Evet, soru bu:

Atatürk, gün gelir de biter mi?

Yani önemini yitirir mi?

Anlamsız bir soru:

Akıl ve bilim biterse, Atatürk de biter.

Bağımsızlık arzusu ve onurlu yaşama duygusu yok olursa, Atatürk de biter!

Devrimcilik ruhu, laiklik anlayışı, cumhuriyet, ulus ve halk algısı yok olursa, elbet Atatürk de yok olur.

Ancak bu yok olabilir mi?

Kabul edelim böyle bir tehlike var:

Dünyanın her yerinde kabartılmış sömürgecilik ruhu, bağımsızlık aşkını yok etmek istiyor; düşünceleri, duyguları yok ederek, parçalayarak, kendi zorba düzenini mazlum uluslara dayamaya çalışıyor.

Ancak başaramaz.

Ve başaramayacaktır.

Çünkü insanoğlunun kendi içinde var olan bağımsızlık ve özgürlük duygusu, her zor anda kendini gösterir; bir güç bularak parlar ve onurlu yaşama adına dik duruş sergiler.

Tarih bunun sayısız örnekleriyle dolu.

O nedenle bağımsızlık ve özgürlük ruhu yok olamayacaktır.

Akıl ve bilimin yolunu şaşırırsa, insanoğlunun zinhar doğaya ve dayatılan zorba düzenlere karşı koyması olanaksızdır.

O nedenle akıl işleyecek, bilim doğruları yineleyerek insanoğlunun önüne sonuçlarını koyacak; aydınlık yönde yürüyüş sürecektir.

Buna hiç kuşku yok.

O nedenle, Atatürk'ün ve Atatürkçülüğün biteceğini düşünenler, buna inananlar ya da bu bekleyiş içinde olanlar; eğer akıllarını yemedilerse, bu rezil bekleyişten caymalıdırlar:

Çünkü, Atatürk bitmez.

O öz, yok olmaz.

Olamaz…