besleniyor. Dayanışma içindeler. Biliyorlar ki değişim hepsini alaşağı edecek.

ABD ve Avrupa, yönetenlerin vasatlığı ve yetersizliği nedeniyle endişeli.

Dünya elli yıldır liberalizm ekiyordu, şimdi vasatlık biçiyor.

Sistemde paradigma çökmesi bir vakıa; meselelerin nasıl ele alınacağına dair bir mutabakat elan yok.

Ve devrimciliği rant kapısı yapanların solda bütün köşe başlarını tuttuğu koşullarda, bu meseleleri konuşmak neredeyse imkânsız.

Bu ahval ve şeriat içinde, iyimserlerin nasıl saçmaladığını gördükçe içim kararıyor, umudum tükeniyor.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Böyle mi olacaktı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Çıkışlar kapalı
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bardak boş mu dolu mu?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
19 Mayıs 'yorulmadan' ilerleme günüdür
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Ben böyle inanıyorum!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Çocuklukta yaşamsal sorunlar üzerine
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva