Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Anımsatmak çağdaşlık mı nostalji mi?
15 Aralık 2014 Pazartesi

Türkiye'de bütün okullarda  her yıl 12-18 Aralık tarihleri arasında “Yerli Malı Haftası”nı kutlanır. Anılan kutlamalar, çağdışılık ya da nostalji mi?
Ancak görünüm ne? Çarşılarımızda yabancı mal ve markalardan geçilmiyor. Çoğumuz yabancı markaları tercih ediyoruz. Bunların bir kesimi işçiliğin daha ucuza olduğu ülkelerden geliyor, bir kesimi de kendi ülkemizde imal edildiği halde yabancı markaya sahip olduğu için yeğleniyor.
Her yıl dış ödemeler dengesi açık veriyor. Tarım ürünleri dahil herşeyi ithal eder olduk.
Neden Dış Ödemeler Dengesi açık veriyor ve bu açığın Yerli Malı Kullanımı konusu ile bağlantısı var mı?

En önemli nedeni,1980 yıllardan itibaren 12 Eylül Askeri Darbesi ile devreye sokulan yeni-liberal politikalar.
Yeni-liberal politikalara örtük adıyla Küreselleş(tir)me denildi. Bu politikalar ile devletin aşamalı olarak ekonomiden elini çekmesi kamu kitlerinin özelleştirilmesiyle sağlandı. Gümrük duvarları düşürüldü. Desteklemeler, küçük ve orta ölçekli işletmeler yerine, büyük işletmelere aktarıldı. Küçükler yok edildi.
Avrupa Birliği(AB)’ne alınmadan Gümrük Birliği’ne girildi. Dış ticaret Brüksel’de belirlenen politikalarla yürütülüyor. Üstelik Türkiye, tam üye olmadığı için alınan kararlarda söz sahibi değil. AB’nin üçüncü ülkelerle yapmış olduğu Serbest Ticaret Anlaşmaları ile Çin gibi ülkelerin malları bile yurdumuza AB malları gibi giriyor. Neredeyse gümrük alınmıyor.

AB ve ABD gibi ülkeler, ellerindeki stoklar birikince olağanüstü fiyat indirimi yapıyorlar. Bundan yararlanmak isteyenler, içte mal üretmek ya da çiftçinin malını almak yerine,dışarıdan daha ucuza buldukları malları ithal ediyorlar.Bu durum,fabrikaların kapanması ile işsizliği yarattığı gibi kırsalın fakirleşmesine neden oluyor.

Kitlerin özeleştirilmesi ve yabancılar tarafından satın alınması ve ucuz ithalat,Türkiye’nin araştırma-geliştirme(ARGE) çalışmalarını da olumsuz etkiliyor.Çoğu firma,ARGE çalışmalarından çekilmiş durumda. Ancak  ithal edilen her malın bedelinin yüzde 20’ si kadar kaynağın yabancı ülkelere Araştırma-Geliştirme desteği olarak aktarıldığını anımsatalım.

Kısaca, ithalat yerli mal üretimini ve tüketimini olumsuz etkiliyor ve bağımlılığı artırıyor. Bu nedenle yerli malları kullanmak; Dış borç yükünden kurtulmak ve sermaye birikiminin sağlanması , İstihdamın artması ile işsizliğin ve yoksulluğun azalması, Vergi ve harçların Türkiye ekonomisine katkı sağlaması, Dünyadaki çalkantılardan en alt düzeyde etkilenmek ve Türk firmalarının yurtdışında var olabilmesi için kaynak ve bilgi birikimlerinin artması açısından zorunlu.

“Yerli Malı Kullanımını Artırmak İçin Ne Yapmalı?

Öncelikle güçlü bir ekonomiye sahip olunması gerekiyor. 

Bu amaçla:
Bağımlılığı yaratan yeni-liberal politikalar yerine halkçılık temelinde planlı karma ekonominin yeniden devreye sokulması, devletin kitleri yeniden kurması,
Tekeller yerine küçük ve orta ölçekli sanayi ve tarım işletmelerinin kooperatifleşme ile desteklenmesi,
Teknoloji konusunda dışa bağımlılığı kıracak ARGE etkinliklerine ayrılan kaynakların artırılması ve eşgüdümün sağlanması,
Gümrük Birliği’nden çıkılması,
Ve tüketicilere küçük yaşlardan itibaren yerli malların kullanmasını özendirecek önlemlerin alınması vb gerçekleştirilmelidir.

Birey Olarak Ne Yapalım?
Aldığımız her ürünün üzerinde değişik kalınlıktaki çizgilerden oluşan bir etiket vardır. İşte her ürünün arkasında bulunan bu etiketlere BARKOD diyoruz.

Birinci kısım, ülke kodunu gösterir.

İkinci kısım, Firma kodunu gösterir. Ülke kodundan sonra gelen 4 hanedir. Bu kod Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesinde bulunan Mal Numaralandırma Merkezi'nden alınır.

Üçüncü kısım, ürünü tanımlayan mamul kodudur. Firma kodundan sonra gelen 5 hanedir.

Dördüncü kısım, Kontrol kodudur. Bu kod diğer rakamların hatalı okunmasını engellemek için belli bir formülle hesaplanan kontrol sayısıdır.

… TÜRK MALI KODU:869’dur.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Böyle mi olacaktı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Çıkışlar kapalı
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bardak boş mu dolu mu?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
19 Mayıs 'yorulmadan' ilerleme günüdür
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Ben böyle inanıyorum!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Çocuklukta yaşamsal sorunlar üzerine
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva