HABERLER>YAŞAM
13 Ekim 2017 Cuma - 11:09

Seramik atölyesini üniversiteye bağışladı

İzmir’de yaşayan, Türkiye'de seramik sanatının ilk kuşak temsilcilerinden 79 yaşındaki Bingül Başarır, aktif sanat hayatına son verirken, atölyesini üniversiteye bağışladı

Seramik atölyesini üniversiteye bağışladı

Aktif sanat hayatını sona erdirip, atölyesini Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü’ne bağışlayan Başarır, sanat hayatına danışman olarak devam edeceğini söyledi. Sanatla çocukluk çağında tanıştığını dile getiren Başarır, ilk kez 6 yaşında akrabalarını ziyaret için gittiği Adapazarı’nda çamurdan çömlek yaptığını anlattı.

Başarır, "Adapazarı’na ziyarete gittiğimizde çocuklarla oynardım. Ben şehir çocuğuydum onlar da köy çocuğuydu. Çok farklı şeyler gösteriyordum onlara güya. Mısır saplarından sepetler yaparlardı, ben sepetler yerine sandaletler yaptım onlara. Derken çamuru keşfettim, onu hamur haline getirip ocaktaki güvecin benzerini yaptım. Nasıl oldu bilmiyorum. Daha önce bir çömlekçi ya da seramikçi görmüş değilim. Elime kağıt kalem geçince de resim yapmaya başladım. Aile bireylerini resmettikten sonra reprodüksiyonlara geçtim. Hedefim de ressam olmaktı" diye konuştu. 



KULLANDIĞI İMZA 'BADA' BABAANNESİNDEN GELİYOR
Babaannesinin saraylı olduğunu, cumhuriyetle birlikte saraydan ayrıldığını belirten Başarır, "Onun en iyi arkadaşı bendim. Bana Bada diye seslenirdi. Hiç aklıma gelmedi bunun ne anlama geldiği. Biz Abhaz kökenliyiz, belki Çerkezcede bir anlamı vardır. Ben imzamı Bada olarak atmaya başladım, atölyemin adını da Bada koydum. Babam sanata çok meraklıydı. Ben kızımı Paris’e göndereceğim ressam olacak ve orada sergiler açacak derdi. Ben de arkadaşlarıma anlatırdım. Bu hayalim gerçekleşti. Ne yazık ki babam göremedi, çok erken kaybettik onu" dedi. Başarır, resim yaparken, seramik sanatıyla tanışmasını ise şöyle anlattı:

"Resim serüveni devam ederken Beyoğlu’nda dolaşıyordum. Bir pasaj içinde seramik sergisiyle karşılaştım. Çok etkilendim. Füreya Koral’ın sergisi olduğunu öğrendim. Kapısına dayandım. Seramik kolay bir şey değil dedi. Kabul etmedi. Kursu yoktu. Asistanları yakın ahbaplarıydı. Benim ısrarımla kabul etti. ‘Ben ders vermem, benim çömezim olacaksın. Ben çalışırken yardım edeceksin artık ne öğrenirsen’ dedi. Ben de bunu kabul ettiğim için soru bile sormadım. Ne gördüysem onu yaptım. Kendi hayal ettiklerimle orada gördüklerimi birleştirdim. Füreya Koral atölyede açtığı sergide, benim yaptığım 5-6 parçayı da sergiledi. Böylece 1960 yılında seramiğe başlamamın 6. ayında bir sergide yer almış oldum.



'PARİS’TE DİKİŞ DİKEREK GEÇİNDİM'
Seramik sanatında Türkiye’yi uluslararası arenada da temsil eden ve birçok başarıya imza atan Başarır, uluslararası ilk başarısını ise o dönemde Çekoslavakya’da düzenlenen bir yarışmada aldığını kaydetti. Başarır, şunları söyledi:

"Türkiye bu yarışmada ikincilik ödülü aldı. Ben de ilk kez altın madalya almış oldum. Artık profesyonel seramik sanatı hayatım başlamış oldu. 1964 yılı sonunda İmar İskan Bakanlığı’nın salonunda bir sergi açmıştım. Tesadüf o zamanın Turizm Bakanı Ali İhsan Göğüş sergiyi gördü ve bu sergiyi Paris’e götürün dedi. 1965’te sergiyi Paris’e götürdük. Serginin bitmesine yakın Kültür Turizm Müdürü bu sergiyi yeniden açmak istedi. Daha merkezi bir yerde Saint-Germain'de sanat galerilerinin olduğu yerde 6 ay sonrasına gün alındı. Geliş gidiş mümkün olmadığı için orada yaşamam gerekti. Seramik atölyeleri Paris’in dışındaydı. En iyi yapabileceğim iş dikişti. Christian Dior’un atölyesine girdim. ABD Başkanı John Kennedy’nin eşi Jacqueline Kennedy’nin elbisesini diktim. Dikiş dikerek hayatımı kazanıyordum. Aynı zamanda 4 sergi düzenledim. Paris maceram da 1967 yılına kadar sürdü. 

'TÜRKİYE’DEKİ 3 FIRINDAN BİRİNİ ALDIM'
Başarır, 1960’lı yılların sonunda, Türkiye’de bulunan 3 fırından birine sahip olduğunu ve imkansızlıklar içinde, bunun büyük bir adım olduğunu anlattı. TRT’nin Orkun Stüdyosu'nda bulunan 70 metrekare büyüklüğündeki panoyu, bu fırında ürettiğini dile getiren Başarır, o dönemde zorluklar içinde sanatına devam ettiğini belirtti. Başarır, Paris sergisinin ardından Fransa’da birincilik, İtalya’da 2 altın madalyayla Japonya’da 1 ödül kazandığını da kaydetti. Birçok ülkede sempozyumlara katıldığını anlatan Başarır, sempozyumlarda ürettiklerinin müzelerde sergilendiğini, bu nedenle yayınlarda yer aldığını, tanındıkça birçok ülkeden davet aldığını söyledi.

'SANATSEVER AZ'
Türk sanatçılarının başarılı işlere imza attığını ve dünya çapında sanatçılar olduklarını dile getiren Bingül Başarır, şöyle konuştu:

"Verilen erilen imkanlar sınırlı. Sanatsever sayısı sanatçıya göre daha az. Sorun orada. Sanatseverin daha çok olması gerekir. O yönden sıkıntımız var. Tutku olduğu zaman insan sanatçı oluyor. Tutku olunca da her şeyi unutup yalnız sanatla ilgileniyorsunuz. Bu da edindiğim sonuca göre çok iyi bir şey değil. Biraz hayatı da yaşamak lazım. İnsanın sosyal bir yaşamı da var. Bilim adamları ve tutkusu olan sanatçılar bir yerde kendilerini feda etmiş oluyorlar. 40 saat ayakta çalıştığım, 3 günde yalnızca 9 saat uyuduğum işlerim oldu. Böyle bir yaşam. Bu arada evlilik, 2 çocuğum var. Bu kadar çalışmasam onlara biraz daha fazla zaman ayırırdım diye düşünüyorum. Onlara biraz haksızlık yaptım." (DHA)

 
Parola: Galibiyet! Antalya'da şov zamanı!
 
Emrah Serbes davasında yeni gelişme... Bu kez de viski şişesi!
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
İzmir'de yaralı bulundu: Emin ellerde hayata tutundu
İzmir’de bulunan yaralı caretta caretta, Ortaca ilçesindeki Deniz Kaplumbağalarını ...
Türkan Şoray'ın sesi İzmir'de vefat etti
Türk sanat müziği sanatçısı Semra İnanç, vefat etti. Ölüm haberini veren ...
Türk tiyatrosunun acı kaybı
Seslendirme sanatçısı, tiyatro ve sinema oyuncusu Gülen Kıpçak, 73 yaşında yaşama veda etti.
 
Facebook çöktü mü?
Popüler sosyal paylaşım sitesi Facebook’a erişim sorunu yaşandığı öne sürüldü.
Ege Denizi'nde gece yarısı korkutan deprem
Muğla'nın Bodrum İlçesi açıklarında bu gece Richter ölçeğine göre 4.2 ...
Mehmet KARABEL yazdı... Atatürk’ün İzmir’de verdiği büyük ders…
Mehmet KARABEL yazdı... Atatürk’ün İzmir’de verdiği büyük ders…
 
Foça'da veliler taşımalı eğitim istedi
İzmir'in Foça İlçesi'ne bağlı 3 kırsal mahallede öğrenci sayısı 40'ın ...
Çarpıcı açıklama: 'Eylül artık bir sonbahar ayı değil! Türkiye bundan sonra...'
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji ...
Usta oyuncudan kötü haber!
Kurtlar Vadisi Pusu, Diriliş Ertuğrul gibi çok sayıda dizi, film ve reklam ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Polis kurşunu ile ölen ilk üniversiteli!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Sorun, sadece seçmenin öfkesi mi?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Mahfi Eğilmez’den Yeni Ekonomi ve Çevre
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva