Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- Ege Üniversitesi (EÜ) Ziraat Fakültesi’nin eski akademisyenlerinden olan Prof. Dr. Ümit Erdem İzmir’in kent merkezinde son günlerde hissedilen yoğun kötü koku için bilimsel açıklamalarda bulundu.
- İZMİRLİ DÜN GECE BALKON KAPISINI BİLE AÇAMADI!
Üniversitede olduğu yıllarda Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü, Fen Bilimleri Enstitü Kurulu Üyeliği, Çevre Merkezi Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerini yürüten Prof. Dr. Erdem koku tartışmalarına yeni bir boyut kazandırdı. Sorunun sebebi hakkında konuşan Erdem ayrıca yapılması gerekenleri de sıraladı.
O KOKU KÜKÜRT DİOKSİT!
Körfezde vatandaşları rahatsız eden kokunun kaynağı olarak Aliağa’yı adres gösteren Erdem, “Benim üstümde durduğum şey, Aliağa’dan gelen kirliliğin arttığı şeklinde. İzmir’in hakim rüzgarı kuzeybatı rüzgarları. Böyle olunca da Menemen, Karşıyaka ve karşısı Konak, Bayraklı, Gaziemir’e kadar geliyor. Bir kitap hazırladık, o daha çıkmadı, belli rakamlar çıkardık. Bence bu koku oradan gelen kükürtle ilgili bir koku. Kükürtle ilgili gazlar hidrojen sülfüre dönüştüğü zaman nemle, bulutlanmayla çıkıyor. Son günlerde bulutlanma da vardı. Böyle olunca çıkan kükürt dioksit oluyor. Demir çelik, yanıcı maddeler, azot oksitler gibi… Ben kimyacı değilim ama arkadaşlardan yıllarca edindiğim bilgiler. O koku çürük yumurta kokusuna benzer” dedi.
18 YIL ÖNCE TESPİT ETMİŞTİK, SÖYLEDİKLERİMİZİN TAM TERSİ YAPILDI
Sorunun temeli hakkında bilgi veren Erdem, yeni süreçte yapılması gerekenleri de özetlerken, “Ne yapmak lazım? Üretimi ölçülü yapmak lazım… Teknolojiyi tamamen çevre dostu hale getirmek lazım… Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Merkezi Grubu olarak Hannover Üniversitesi ve Stuttgart Üniversitesi’yle 2000 yılında biten bir çalışma yapmıştık. İzmir’de hava kirliliği ve kent gelişimi adı altında çalışma yapmıştık. O zaman da bu lafları söyledik. 2010’a ait bir öngörü yapmıştık. Sanayici daha çevre bilinçli olsun, vatandaş bilinçli olsun, oradaki sanayiler çoğalmasın, 1 taneyken 10 tane olmasın dedik. Termik santrallere aman dedik, çevre dostu teknoloji dedik. Bütün bunları o zaman ‘eğer bunları yaparsanız kirlilik artar’ dedik. 18 yıl olmuş. Tüm bunları tespit etmiştik. Ama bizim dediklerimizin tam tersi olsun. Orası termik santrallerden tutun tam bir sanayi yeri oldu. Demir çelik, santraller var. Foçalılar perişan!” açıklamasında bulundu.
AVRUPA ÇED’İ BIRAKTI, KÜMÜLATİF ETKİ DEĞERLENDİRMESİ VAR ARTIK!
Avrupa’dan örnekler veren Erdem, “Enerji olsun tamam ama Avrupa’da yeni bir sistem var. Çevresel Etki Değerlendirmesini (ÇED) bıraktılar. Kümülatif Etki Değerlendirmesi var artık. Yani ‘1 iken 10 tane yapma’ diyor. Bir tane rüzgar gülü işi görür. 10 tane yaparsan o seni görür gibi… Böyle şeylere ihtiyacımız var. En önemlisi; yeşil alanlar arttırılsın dedik. Yeşil alanları kesiyoruz. Bina yapılıyor. Tamam bina olsun ama yerinde olsun. Yenilenebilir enerji olsun. Zor şeyler değil bunlar. Güneş durmadan ortalığı yakıyor. Güneş olan yerlerde o olmalı, diğer yerlerde alternatifler düşünülebilir. Ben bunları bir vatandaş olarak söylüyorum” dedi.
BÜYÜKŞEHİR NE YAPACAK? GİDİP FABRİKALARI MI KAPATACAK?
Son günlerde yaşan siyasi tartışmalara üstü kapalı açıklık getiren Erdem, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hedef alınmasıyla ilgili de, “Hemen ‘çöpten olmuş, İzmir Büyükşehir Belediyesi buna çözüm bulsun’ diyorlar. Büyükşehir ne yapacak? Gidip fabrikaları mı kapatacak? Enerji politikası denen bir politika var. Oturup politika düşünsünler. Bütün partiler otursunlar bunu düşünsünler. Bir yeri ölümüne terk edemezsiniz. Kuzey rüzgarlarının etkisi diyoruz. Biz üretim çokluğundan diyoruz ama ne bileyim filtreler çalışıyor mu?” ifadelerini kullandı.