Şöyle başımızı kaldırıp “Dış”a bakamıyoruz.

Haksız da değiliz.

Önümüzde her şey normal giderse seçim var.

Adayın biri belli. Aylar önceden belli.

Diğer aday ise belirsiz..

Ekonomi ise almış başını gidiyor. Nereye gidiyor bilen yok. Bilinen gerçek bütün zamanların en ağır geçim sıkıntısı yaşanıyor.

***

Bu satırları yazarken ilginç bir haber okudum:

Çin’de benzine bir miktar zam yapılmış ve bunun üzerine Çinliler arabalarını bulundukları yerde bırakarak evlerine yaya gitmişler...

Tabii trafik allak bulak… Bunun üzerine de yapılan zam geri alınmış…

***

Dünya galiba ters(!) dönüyor…

ABD Suriye sınırında bir bölgeye ama bizim kontrol ettiğimiz bir bölgeye sabaha karşı “şafak” operasyonu düzenlemiş.

ABD deyince akla onlarca soru geliyor.

Dost muyuz, müttefik miyiz; neyiz belli değil.

Belli olan tek şey var:

ABD’nin değişmez anlayışı…

Tüm ülkeler birbiriyle sorunlu olsun, ABD’ye muhtaç olsun..

Ege’yi Lozan, Karadeniz’i de Montrö barış denizi haline getirmiştir.

Bunu bozmamak herkesin yararınadır.

Rusya - Ukrayna savaşı, önceleri birinci gün, ikinci gün derken ayları buldu. Ne oluyor ve nereye varacak belli değil. Yorum üstüne yorum yapılıyor ama savaş devam ediyor. Biz bu işin neresindeyiz?

***

NATO…

Şu yıllar yılı içinde bulunduğumuz ittifak.

İçindeyiz ama başkaları ile ilgili içindeyiz…

Kendi sorunlarımız olunca “ellere dost, bize yabancı”…

Avrupa Birliği ne oldu?

Bir zamanlar Ankara’da Kızılay’da gündüz vakti “girdik” naraları ile havai fişekler atılıyordu.

Şimdilerde adını anan yok…

***

Bir zamanlar birileri “sıfır sorun” diyordu komşularımızla ilgili olarak.

Daha sonra gördük ki “sorunsuz” komşumuz yok…

Bunlar ve daha onlarcası için iktidar ne yapıyor görüyoruz da, acaba muhalefet ne düşünüyor?

***

Seçime çeyrek kala doğrusu merak ediyorum…