EGEDESONSÖZ - Genel seçim öncesinde İzmir’de milletvekili adaylığı için yola çıkan isimlerin başında gelen Parti Meclisi eski Üyesi Hüseyin Saygılı, önseçimde oy kullanacak üyelerin özgür iradesine güvendiğini söyledi. Saygılı, parti içinde üyelerin serbest bırakılması gerektiğini ifade ederken emek verenlerin ön plana çıkacağına da inandığını belirtti.
Birinci bölgeden milletvekili adayı olmak için çalışmalarını sürdüren Saygılı, partililerin yoğun ilgisi ile karşılaştığını söyledi. Saygılı, “Tanınma ve isim konusunda bir sıkıntımız yok. Yıllardır parti örgütünün içinde aktif görev alan birisi olarak zaten alan çalışmalarında problem olmuyor. Geçmişten bu yana, uzun yıllardır partide mücadele ediyor, tanınıyor olmam benim için kolaylık sağladı. Zaman zaman geçmiş dönemlerde aldığımız görev ve sorumluklar nedeniyle bir yerlere gelemeyenler bizi haksız yere sorumlu tutuyor. O konuyu da anlattığımızda sorun zaten aşılıyor. Karşılıklı iletişim ile pürüzü de ortadan kaldırıyoruz” dedi.
EMEK VERENLER DESTEKLENMELİ
Sürekli, dernekler, STK’lar ve kanaat önderleri ve partililerle bir araya geldiğini anlatan Saygılı, “Örgüt emekçilerini ziyaret ederek günlük programımı takip ediyorum. Partililer, siyasi olarak daha etkin ve kendileri ile iç içe olan milletvekilleri istiyorlar. Geçmiş dönemde yapılan atamalara eleştiriler ver. O yüzden önseçime çok büyük destek var. Partide emek verenlerin desteklenmesi konusunda geniş bir görüş birliği var. Seçilecek milletvekilinin yanlarında ve içlerinden birisinin olmasını istiyorlar. Telefonla aradığında bir konuyu halledemese bile geri dönüş yapıp sohbet etmesini de olumlu bulan çok sayıda kişi var” diye konuştu.
ÜYELER SANDIĞA GİTMELİDİR
Partide önseçim kararının demokrasi açısından büyük bir kazanım olduğunu vurgulayan Saygılı, “Katılımın yüksek olması için çaba harcıyoruz. Önseçimin anlamlı hale gelmesinin önemli şartlarından birisi sandığa gidecek olan üye katılımın yüksek olmasıdır. Bu partimize güç katacaktır. Önseçimlerin gelecekte de yapılmasını kalıcı hale getirecektir. CHP’nin de bu tavrı önemli bir zenginliğe dönüşecektir. İzmir’de oy kullanacak üyelerin tam sayısı net olarak belli olmamakla birlikte aday adayı olduğum birinci bölgede 62 binin üzerinde üye oy kullanacak. Partimizi de gereken çalışmaları yapıyor ve herkesi sandığa davet ediyor. Parti üyelerimizin hep sandığa hem de seçim öncesi alınan demokrasi örneği karara sahip çıkacağını düşünüyorum. Çalışmalar yaparken de kendime oy istiyorum. Asla birisi için ‘ona oy vermeyin’ demiyorum. O yüzden biz kendimizi anlatmakla yükümlüyüz. Özgür iradesine bırakılan seçmene güveniyorum. 30 yıllık mücadelemin birikimimin sonucu olarak adayım. Parti içinde her görevi yaptım. Partililerim beni biliyorlar. Partili arkadaşlarımın emeği değerlendireceklerini biliyorum ve onlardan destek bekliyorum” dedi.
GEREKEN DERSİ ALACAKLAR
Partide yapılacak önseçimin dinamizm getireceğini ifade eden Saygılı, katılımın yüksek olduğu süreçte partinin başarısının doğrudan etkileneceğini söyledi. Saygılı, “Üyeler seçmenleri etkileyecektir. CHP’nin gereken dersi AKP’ye vereceğini hepimiz biliyoruz. İzmir’de seçmen gerçekten çok duyarlı... Özelleştirmeler, satılan mallar, alınan vergiler, karşılığı verilmeyen hizmetler, özel idare malları gibi birçok konuda hükümetin yaptığı çitte standart biliniyor. Bizden olanlar ve olmayanlar diyerek ayrım yapmalarını da İzmir halkı çok iyi görüyor. Gereken dersi alacakları gibi partimizin milletvekili sayısını da ciddi anlamda attıracağını düşünüyorum” diye konuştu.
BAŞKANLARA ÖVGÜ
İzmir’de yerel yönetimlerin başarılara imza attığını anlatan Saygılı, yapılan proje ve çalışmaların partiye oy kazandıracağını söyledi. Saygılı, “ İzmir’de yerel yönetimlerin kaynakları doğru kullanılıyor. Belediye başkanlarının her hangi bir yanlış işin içinde olmadığını görüyoruz. Başkanlar hizmetleri adil ve tarafsız bir şekilde halka yansıtıyor. AKP’nin belediyeleri yandaşa ihale verip çıkar sağlamaktan başka bir iş yapmıyor. Bizim belediyelerimiz gerçekten güzel işler yapmaktadırlar. Belediye başkanlarının en büyük sorunu işsizlik… Bu kadar büyük bir mesele yerel yönetimlerin üzerine yıkılamaz. Hükümet işsizliğin sorumlusu ve çözümünü bulmakla görevlisidir” dedi.