Ve İzmir’i yerden yere vuran Vekil konuştu: Neden haşhaşi dedi?

Fatih YAPAR/EGEDESONSÖZ - AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten’in yaptığı açıklamalar nedeniyle yaşanan gergin atmosfer sürüyor. Üç günlük ziyaretler kapsamında İzmir’e gelen ve dönüşünde kentin sosyolojik yapısından yaşam şekline, gençliğinden belediye hizmetlerine kadar açıklamada bulunan İçten’in sözleri tepkiyle karşılanmıştı. İçten, tartışma yaratan sözlerine açıklık getirirken yanlış anlaşıldığını söyledi.

- ÜMİT YALDIZ YAZDI: HAYIRLI 'CUMA'LAR...
 
Egedesonsöz’e konuşan İçten, “Açıklama yaptığım 33 maddenin 25’ine baktığınızda belediyeler ve CHP yönetimini eleştirdiğim görülecektir. Ne yazık ki siyasi seçim atmosferinde sözlerim başka yerlere çekildi. Sanki ben İzmir halkı ve kentin geneli ile ilgili açıklama yapmışım gibi anlatılıyor. Böyle bir şey kesinlikle yok. Tüm sözlerim CHP’li gençlere ve belediye yönetimlerinedir. Kentin çöpü toplanmıyor, otlar biçilmemiş, yerel yönetimler görevini yerine getirmiyor” dedi.
 
HAKARET ETMEDİM
Açıklamasında kimseyi yaşam biçimi nedeniyle suçlamadığını da ifade eden İçten, AK Parti’nin özgürlükçü ve farklı yaşam tarzlarına saygılı bir parti olduğunu söyledi. İçten, “Yaptığım açıklamada söylediğim, ‘CHP’li İzmirli gençlerin özgürlükten anladıkları, son derece açık giyinmek, kafaya çekmek, sabaha kadar eğlenmek’ tüm İzmir’e mal edildi. Burada CHP vurgusu var. Onları eleştirmiyorum. Yaşam tarzlarına saygı duyuyorum. Alkol almak suç mu?  Ben kimseye ‘neden içiyorsunuz’ demedim. Kesinlikle değil. Sadece durum tespiti yaptım. Kimseye de hakaret etmedim. Açıklamalarıma tahammül edemeyenler benim üzerimden partime saldırıyorlar” diye konuştu.


 
CHP İLE HDP AYNI ZİHNİYET
Milletvekili İçten, CHP ile HDP’nin aynı zihniyette olduğunu söyledi. İzmir’de CHP ve belediyeleri için ne söylediyse Diyarbakır’da da HDP ve belediyeleri için de aynılarını söylediğini anlatan İçten, “Aralarında bakış açısından bir fark yok. Onlara da eleştiri yapıyorum. Yaptığım açıklamalar ortadadır. Hiçbirisini ne sildim ne de ret ettim.  Onlar da hizmet üretmeden ideolojiler üzerinden siyaset yapıyorlar. AK Parti’nin olduğu kentleri ve yapılan hizmetleri örnek gösterdim. Bunda ne var anlamadım” dedi.
 
BOŞANMA KONUSU
İçten, açıklamalarında yer alan, “Boşanma oranının en yüksek olduğu il neden İzmir acaba” sorusunun kentin geneline mal edildiğini söyledi. İçten, “Ben bu sorunun yanıtını arıyorum. Türkiye genelinde boşanma oranları artıyor. İzmir de en fazla boşanma olan kenttir. Bunda ne gibi bir mahsur var. Boşanan insanları kötü göstermedim. Ailelerin dağılmasını, parçalı yapıda olmasını engellememiz gerekiyor. İzmir’deki ailelerin ayrıca boşandıkları için mutlu olduklarını da sanmıyorum. Ben birlik ve beraberlik açısından değerlendirdim ama konuyu başka yerlere götürdüler” diye konuştu.
 
GÜLEN CEMAATİ’NE SÖYLEDİM
İçten, yaptığı açıklamada, “Haşhaşilerin başkenti İZMİR. Neden acaba ?” sorusunu sormuştu. Sözlerinin İzmir geneline mal edildiğini ifade eden İçten konuya açıklık getirdi. İçten, “Ben o sözleri paralel yapı olarak adlandırdığımız kesim için kullandım. Devletin farklı kademelerinde örgütlenmiş yapılarla AK Parti’nin zaten mücadelesi sürüyor. Pensilvanya’dan talimat alan yapıya karşı söyledim. Fethullah Gülen Cemaati’ni analiz ettiğimde İzmir’de güçlü olduklarını söylediler. Tabanlarının aktif olarak çalışma yaptığı, burada etkili olduklarını dile getiriyorlar. Zaten o zatın da daha önce İzmir’de yerleştiğini herkes biliyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde kullandığı “haşhaşi” kelimesi bu yapılanma için söylenmiştir. Konuyu başka yerlere çekmeye gerek yok. Muhatabı bellidir ve kesinlikle İzmir halkı değildir” dedi.

KENDİ FİKİRLERİDİR
İçten, yaptığı açıklamalardan sonra kendisini çok sert sözlerle eleştiren AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican’ın açıklamalarına yanıt vermeyeceğini söyledi. İçten, Delican yada başka bir ismin kendisine yönelik sözleri için ise, “Ben partili kimliği taşıyan hiçbir kimse ile tartışmam. Kamuoyu önünde onunla karşı karşıya gelmem. Benim il başkanı ile kesinlikle sorunum yoktur. Yaptıkları açıklamalar kendi fikirleridir. Ve kesinlikle partinin kurumsal kimliğini temsil etmezler. Ben de yaptığım açıklamalardan kendim sorumluyum. Hiçbir zaman partime mal edilmesini istemem. Çünkü parti adına konuşan, sözcülük yapan birisi değilim. Paylaşımlarım da beni bağlar” ifadelerini kullandı.