Bazı olayları anlamakta zorlanıyorum:

Müslüman olduğumuzu iddia ediyoruz.

Doğrudur da!

Dünyada İslam’ın en iyi uygulandığı ülkeyiz diyoruz.

Bu da olabilir!

Müslümanların yaşadığı her ülkenin bir de “ideal İslam devleti biziz” iddiası var ki bunu göz ardı etmeyelim!

Nasıl yani demeden buna da eyvallah.

Fakat Hıristiyanların yaşadığı devletlere baktığımda Âlem-i İslam’da apaçık bir sahtekarlığın olduğu kesin.

Örneğin, Türkiye’de “politika faizi” %18 ikenİsviçre, Danimarka ve Japonya’da eksi faiz uygulanıyor.

İnanılır gibi değil!

Ulemanın kira, personel, kırtasiye, iletişim, elektronik hat, ağırlama, reklam giderleri falan deyip neden % 5 fark almak caizdir fetvasından haberleri yok demek!

Düşünüyorum da Kur’an’ın faizle/riba ile ilgili ayetleri Hıristiyanlara indi de bizim mi haberimiz olmadı!

Ya da

Hıristiyanlar ve Yahudiler Allah’tan çok korkuyorlar da biz mi Allah ile fazla laubali olduk!

Bu nasıl iştir arkadaş!

Hıristiyan, gavur, ehl-i küffar… Deyip beş para etmez seviyesine indirdiğimiz devletler ve halklar,neden bizden çok daha fazla Müslüman?!

Euro Bölgesinde faiz sıfır (0) iken nasıl olurda bizde politika faizi % 18 olur?!

Bizde Müslümanlık kavgası Kılıçdaroğlu’nun vatan hainliği ve teröristliği üzerinden yürütülürken çok geçmeden Yemen’de olduğu gibi bizde de faizler % 27’ye çıkarsa kimse şaşırmasın.

Bunların hepsi olur ama biri çıkıp da “İslam’ın yüz karası olduk” demez!

Niçin?

Politika faizinde yarışa giren Türkiye nasıl olur da hala cahiliyesini yaşayan nice devleti geride bırakarak 214 devlet sıralamasında “en cahil” 10. devlet olur?

Şimdilik 10. sıradayız.

Yakında dokuz, sekiz, yedi derken en cahil üç ülkeden biri olursak kimse şaşırmasın.

Daha 2023’e çok var!

Rezil olmak için 17 ay bize yeter!

Kahrolsun Kılıçdaroğlu!

Kahrolsun dış güçler!