Ümit YALDIZ
1 Kasım sandığından ne çıkar?
7 Ekim 2015 Çarşamba

Soru bu olunca yanıt tektir aslında: Milli irade!
Peki, 7 Haziran’da ‘birlikte yönetin, uzlaşın’ mesajı veren millet, 1 Kasım’da tercihini değiştirecek mi?
Değiştirecekse de ne yönde değiştirecek?
7 Haziran tercihini devleti yönetenlere beğendiremeyen millet, o tarihten bu yana yaşananların faturasını kime kesecek?
Yahut ülkeye giderek hâkim olmaya başlayan siyasal-ekonomik istikrarsızlık tablosuna nasıl bir çözüm bulacak? AK Parti’ye istediğini vererek mi? Yahut muhalefeti güçlendirerek mi?
Bu süreçte iktidar olmaya namzet yeni bir siyasal hareket peydahlanmadığına göre soruya bu çerçevede yanıt arayacağız.
*
7 Haziran seçimlerini her yönüyle konuştuk, yazdık.
Aslında tek bir sonucu vardı o seçimlerin… Millet, şu veya bu gerekçeyle, 13 yıllık iktidar partisinin kulağını çekmişti. Ama yüzde 40 küsur oy vererek ondan vazgeçmediğinin de altını çizmişti.
Ve tüm koalisyon senaryolarının merkezine AK Parti’yi oturtmuş, AK Partisiz bir koalisyonu neredeyse imkansız kılmıştı.
Zaten ‘fabrika ayarları, 2001 ruhu’ gibi tartışmalar da bu sonucun ardından patlak verdi, zirve yaptı.
Meseleye bu açıdan bakarsak, 7 Haziran’da elindeki iktidarı kıl payı kaçıran AK Parti’nin 1 Kasım performansı yanıt aradığımız ilk soru olacaktır.
*
Türk seçmeni, yaşanan toplumsal olayların, bu olaylarda kullanılan dilin, uygulanan politikaların da etkisiyle yüksek düzeyde kutuplaştı. Ergenekon-Balyoz davaları, Gezi Parkı, 17-25 Aralık, Kobani gibi süreçler seçmeni belirli partilerin tekeline soktu. Siyaset bilimciler bu duruma ‘konsolidasyon’ diyorlar. Özellikle Gezi Parkı sürecinde kullanılan, ‘
Evdeki yüzde 51’ dili bugünkü sıkışmışlığın başlangıç noktasıdır diyebiliriz.
Yani seçmen kapandı.
O yüzdendir ki son dönemde yapılan araştırmaların ‘kararsızlar oranı’ tek haneli rakamlara düştü.
Sadece AK Parti için değil diğer tüm partiler için bugün ana sorun budur aslında.
Kampanya yapacaksın, miting yapacaksın, vaatlerini sıralayacaksın.
Kime?
Sen, ben, bizim oğlan… Son sürecin tüm siyasal toplantılarının özetidir bu.
Aynı nakarat, hep aynı… 11 futbolcusuyla defans yapan bir takıma gol atmaya çalışmak gibi… Mars’tan seçmen getiremeyeceğine göre… Mevcut yapıyı dağıtmak; atmosferi değiştirmek, kapalı defansı açmak için yapılacak ilk şeydir.
Peki, AK Parti bunu yapabilir mi?
Başarılı olup olmayacağını bilemem. Ama denedikleri kesin…
Bugün için seçime 23 gün kaldı. Cumhurbaşkanı nerede?
7 Haziran’a 23 gün kala neredeydi?
Devlet töreni görünümündeki mitinglerle il il dolaşıp, muhalefeti topa tutan ve sürece müdahil olarak partisine zarar verdiği saptanan Erdoğan’ın bugün sahadan biraz olsun çekilmesinin sebebi bu olsa gerek. Yine dikkatinizi çekerim. Erdoğan artık ağırlıklı olarak tek bir konuda konuşmaya çalışıyor. 
Ulusal tehditler ve terör…
Tabi ki onu güncel siyasetin bir parçası olmaktan alıkoymak mümkün değil. O yüzden
güncel siyasete de giriyor sıklıkla. Ama 3-4 aydır yoğunlaştığı konu bu… Son olarak Rusya ile yaşanan ‘ulusal tehdit’ içeren krizi değerlendiriyor. Yani ‘cumhurbaşkanı, ordu komutanı’ sıfatıyla örtüşen konularla öne çıkıyor. Selahattin Demirtaş’a laf yetiştirmeye çalışarak değil…

Erdoğan’ın seçim sathından biraz olsun el çekmesiyle birlikte AK Parti’nin listelerde yaptığı revizyonu ve de seçim beyannamesiyle ‘ekonomik endişeleri’ giderme telaşını da kapalı defansı açma hamleleri arasında sayabiliriz. Yine de cepheleşen, kamplaşan seçmenin bu değişimi algılaması için 23 günden fazlasına ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.
O yüzdendir ki anket şirketleri ve siyaset bilimciler seçmenin yüzde 90’ından fazlasının tercihinde ısrarlı olacağını ve partilerini terk etmeyeceğini öngörüyor. AK Parti ve CHP’nin az da olsa oylarını arttıracağı, HDP ve MHP’nin biraz oy kaybedeceğinde birleşiyorlar.
Hepsi bu!
Ya İzmir?
CHP’nin vekil sayısını 14’e çıkarması en fazla üzerinde durulan olasılık.
Peki, CHP o iki vekili nereden alacak?

CHP’liler bu soruya ‘MHP’den…’ diye yanıt veriyorlar.
Ve Bahçeli’nin listede yaptığı operasyonun bu partiden oy götürdüğünü savunuyorlar.

Tabi ki burası Türkiye…
Bir çıkış yolu arayan seçmen, kendince bir yol açabilir de… 
Hiç belli olmaz. Sınıra yakın iki partiden birini barajın altına bile atabilir.
Tabi ki 7 Haziran’dan sonra iyi sınav veremeyen partileri kast ediyorum. Yakın geçmişinde yüzde 23’le iktidar yaptığı bir partiyi ilk seçimde yüzde 1’e düşürmüşlüğü olan milletten korkmak lazımdır.
İşte o zaman tüm hesaplar alt üst olacaktır.

Tüm bunlar uç senaryolar…
Ama bugünden bakınca AK Parti’nin yine iktidarı ‘kıl payı’ kaçırma ihtimali yüksek. Ve seçmenin 7 Haziran’daki tercihini ağırlıklı olarak koruma içgüdüsü sandığa yansıyabilir.
Tabanında liderine dönük eleştirilerin tavan yapmasına rağmen MHP’nin konjonktörel rüzgarlardan beslendiği, HDP’nin ‘inadına’ sloganıyla seçmenini önemli ölçüde tuttuğu, CHP’nin son sürecin en çok alkış alan partisi olarak, partisine dönük önyargıları önemli ölçüde paralamasına rağmen, arzulanan yükseliş ivmesine henüz ulaşamadığı biliniyor.
Hal böyle olunca da geriye tek bir sonuç kalıyor. 7 Haziran’daki gibi bir koalisyon senaryosu.
Ve şimdiden bunu konuşmak, bu tabloya destek vermek gerekiyor.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
muhalif 8 Ekim 2015 Perşembe 14:01

7 haziran seçimlerinde AKP.siz bir koalisyonun kurulması mümkündü. bu MHP.nin HDP. yi yok sayması ile mümkün olmadı. MHP.de saray gibi erken seçim istedi.Partiler 7 haziran seçim sonuçlarını değerlendiremedi, siyasi çıkarlar ülke çıkarlarının önüne geçti.onlara cenaze bu siyasi çıkarlar üzerine geldi. bu cenazelerden AKP. olduğu kadar MHP. de sorumludur.ülkenin bir kısım vatandaşlarının oylarını yok saydı.umarım 1 kasım seçimleri sonrası bunlar yaşamaz.

Yorumu oyla      16      7  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Polis kurşunu ile ölen ilk üniversiteli!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Sorun, sadece seçmenin öfkesi mi?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Mahfi Eğilmez’den Yeni Ekonomi ve Çevre
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva