Mehmet KARABEL
‘İçme n’olur Paşam’
2 Şubat 2020 Pazar

Bugün Pazar...

Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla...

Atatürk’ü bu köşede anma ve hatırlama günü...

Bir kez daha...

Az bilinen yaşanmış bir öyküyü paylaşalım...

Bunu yaparken de…

“Atatürk’ün Uşağı İdim” kitabının yazarı…

Cemal Granda’yı analım…

 

***

 

Atatürk, gündüzleri alkol kullanmazdı…

Belki, yaz aylarında hava da çok sıcak ise…

Bir-iki bardak bira…

O kadar…

 

***

 

Gazi’nin içkisine en çok…

Yusuf Hikmet Bayur karışırdı…

Yusuf Bey, Gazi’nin sağlığında iki dönem…

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği yapmıştı…

Atatürk’e çok yakındı…

O’nu, belki de herkesten çok daha fazla severdi…

En birinci görevi…

Gazi’yi alkolden caydırmaktı…

Neredeyse…

Bunu asli görevlerinden biri olarak görüyordu…

 

***

 

Gerisini…

Atatürk’e 12 yıl hizmet eden…

Cemal Granda’nın…

Notlarından sürdürelim…

 

***

 

Hikmet Bayur, sabahın erken saatlerde Atatürk’e gelir…

O günkü ajans bültenlerini getirir; emirlerini alırdı…

Ancak…

Atatürk’ün yorgun halini gören Bayur…

Dayanamaz, her sabah aynı tavsiyede bulunurdu:

“Paşam, yine renginiz yerinde değil, çok yorgun ve bitkinsiniz. Şu içkiyi bu kadar içmeseniz daha iyi olur…”

Bu karışmaya Atatürk’ün canı sıkılır ama…

Asla belli etmezdi:

“Ben rakıyı şimdi değil, daha Harbiye talebesiyken içerdim... Bugüne kadar da hiç zararını görmedim…”

Bayur bunun da altında kalmazdı:

“Muhterem Paşam, bugün belki zararını görmediğinizi sanırsınız, fakat yarın göreceksiniz... Siz bu memlekete lazımsınız… Kendinize acımıyorsanız bari bu millete acıyın… Bu millet sizin varlığınızla vardır. Ne olur şu içkiyi az için…’’

 

***

 

Gazi, bu sözleri hep gülümseyerek karşıladı…

O da Hikmet Bayur’un içinde bir kötülük olmadığını…

Kendisini herkesten çok sevdiğini bilirdi…

Gelgelelim…

Bi’gün canına tak demiş olacak ki…

Genel Sekreteri’nin, yine içkiyi kötüleyen konuşmasına başladığında…

Birden bire sözü başka yana döndürdü:

‘‘Bu günkü işler arasında neler var bakalım?’’

 

***

 

Atatürk o an yine sinirlendiğini belli etmemişti ama…

Kararını da vermişti…

İçki aleyhtarı sohbete artık bir son verecekti...

Üç gün sonra mesele anlaşıldı...

Akşam sofrada Atatürk, Hikmet Bayur’un gözlerinin içine bakarak…

Hepimizi şaşırtarak şöyle dedi:

“Hikmet Bey, seni Kabil’e sefir yapalım... Git, oraları gör; hatta gerekirse Hindistan’a kadar git… Oralar hakkında bilgi edin… Oku, öğren ve ilim getir... Bize bu yolda faydalı ol…”

 

***

 

Bu suretle…

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hikmet Bayur’un…

Kabil Büyükelçiliği’ne atanma emri verilmiş oluyordu…

İstikamet, Afganistan’dı…

Hikmet Bayur hareketinden önce veda için Köşke geldi…

Atatürk, onu salonda ayağa kalkarak karşıladı…

Giderken de kapıya kadar elini omzuna koyarak uğurladı…

 

***

 

O Hikmet Bayur ki…

Sevgisini, saygısını hiç eksik etmediği Ulu Önder’e…

“İçme Paşam…” sözünü ilk söyleyebilmek cesaretini göstermiş…

Fakat bunu…

Çok sevdiği Atatürk’ün yanından uzaklaştırılmak cezasıyla ödemişti…

 

***

 

Yusuf Hikmet Bayur…

Hint Dili profesörüydü…

Milli Eğitim Bakanlığı da yaptı…

Hem Yugoslavya hem Afganistan’da…

Büyükelçi olarak Türkiye’yi temsil etti…

Manisa Milletvekilliği yaptı…

Sonra CHP’den ayrıldı…

Demokrat Parti’ye geçti…

1960 Darbesi’nden sonra 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı…

1963 affıyla özgürlüğüne kavuştu…

6 Mart 1980’de…

90 yaşında İstanbul'da vefat etti…

Nokta…

 

Sonsöz: “İçki, sadece benim keyfim içindir… İçki yüzünden vazifemi bir an geri bıraktığımı hatırlamıyorum… / Gazi Mustafa Kemak Atatürk…”

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Lombak 2 Şubat 2020 Pazar 20:11

Yine Atatürk'ü içki alışkanlığına indirgeyen gereksiz bir yazı. Atatürk devrimleriyle anılır. Vatandaşlık bilinci, üretim devrimi, bağımsız dış politika. Var mı şimdikilerde böyle özellikler?

Yorumu oyla      6      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Pâyidar… Son Balo…
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Kardiçalı'yı kurtarmak çok mu zor?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İnsanlık durumu; vasat altı
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Hilafet Çalıştayı ve İslamcılık parantezi
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Toptan ve perakende anılar…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bir portre Recai Acar...
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bir başkadır Göztepe sevgisi
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Şampiyon Göztepe!
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Erdoğan yalnız değil; Özgür Özel de istiyor!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva