Devlet nedir?

Belirli bir milletin, belirli bir ülkede egemen varlığının örgütlenmiş biçimi demektir.

Bu sebepledir ki, Türk milleti için Devlet, çok önemlidir.

Yine bu sebepledir ki:

“Ya Devlet başa, ya kuzgun leşe…” denmiştir.

“Devlet ebet müddet” denmiştir…

***

Şu son yirmi gün içinde olup bitenlere bir göz atalım:

“Aynı yolda beraber ıslananlar”dan Bülent Arınç var.

Cemil Çiçek var.

Ve tabiatıyla hemen her gün Recep Tayyip Erdoğan var…

***

Yine göz atmaya devam edelim.

Bir okula “şalvarla, sarıkla” gelen ve öğretmenini tehdit edenler var.

Yine bir okulda “kadınlarla erkeklerin ayrı ayrı yemin törenleri” var.

İmamların işine karışan “cami yaptırma dernekleri” var..

“18 sene önce araba var mıydı?” diyen milletvekili var..

Yine:

“Ey Avrupa…” dedikten sonra, “Naziliklerinden başlayıp denmedik laf bırakılmayan” ve şimdilerde “bizim yerimiz Avrupadır” denen bir tablo var..

Bırakınız “ilimde, irfanda, tasada, kıvançta ortak olmayı”, aylardır “virüs”te bile ittifak edemeyen bir toplum var.

Vaka sayısı ile hasta sayısı çelişir.

Vefat sayısı çelişir.

Aşının durumu çelişir.

Ve hatta alınan tedbirlerin “yorumu”nda bile çelişkiler var.

Sokağa ne zaman çıkılacak, ne zaman çıkılmayacak gibi...

Anayasası olan Devlet mi? Anayasal Devlet mi?

Bu zaman dilimi içinde istifa eden (veya affını isteyen) Bakan bile “At izi it izine karıştı” diyor açıklamasın da...

Dürüstlük esastır diyoruz..

Doğrudur, elbette dürüstlük esastır..

Ancak..

Muhalefet partisinin belediye başkanı ve üyeleri “yolsuzluk iddiası” ile tutuklanıyor…

Hatta “ittifakın diğer ortağının yöneticileri bile” tutuklanabiliyor..

Dosyanın içeriğini bilmem.

Ama siyasette “şüyuu vukuundan beterdir” diye muhteşem bir söz var…

***

Tarih öğretmeni yeni tayin edildiği bir okulun ilk dersine girer.

Bilgilerini yoklamak için öğrencilere sorar:

“Roma’yı kim yaktı?”

Öğrenciler hep bir ağızdan cevap verirler.

“Vallahi biz yakmadık hocam…”

Bu cevap karşısında öğretmen hem şaşırır ve hem de çok kızar.

Zil çalar koridora çıkar, müdürle karşılaşır.

Müdür, öğretmenin durumundan bir aksilik olduğu anlar ve sorar.

“Hayrola hocam?”

Öğretmen durumu özetler ve “Ben böyle bir şey görmedim” der.

Müdür de “Merak etmeyin hocam, talebe milleti hem yakar hem de inkar eder” der.

Daha da hiddetlenen öğretmen akşam evine döner.

Kapıda karşılayan eşi, durumun iyi olmadığını eşinin yüzünden anlar ve ayın soruyu sorar.

Öğretmen durumu özetler, “Nasıl iş anlamadım?” der..

Eşi “Merak etme bey, biraz evvel televizyonda Kenan Doğulu diye bir çocuk (Roma’yı da yakarım, Roma’yı da yakarım) diye bir şarkı söylüyordu. Muhtemelen O yakmıştır” der…

***

Özet…

Roma’yı kim yaktı?