Rifat ÖZER
Hamamla tas
26 Şubat 2023 Pazar

George Orwell’in “Hayvan Çiftliği” adlı kitabı Ülkemizde ilk defa 23 yıl önce yayınlanmış.

Bu sürede okuyanlar da, oldukça yaygınlaşmış.

Yazıldığı 1943-1944 yıllarında, Sovyet Rusya, Stalin’in diktatörlüğü altındaydı…

Aslında özgürlük ve eşitlikten yola çıkmışlardı ama, ne özgürlük ne de eşitlik kalmıştı…

Halkın stres ve kaygıları ölümü, özgürlük diye karşılamaya başlamıştı. Hakim sınıf, Politbüro üyeleri ve yönetim başlarıydı…

İngiliz Eleştirmen Orwell, bu dönemde Sovyet lider ve yöneticilerinin hali pürmelalini... Zorunlu olarak hayvanlar üzerinden “kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla” gibisinden gönderme ile anlatmıştı…

***

Hayvan çiftliğinin sahibi gece uykuya çekilince, çiftlikteki tüm hayvanlar samanlıkta, lakabı da olan saygın ve yaşlı bir domuzun başkanlığında toplanırlar…

Onlara der ki :

İnsan, üretmeden tüketen tek varlıktır. Yine

de, bütün hayvanların hakimidir. Bizleri çalıştırır, ancak açlıktan ölmeyecek kadar doyurur, gerisini de kendisine ayırır... Üstümüzdeki deriden başka mülkümüz yoktur. İnsanları ortadan kaldıralım... Özgür ve zengin olalım!

İsyan başlar… çiftlik sahibi kaçar ve çiftlik yönetimi ele geçirilir. Hep bir ağızdan ‘İngiltere’nin Hayvanları’ şarkısını söylemeye başlarlar ;

‘Koparıp atacağız burnumuzdaki halkaları,

Atacağız sırtımızdaki koşumları, eğeri.

Paslanmaya terk edeceğiz gemleri,

Kalmayacak zalim kırbacın hiç bir değeri...’

Kapının üstündeki ‘Malikane Çiftliği’ adını silip... ‘Hayvan Çiftliği’ yazdılar. Duvara, en çarpıcı madde olarak da “bütün hayvanlar eşittir”i koydular…

Her pazar sabahı törenle göndere bayrak

çekilir… Sonra samanlıkta toplanıp karar alınır. Toplantıdan sonra, hep beraber İngiltere’nin Hayvanları marşı söylenip dağılır, eğlence başlardı…

Toplantılar ilerledikçe hayvanlar arasında hizipler çıktı. İki hizbe ayrıldılar... Devrim önderlerinden bir hizip başı sürgüne gönderildi. Sonraları bir domuz… örgütlenip öne çıktı! Özellikle köpeklerin ve koyunların desteği ile liderliğe yükseldi!

Toplantılara da son verildi.. zaman kaybıydı artık. Bir domuzlar komitesi oluşturulacak ve gizlice alınan kararlar da bildirilecekti. Artık tartışma falan yoktu. Sadakat ve itaat vardı. ‘Domuzumuz daima haklıdır’ düsturları oldu!

Devrim tamamlandı diye, bir devrim marşı

olan İngiltere’nin hayvanları şarkısı kaldırıldı.

Övücü Domuz Yoldaş şiiri, bir portresi ile birlikte, büyük samanlığın duvarına yazıldı.

Çiftlikte cumhuriyet ilan edildi, tek aday olan Domuz oybirliği ile başkan seçildi…

Ölümüne çalışıldı... Artık hayvanlar değil ama Çiftlik zengin oldu. Domuzlar ve köpekler bundan tabii ki... hariç oldu !

Duvarda da tek bir emir vardı artık :

Bütün hayvanlar eşittir. Ama bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir!

Hayvan Çiftliği adı söküldü. Eski adı ‘Malikane Çiftliği’ şerefine... kadehler kaldırıldı!

***

Hikaye’nin özeti : Rusya’da monarşik yönetim yerine, devrimci bir yönetim gelse de…

İnsan yapısı değişmedikçe, düzen değişmiyor!

Böyle gelmiş, böyle gidiyor… O yüzden de, Uruguay’ın eski Devlet Başkanı Jose Mujica diyor ki… ‘Daha iyi bir toplumu kendimizi de iyileştirmeden yaratamayız’!

Bunun için de…

Karaoğlan Bülent Ecevit’in, sonra da Kemal Kılıçdaroğlu’nun vaadi : Ezen de, ezilen de olmayacak. Böyle gelmiş, böyle gitmeyecek.

Yani, eski hamam eski tas… olmayacak!

Sezen Aksu’nun şarkısı gibi…

Hadi bakalım… Kolay gelsin !

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Çıkışlar kapalı
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bardak boş mu dolu mu?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
19 Mayıs 'yorulmadan' ilerleme günüdür
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Ben böyle inanıyorum!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Çıkmasaydı Samsun’a neler gelirdi başımıza?
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Çocuklukta yaşamsal sorunlar üzerine
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva