Gelenek... sadece canlılara özgü

bir kültür kalımı değildir.

Kurumların da gelenekleri vardır.

‘Demokratik siyasi hayatın vaz geçilmez unsuru’ siyasi partilerin de...

Bu bağlamda da CHP, demokratik gelenekleri olan bir köklü partidir...

Ama,

1992’de yeniden açıldıktan sonra, geçmişle olan demokratik bağını,

geniş oranda da gevşeten partidir.

Nasıl mı...?

- Genel seçimlerde, yerel seçimlerin her kademesinde aday belirleme de.. Önseçim zorunlu iken, atama adeta zorunlu hale getirildi !

- Partinin yürütme organı MYK Parti Meclisince seçilirken, iki dudak arasına bırakıldı !

- Güçlü Genel Sekreterlik gitti, yerine sekreterlik geldi !

Merkezi böyle olunca...yereli de ondan geri kalır mı...!

- Mahalle temsilcileri...o mahallenin kayıtlı üyelerince sandıkta seçilirken... şimdi oda, iki dudak arasında. Üstelik de, koordinatör vs. gibi, uyduruk tanımlamalarla.

- Gruplaşmalar düşünce bazında oluşurken, şimdi ilçe karşıtları ve ilçe yanlılarına dönüşmüş, üstelik de renklendirilmiş durumda !

- Gruplar bile, içindeki ilçe yada belediye başkan adaylarını, yönetim kurulu ve belediye meclis üyesi adaylarını, kendileri mini ön seçimlerle belirlerken... şimdi grup ileri gelenlerinin takdiri içinde!

CHP demokratik geleneklerine yeniden dönebilir mi ?

Bir umut doğuyor Karşıyaka’da...

Başkan Dr. Cemil Tugay diyorki ;

‘Demokratik laik, insan haklarına saygılı, bağımsız hareket eden, mahallesini doğru temsil eden bir yapıyı, insanları ayrıştırmadan... gerçekleştirme mücadelemiz var.

Geçmişte antidemokratik uygulamalarıyla... güvensizlik yaratanları görmezden mi geleyim ?

Bunlara karşı çalışmayı, gizli kapaklı mı yapayım ?

Onlarla, zoraki uyumlu mu olayım ?

Açık olduk... toplumun önünde bunları konuştuk diye biz şimdi,

Müdahaleci mi olduk...’

Rahmetli Ecevit... 12 Eylül darbesi sonrası, siyasetten yasaklıydı.

‘Bir parti kurdur arkadan yönet’ dediler, içinde olduğum toplantının birinde.

Cevabı şuydu...

‘Ben açık bir adamım. Kapalı kapılar arkasında siyaset yapmayı, kendime yakıştıramam.

Ben taktik değil, strateji adamıyım...’

Cemil Başkan da, böyle düşünüyor olmalı ki...

Peki ne istiyor ?

- Mahalle temsilcileri... atamayla değil, yerinde sandıkta seçilsin !

- Gruplar... içindeki İlçe başkan aday fazlalığını, kendi aralarındaki mini önseçimle teke düşürsün.

- Yönetim kurulu üye adayları, yöresel dağılım esasında kendilerince sandıkta belirlensin.

- Belediye Başkan adaylığı, belediye meclisi üyeliği,önseçimle belli olsun.

Bakınca...

Parti içi demokrasinin güçlü isteği bunlar.

CHP’nin demokratik geleneklerini

geri istiyor Cemil Başkan.

Üstelik de... 11 yıllık partili iken !

Üstelik de... atanmışken !

Şapka çıkarılacak sözler bunlar.

Hele de... pusulanın hep kuzeyi göstermesi gibi,

Ankara’nın da, gösterildiği dönemde.

Hele de... Parti içi demokrasi istemenin,

Kayanın içinde bir yol açmak gibi zor

olduğu dönemde !

Hele de, kendi saygın gücüyle,

Demokratik istekleri olursa...

İnanılmaz bir gözlemci olan,

Cemil Başkan’la Karşıyaka’da,

Yarın... bugünden iyi olacak !

İyi Pazarlar...